sağduyu

Bedeutungen von dem Begriff "sağduyu" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 42 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	sağduyu	common sense n.
In order to do this, all we need to do is to be guided by common sense. Bunu yapabilmek için yapmamız gereken tek şey sağduyunun rehberliğinde hareket etmektir. More Sentences
General
2	General	sağduyu	prudence n.
Prudence dictates that instead of demanding further power, we should make good use of what we have. Sağduyu, daha fazla güç talep etmek yerine elimizdekini iyi kullanmamızı gerektirir. More Sentences
3	General	sağduyu	discretion n.
We ask that these neighbouring states act with discretion. Bu komşu devletlerden sağduyulu davranmalarını istiyoruz. More Sentences
4	General	sağduyu	sense n.
All this is on the outermost boundary of good constitutional sense. Tüm bunlar anayasal sağduyunun en dış sınırında yer almaktadır. More Sentences
5	General	sağduyu	common sense n.
Common sense would dictate that the principle of diversity be respected. Sağduyu, çeşitlilik ilkesine saygı gösterilmesini gerektirir. More Sentences
6	General	sağduyu	good sense n.
This time there has been no suspension and good sense has prevailed on both sides. Bu kez herhangi bir askıya alma söz konusu olmamış ve her iki tarafta da sağduyu hakim olmuştur. More Sentences
7	General	sağduyu	gumption n.
With her gumption, she successfully started her own business. Gösterdiği sağduyu sayesinde kendi işini başarıyla kurdu. More Sentences
Psychology
8	Psychology	sağduyu	common sense n.
Common sense and economics should dictate which is used. Hangisinin kullanılacağını sağduyu ve ekonomi belirlemelidir. More Sentences
Philosophy
9	Philosophy	sağduyu	good sense n.
Nevertheless, at the same time, I am happy that good sense has prevailed. Bununla birlikte, aynı zamanda sağduyunun galip gelmesinden dolayı da mutluyum. More Sentences
General
10	General	sağduyu	prevision n.
11	General	sağduyu	mother wit n.
12	General	sağduyu	reason n.
13	General	sağduyu	forethought n.
14	General	sağduyu	farsightedness n.
15	General	sağduyu	nous n.
16	General	sağduyu	lucid n.
17	General	sağduyu	horse sense n.
18	General	sağduyu	judgement n.
19	General	sağduyu	lucidity n.
20	General	sağduyu	foresight n.
21	General	sağduyu	lucidness n.
22	General	sağduyu	plain good sense n.
23	General	sağduyu	conventional wisdom n.
24	General	sağduyu	good judgement n.
25	General	sağduyu	righteousness n.
26	General	sağduyu	public sense n.
27	General	sağduyu	rumgumption [scotland] n.
28	General	sağduyu	rumlegumption [scotland] n.
29	General	sağduyu	rummelgumption [scotland] n.
30	General	sağduyu	rummlegumption [scotland] n.
31	General	sağduyu	salt n.
32	General	sağduyu	prospection n.
33	General	sağduyu	providentness n.
34	General	sağduyu	far-sightedness n.
35	General	sağduyu	commonsense adj.
Colloquial
36	Colloquial	sağduyu	raison n.
37	Colloquial	sağduyu	cop on [ireland] v.
Idioms
38	Idioms	sağduyu	mother wit n.
39	Idioms	sağduyu	better angels n.
Psychology
40	Psychology	sağduyu	balance n.
Slang
41	Slang	sağduyu	marble n.
42	Slang	sağduyu	marbles n.

Bedeutungen, die der Begriff "sağduyu" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 31 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	sağduyu bilgisi	common sense knowledge n.
2	General	sağduyu yoksunluğu	jaundice n.
3	General	bilgi ve deneyimi sağduyu ve içgörü ile kullanma özelliği	wiseness n.
4	General	ölçülülük ve sağduyu ile konulmuş limitler	compass [obsolete] n.
5	General	sağduyu sahibi olmak	have a good head on one's shoulders v.
6	General	sağduyu ve mantığı öne çıkarmak	bring the wisdom forward v.
7	General	sağduyu ve mantıkla hareket etmek	bring the wisdom forward v.
8	General	sağduyu ile karar vermek	pick v.
9	General	sağduyu göstermeyen	half-arsed adj.
10	General	doğru karar verebilme becerisi ve sağduyu sergileyen	commonsensible adj.
11	General	sağduyu sahibi	far-seeing adj.
12	General	sağduyu ile	with lucidity adv.
13	General	sağduyu ile	far-sightedly adv.
Proverb
14	Proverb	biraz/azıcık sağduyu birçok teoriden iyidir/yeğdir	ounce of common sense is worth a pound of theory
15	Proverb	sağduyu problemleri çözmede teoriden daha etkilidir	ounce of common sense is worth a pound of theory
16	Proverb	sağduyu problemleri çözmede teoriden daha etkilidir	an ounce of common sense is worth a pound of theory
17	Proverb	biraz/azıcık sağduyu birçok teoriden iyidir/yeğdir	an ounce of common sense is worth a pound of theory
Idioms
18	Idioms	(bir şey) için gereken sağduyu	the wherewithal for (something) n.
19	Idioms	(bir şey yapmak) için gereken sağduyu	the wherewithal to (do something) n.
20	Idioms	sağduyu sahibi olmak	have a good head on one's shoulders v.
21	Idioms	sağduyu sahibi olmak	have all (one's) buttons v.
22	Idioms	sağduyu sahibi olmak	have all one's buttons v.
23	Idioms	aşikar çözümü seçecek kadar sağduyu sahibi olmak	know enough to come in out of the rain v.
24	Idioms	sağduyu/akıl/zeka yoksunu olmak	have enough sense to pound sand v.
25	Idioms	sağduyu sahibi olmak	have a good head on shoulders v.
26	Idioms	sağduyu sahibi biri olmak	have a good head on your shoulders v.
Politics
27	Politics	sağduyu çağrısı	call for common sense n.
Philosophy
28	Philosophy	sağduyu felsefesi	commonsense realism n.
Slang
29	Slang	sağduyu göstermeyen	half-assed adj.
30	Slang	sağduyu göstermeyen	half-ass adj.
British Slang
31	British Slang	sağduyu yoksunu	gormless adj.