Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
saldırgan
Bedeutungen von dem Begriff
"saldırgan"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 63 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
Common Usage
1
Common Usage
saldırgan
assailant
n.
2
Common Usage
saldırgan
attacker
n.
3
Common Usage
saldırgan
offensive
adj.
4
Common Usage
saldırgan
aggressive
adj.
General
5
General
saldırgan
aggressor
n.
6
General
saldırgan
assailer
n.
7
General
saldırgan
assaulter
n.
8
General
saldırgan
lunger
n.
9
General
saldırgan
onsetter
n.
10
General
saldırgan
militant
adj.
11
General
saldırgan
truculent
adj.
12
General
saldırgan
hostile
adj.
13
General
saldırgan
assaultive
adj.
14
General
saldırgan
rampageous
adj.
15
General
saldırgan
pushy
adj.
16
General
saldırgan
transgressive
adj.
17
General
saldırgan
violative
adj.
18
General
saldırgan
get-tough
adj.
19
General
saldırgan
hard-hitting
adj.
20
General
saldırgan
belligerent
adj.
21
General
saldırgan
vicious
adj.
22
General
saldırgan
acharné
adj.
23
General
saldırgan
adversarious
adj.
24
General
saldırgan
rampacious [obsolete]
adj.
25
General
saldırgan
carnivorous
adj.
26
General
saldırgan
nuisance
adj.
27
General
saldırgan
thrustful [brit]
adj.
28
General
saldırgan
tigerly
adj.
29
General
saldırgan
trenchant
adj.
30
General
saldırgan
biffo
adj.
31
General
saldırgan
bristly
adj.
32
General
saldırgan
horrid
adj.
33
General
saldırgan
obscene
adj.
34
General
saldırgan
go-go
adj.
35
General
saldırgan
offenceful
adj.
36
General
saldırgan
ill-favoured
adj.
37
General
saldırgan
colorful
adj.
38
General
saldırgan
colourful
adj.
39
General
saldırgan
feisty
adj.
40
General
saldırgan
panther
adj.
41
General
saldırgan
dirty
adj.
42
General
saldırgan
dogged [obsolete]
adj.
43
General
saldırgan
out-of-the-way
adj.
44
General
saldırgan
predaceous
adj.
45
General
saldırgan
predacious
adj.
46
General
saldırgan
pugilistic
adj.
47
General
saldırgan
scrappy
adj.
48
General
saldırgan
superhot
adj.
Colloquial
49
Colloquial
saldırgan
high-pressure
adj.
Idioms
50
Idioms
saldırgan
two-fisted
adj.
Law
51
Law
saldırgan
aggressor
n.
52
Law
saldırgan
violator
n.
53
Law
saldırgan
aggressive
adj.
54
Law
saldırgan
offensive
adj.
Technical
55
Technical
saldırgan
aggressive
adj.
Construction
56
Construction
saldırgan
aggressive
adj.
Sport
57
Sport
saldırgan
aggressive
adj.
Archaic
58
Archaic
saldırgan
objectable
adj.
Slang
59
Slang
saldırgan
aggers
adj.
60
Slang
saldırgan
aggro
adj.
61
Slang
saldırgan
gangsta
adj.
62
Slang
saldırgan
salty
adj.
63
Slang
saldırgan
balls-to-the-wall
expr.
Bedeutungen, die der Begriff
"saldırgan"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 135 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
saldırgan tip
militant
n.
2
General
saldırgan kişilik
aggressive character
n.
3
General
saldırgan su
aggressive water
n.
4
General
açgözlü ve saldırgan tip
hawk
n.
5
General
saldırgan kişi
aggressor
n.
6
General
saldırgan hareket
aggressive action
n.
7
General
saldırgan kimse
aggressor
n.
8
General
saldırgan ülke
aggressor
n.
9
General
saldırgan görünen ama aslında zararsız olan (ordu)
paper tiger
n.
10
General
saldırgan politika
aggressive policy
n.
11
General
bombalı saldırgan
bomber
n.
12
General
saldırgan köpek
mad dog
n.
13
General
saldırgan malzeme
offensive material
n.
14
General
kimliği belirsiz bir saldırgan
an unknown attacker
n.
15
General
silahlı saldırgan
gunman
n.
16
General
saldırgan kimse
tiger
n.
17
General
sopalı saldırgan
bludgeoner
n.
18
General
saldırgan kimse
hawk
n.
19
General
kaba ve saldırgan şovenist erkek
ocker
n.
20
General
saldırgan tavır
offensive
n.
21
General
saldırgan tutum
offensive
n.
22
General
saldırgan davranış
offensive
n.
23
General
saldırgan eylem
offensive
n.
24
General
saldırgan hareket
offensive
n.
25
General
saldırgan kimse
rottweiler
n.
26
General
saldırgan liderlik özellikleriyle gruba hakim olan kimse
cock
n.
27
General
aşırı derecede saldırgan ve zararlı kimse
cockatrice
n.
28
General
saldırgan kimse
drevill
n.
29
General
kiralık silahlı saldırgan
pistolero
n.
30
General
basın danışmanlığı ile ilişkili saldırgan halkla ilişkiler faaliyeti
flackery
n.
31
General
patlama veya yangın amacıyla ham petrol kullanan saldırgan erkek
petroleur
n.
32
General
patlama veya yangın amacıyla ham petrol kullanan saldırgan kadın
petroleuse
n.
33
General
silahlı saldırgan
sicario
n.
34
General
nahoş ve saldırgan tip
skite [dialect]
n.
35
General
saldırgan kimse
pusher
n.
36
General
kan döken saldırgan
spiller
n.
37
General
saldırgan bir tutum takınmak
go negative
v.
38
General
saldırgan tutumunu (birine) yönlendirmek
scapegoat
v.
39
General
saldırgan (kimse)
tough
adj.
40
General
çok saldırgan
vicious
adj.
41
General
saldırgan olmayan
nonmilitant
adj.
42
General
saldırgan olmayan
offenceless
adj.
43
General
saldırgan olmayan
offenseless
adj.
44
General
saldırgan olmayan
non-militant
adj.
45
General
bıçaklı (saldırgan vb)
knife-wielding
adj.
46
General
son derece ateşli ve saldırgan
take-no-prisoners
adj.
47
General
aşırı saldırgan
ultramilitant
adj.
48
General
saldırgan olmayan
unbelligerent
adj.
49
General
saldırgan olmayan
unwarlike
adj.
50
General
çok saldırgan
heinous
adj.
51
General
saldırgan (hayvan)
mordacious
adj.
52
General
çok saldırgan
repellant
adj.
53
General
saldırgan ve müdahaleci
busybodied
adj.
54
General
aşırı saldırgan
ferocious
adj.
55
General
uygun an gelene kadar pasif veya az saldırgan davranılan (taktik)
rope-a-dope
adj.
56
General
saldırgan bir biçimde
truculently
adv.
57
General
saldırgan bir biçimde
militantly
adv.
58
General
saldırgan bir halde
offensively
adv.
59
General
saldırgan bir biçimde
pushily
adv.
60
General
saldırgan bir şekilde
hostilely
adv.
61
General
saldırgan bir şekilde
assaultively
adv.
62
General
saldırgan şekilde
attackingly
adv.
63
General
saldırgan bir şekilde
odiously
adv.
Phrasals
64
Phrasals
saldırgan tavırlar sergilemek
cut up
v.
65
Phrasals
(küçük köpek) saldırgan ve etkisiz bir şekilde havlayıp durmak
yap at (one)
v.
Colloquial
66
Colloquial
cinsel yönden agresif/saldırgan
fresh
adj.
Idioms
67
Idioms
saldırgan hayvan
bad actor
n.
68
Idioms
tipik baskın ve saldırgan alfa erkek özelliklerine zıt özellikler gösteren erkek/adam
beta male
n.
69
Idioms
(o anda faal durumdaki) silahlı saldırgan
active shooter
n.
70
Idioms
sert/saldırgan konuşmacı
son of thunder
n.
71
Idioms
saldırgan bir askeri tutumdan yana olanlar ve barışçıl bir tutumdan yana olanlar
hawks and doves
n.
72
Idioms
saldırgan/agresif kimse
a holy terror
n.
73
Idioms
agresif/saldırgan bir şekilde zorlama
foot-in-the-door
n.
74
Idioms
saldırgan tip/hayvan
junkyard dog
n.
75
Idioms
saldırgan dil
language that could fry bacon
n.
76
Idioms
saldırgan dil
language that would fry bacon
n.
77
Idioms
saldırgan dil
language that would make a sailor blush
n.
78
Idioms
(birini/bir şeyi) saldırgan/ağır bir şekilde eleştirmek
tear (someone or something) to pieces
v.
79
Idioms
birini/bir şeyi saldırgan/ağır bir şekilde eleştirmek
tear somebody/something to pieces/shreds
v.
80
Idioms
(birini/bir şeyi) saldırgan/ağır bir şekilde eleştirmek
tear (someone or something) to ribbons
v.
81
Idioms
(birini/bir şeyi) saldırgan/ağır bir şekilde eleştirmek
tear (someone or something) to shreds
v.
82
Idioms
birini/bir şeyi saldırgan/ağır bir şekilde eleştirmek
tear someone or something to shreds
v.
83
Idioms
birini/bir şeyi saldırgan/ağır bir şekilde eleştirmek
tear someone or something to pieces
v.
84
Idioms
saldırgan bir tavır sergilemek
(draw the sword and) throw away the scabbard
v.
85
Idioms
saldırgan bir tavır sergilemek
throw away the scabbard
v.
86
Idioms
agresif/saldırgan
all horns and rattles
expr.
Speaking
87
Speaking
saldırgan silahlı mı?
is the attacker armed?
expr.
Trade/Economic
88
Trade/Economic
saldırgan portfolyo
aggressive portfolio
n.
Law
89
Law
saldırgan dilencilik
aggressive panhandling
n.
90
Law
silahlı saldırgan
armed attacker
n.
91
Law
öldürme niyetiyle kurbanı taşa tutan saldırgan
lapidator
n.
92
Law
silahlı saldırgan
shooter
n.
Politics
93
Politics
saldırgan dış politika
aggressive foreign policy
n.
94
Politics
saldırgan faaliyetler
aggressive actions
n.
95
Politics
toprak almayı amaçlayan saldırgan devlet
irredentist
n.
Advertising
96
Advertising
saldırgan reklamcılık
offensive advertising
n.
Computer
97
Computer
ofansif/saldırgan erişim
offensive access
n.
98
Computer
saldırgan activex denetimi
hostile activex control
n.
Medical
99
Medical
saldırgan hasta
aggressive patient
n.
100
Medical
saldırgan hasta
combative patient
n.
Psychology
101
Psychology
saldırgan tutum
aggression
n.
102
Psychology
saldırgan davranış
aggression
n.
103
Psychology
pasif saldırgan kişilik
passive-aggressive personality
n.
104
Psychology
saldırgan tedavi
aggressive treatment
n.
105
Psychology
saldırgan uyarıcı
aggressive stimulus
n.
Marine Biology
106
Marine Biology
güney amerika'ya özgü olup mızrak şeklinde dişleri bulunan, büyük ve saldırgan bir tatlı su balığı
piraya (serrasalmo piraya)
n.
Zoology
107
Zoology
saldırgan bir yaban arısı
tarantula hawk
n.
Social Sciences
108
Social Sciences
saldırgan ve suça meyilli genç
teddy boy
n.
109
Social Sciences
belirli bir azınlığa yada baskın olmayan gruba yönelik bilinçsizce yapılan ayrımcı/saldırgan söylem
microaggression
n.
110
Social Sciences
belirli bir azınlığa yada baskın olmayan gruba yönelik bilinçsizce yapılan ayrımcı/saldırgan söylem
microaggression
n.
Linguistics
111
Linguistics
daha makul ifade yerine kullanılan argo ya da saldırgan ifade
dysphemism
n.
112
Linguistics
daha makul ifade yerine argo ya da saldırgan ifade kullanan
dysphemistic
adj.
History
113
History
(1950'lerde ingiltere'de) VII. edward dönemi kıyafetleriyle dolaşan saldırgan gençlik grupları
teddy boys
n.
Religious
114
Religious
saldırgan ve mücadeleci
messianic
adj.
Military
115
Military
saldırgan kuvvetler
aggressor forces
n.
116
Military
saldırgan bilgi harekatı
offensive information operations
n.
Sport
117
Sport
saldırgan oynamak
hustle
v.
Basketball
118
Basketball
bölge savunmasının önünde oynayıp, saldırgan savunması ile rakip oyuncuları kötü pas atmaya zorlayan oyuncu
chaser
n.
119
Basketball
rakip oyunculardan saldırgan savunma yaparak çok top çalan savunma oyuncusu
ball hawk
n.
Archaic
120
Archaic
saldırgan bir halde kendini göstermek
glare
v.
Reptiles
121
Reptiles
afrika'da yaygın görülen, körlüğe neden olabilecek bir zehir tüküren saldırgan bir kobra
black-necked cobra (naja nigricollis)
n.
122
Reptiles
afrika'da yaygın görülen, körlüğe neden olabilecek bir zehir tüküren saldırgan bir kobra
spitting cobra
n.
Slang
123
Slang
saldırgan tutum
aggro
n.
124
Slang
saldırgan davranış
aggro
n.
125
Slang
kaba/hoyrat/saldırgan erkek
beast
n.
126
Slang
doğrudan ve saldırgan rekabet
toe to toe
n.
127
Slang
kavgacı/saldırgan kimse
gangsta
n.
128
Slang
birden çok erkekle beraber olan, entrikacı veya çıkarcı olduğu düşünülen cinsel açıdan saldırgan kadın
mantrap
n.
129
Slang
çete kavgasındaki saldırgan
gangbanger
n.
130
Slang
saldırgan kimse
pit bull
n.
131
Slang
(birini) saldırgan/ağır bir şekilde eleştirmek
tear (one) a new one
v.
132
Slang
saldırgan olmak
be in your face
v.
British Slang
133
British Slang
steroit etkisindeki saldırgan tip
roid-rage
n.
Modern Slang
134
Modern Slang
saldırgan/agresif şekilde yapılan centilmenlik
aggressive chivalry
n.
Star Wars
135
Star Wars
tie/sg "saldırgan"
tie/ag "aggressor" starfighter
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of saldırgan
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy