Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
Industry | ||
Industry | scalder n. | çiğ meyveyi soda ve su ile haşlayarak sterilize eden konserve fabrikası işçisi |
Industry | scalder n. | tavukların tüylerinin kolay yolunabilmesini sağlayan ön işlem makinesi |
Archaic | ||
Archaic | scalder n. | iskandinav halk ozanı |
Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
General | ||
General | scalder [dialect] [uk] v. | kaynar sudan geçirmek |
General | scalder [dialect] [uk] v. | buhardan geçirmek |
General | scalder [dialect] [uk] v. | kaynatmak |
General | scalder [dialect] [uk] v. | (kaynar sıvı/buhar/güneş ile) yakmak |