Verlauf

selamet

Bedeutungen von dem Begriff "selamet" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 8 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	selamet	soundness n.
2	General	selamet	peace n.
3	General	selamet	security n.
4	General	selamet	healthiness n.
5	General	selamet	correctness n.
6	General	selamet	safety n.
7	General	selamet	salvation n.
Politics
8	Politics	selamet	welfare n.

Bedeutungen, die der Begriff "selamet" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 31 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	selamet ordusundan kimse	salvationist n.
2	General	milli selamet partisi	national salvation party n.
3	General	selamet ordusu ile ilgili	salvationism n.
4	General	selamet ordusu üyelerinin birlikte söylediği kısa karşılık (amin)	volley n.
5	General	albayın üstü, generalin astı olan selamet ordusu subayı	commissioner n.
6	General	selamet ordusunun ihtiyaç sahiplerine yardım sağlamak için kurduğu pansiyon	metropole n.
7	General	selamet ordusu'nun evsizler için çalışan kurumu	shelter n.
8	General	selamet ordusu üyesi	soldier n.
9	General	selamet ordusu'nda idari birim	province n.
10	General	(selamet ordusundan kimse) insanları hristiyanlığa davet etmek	fish v.
11	General	selamet veren	healful adj.
12	General	selamet için	salvifically adv.
Proverb
13	Proverb	sabrın sonu selamet	good things come to him who waits
14	Proverb	sabrın sonu selamet	everything comes to him who waits
Colloquial
15	Colloquial	selamet ordusu	sally army [uk] n.
16	Colloquial	sağ selamet	alive and well adj.
Idioms
17	Idioms	sağ selamet	alive (live) and kicking (well) adj.
18	Idioms	sağ selamet	alive (live) and kicking (well) adj.
19	Idioms	sağ selamet	live and well adj.
Religious
20	Religious	selamet ordusu isimli dini kuruluşun yüksek amiri	general n.
21	Religious	selamet ordusunun genel merkezi	citadel n.
22	Religious	selamet ordusu	salvation army n.
23	Religious	selamet ordusunun faaliyetleri	salvationism n.
24	Religious	selamet ordusuna bağlılık	salvationism n.
25	Religious	selamet ordusu taraftarı	salvationist n.
26	Religious	bölgesel selamet ordusu birliği	corps n.
27	Religious	(selamet ordusu üyesi) kötülüğe karşı ve tanrı için saldırganca savaşmak	fight v.
Military
28	Military	selamet ordusu karargahı	barrack n.
29	Military	(selamet ordusu'nda) ücretli tam zamanlı hizmet etmek üzere eğitilip görevlendirilmiş kimse	officer n.
Slang
30	Slang	selamet ordusu mensubu	sally [new zealand] n.
31	Slang	selamet ordusu mensubu	salvo [australia] n.