Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
Common Usage | ||
Common Usage | sickle n. | orak |
General | ||
General | sickle n. | hilal |
General | sickle n. | hilal biçimli şey |
General | sickle n. | orağa benzeyen şey |
General | sickle v. | orakla biçmek |
General | sickle v. | kıvrılarak hareket etmek |
General | sickle v. | kavisli gitmek |
General | sickle v. | hilal şeklini almak |
General | sickle v. | orak şeklini almak |
General | sickle v. | oraklaşmak |
General | sickle adj. | orak biçimli |
General | sickle adj. | kavisli |
General | sickle adj. | kıvrımlı |
Technical | ||
Technical | sickle n. | orak bıçağı |
Technical | sickle n. | (biçerdöverde) kesme mekanizması |
Technical | sickle n. | (iplik büküm makinesinde) orak biçimli çerçeve kolu |
Biology | ||
Biology | sickle v. | (kırmızı kan hücresini) orak hale getirmek |
Astronomy | ||
Astronomy | sickle n. | leo takımyıldızında yer alan orak biçimli bir yıldız grubu |
Ornithology | ||
Ornithology | sickle n. | (horozda) uzun ve kıvrık telek |