spectator

Bedeutungen von dem Begriff "spectator" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 16 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	spectator n.	seyirci
The spectators clapped their hands at the end of the play. Oyunun sonunda seyirciler ellerini çırptı. More Sentences
2	General	spectator n.	izleyici
Nor can we understand how Parliament can merely be a passive spectator in this and in other matters. Parlamentonun bu ve diğer konularda nasıl sadece pasif bir izleyici olabileceğini de anlayamıyoruz. More Sentences
3	General	spectator n.	spectator dergisi
I couldn't find the Spectator in the shop. Spectator dergisini mağazada bulamadım. More Sentences
Computer
4	Computer	spectator n.	izleyici
The public must become active players rather than mere passive spectators, as is still too often the case. Halk, halen sıklıkla olduğu gibi pasif izleyiciler olmak yerine aktif oyuncular haline gelmelidir. More Sentences
Sport
5	Sport	spectator n.	seyirci
Too often we are left with the impression of a Commission that is a spectator rather than a powerful actor. Çoğu zaman güçlü bir aktörden ziyade seyirci konumunda olan bir Komisyon izlenimi ediniyoruz. More Sentences
Art
6	Art	spectator n.	seyirci
What we are doing here today does not require 70 000 spectators. Bugün burada yaptığımız şey 70.000 seyirci gerektirmiyor. More Sentences
General
7	General	spectator n.	temâşâcı
8	General	spectator adj.	dikkatleri üzerine çeken
9	General	spectator adj.	kendini izleten
10	General	spectator adj.	ilgi toplayan
11	General	spectator adj.	ilgi çekici
12	General	spectator adj.	spor şık
13	General	spectator adj.	spor giyinmiş
14	General	spectator adj.	günlük tarzda
15	General	spectator adj.	günlük tarzda
Textile
16	Textile	spectator n.	yamalı desende renkleri olan günlük topuklu ayakkabı

Bedeutungen, die der Begriff "spectator" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 16 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	spectator control n.	seyirci kontrolü
2	General	wine spectator n.	bir amerikan şarap dergisi
3	General	be a mere spectator v.	seyirci kalmak
4	General	be a mere spectator v.	olaya seyirci kalmak
Idioms
5	Idioms	spectator sport n.	izleyicili spor
6	Idioms	spectator sport n.	dışarıdan izlenen şey
7	Idioms	spectator sport n.	taraftarlı spor
8	Idioms	spectator sport n.	katılım göstermeden izlenen şey
Politics
9	Politics	european convention on spectator violence and misbehaviour at sports events n.	sporda seyirci şiddeti ve taşkınlıklarını önlemeye ilişkin avrupa sözleşmesi
10	Politics	european convention on spectator violence and misbehaviour at sports events and in particular at football matches n.	sportif karşılaşmalarda ve özellikle futbol maçlarında seyircilerin şiddet gösterilerine ve taşkınlıklarına dair avrupa sözleşmesi
Textile
11	Textile	spectator pump n.	yamalı desende renkleri olan günlük topuklu ayakkabı
Construction
12	Construction	spectator viewing area n.	(stadyum) seyirci görüş alanı
Psychology
13	Psychology	spectator role n.	seyirci rolü
14	Psychology	spectator therapy n.	seyirci terapisi
Chemistry
15	Chemistry	spectator ligand n.	seyirci ligant
Sport
16	Sport	spectator capacity n.	seyirci kapasitesi