Verlauf

take with (something)

Bedeutungen von dem Begriff "take with (something)" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 4 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Phrasals
1	Phrasals	take with (something) v.	(bir şeyle, yiyecekle, içecekle) almak
2	Phrasals	take with (something) v.	(bir şeyle, yiyecekle, içecekle) birlikte almak
3	Phrasals	take with (something) v.	(bir şeyle, yiyecekle, içecekle) birlikte yutmak
4	Phrasals	take with (something) v.	(bir şeyle, yiyecekle, içecekle) birlikte tüketmek

Bedeutungen, die der Begriff "take with (something)" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 50 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	take something up with v.	bir meseleyi konuşmak (birisiyle)
Phrasals
2	Phrasals	take someone or something with one v.	birini/bir şeyi yanında götürmek
3	Phrasals	take someone or something with one v.	birini/bir şeyi giderken yanına almak
4	Phrasals	take something up (with someone) v.	(biriyle) bir meseleyi konuşmak
5	Phrasals	take something up (with someone) v.	(biriyle) bir meseleyi tartışmak
6	Phrasals	take with (one or something) v.	yanında getirmek
7	Phrasals	take with (one or something) v.	yanında taşımak
8	Phrasals	take with (one or something) v.	yanına almak
9	Phrasals	take with (one or something) v.	yanında götürmek
10	Phrasals	take something with something v.	bir şeyi bir şeyle almak
11	Phrasals	take something with something v.	bir şeyi bir şeyle birlikte almak
12	Phrasals	take something with something v.	bir şeyi bir şeyle birlikte yutmak
13	Phrasals	take something with something v.	bir şeyi bir şeyle birlikte tüketmek
14	Phrasals	take (something) up with (one) v.	(biriyle) bir meseleyi konuşmak
15	Phrasals	take (something) up with (one) v.	(biriyle) bir meseleyi tartışmak
16	Phrasals	take up with (something) v.	(bir şeye) merak sarmak
17	Phrasals	take up with (something) v.	(bir şeyle) ilgilenmeye başlamak
18	Phrasals	take up with (something) v.	(bir şeye) dalmak
Idioms
19	Idioms	take something home (with oneself) v.	eve bir şey getirmek
20	Idioms	take something with a grain of salt v.	ihtiyatla yaklaşmak
21	Idioms	take something with a pinch of salt v.	ihtiyatla yaklaşmak
22	Idioms	take something with a pinch of salt v.	kuşku ile karşılamak
23	Idioms	take something with a grain of salt v.	kuşku ile karşılamak
24	Idioms	take something with a grain of salt v.	şüphe ile yaklaşmak
25	Idioms	take something with a pinch of salt v.	şüphe ile yaklaşmak
26	Idioms	take liberties with (someone or something) v.	(birine/bir şeye) saygısızlık etmek
27	Idioms	take liberties with (someone or something) v.	(birine/bir şeye) karşı laubali davranmak
28	Idioms	take liberties with (someone or something) v.	(birine/bir şeye) karşı uygunsuz davranmak
29	Idioms	take liberties with (something) v.	(bir şeyi) kendi çıkarına göre değiştirmek
30	Idioms	take liberties with (something) v.	(bir şeyde) kendine göre değişiklik yapmak
31	Idioms	take liberties with (something) v.	(bir şeyin) üstünde oynamak
32	Idioms	take liberties with someone or something v.	birini/bir şeyi özgürce kullanmak
33	Idioms	take liberties with someone or something v.	birini/bir şeyi bedavadan kullanmak
34	Idioms	take liberties with someone or something v.	birini/bir şeyi elini koluna sallayarak kullanmak
35	Idioms	take liberties with someone or something v.	birini/bir şeyi suistimal etmek
36	Idioms	take liberties with someone or something v.	birini/bir şeyi taciz etmek
37	Idioms	take (great) pains with (something) v.	(bir şey) için büyük zahmetlere girmek
38	Idioms	take (great) pains with (something) v.	(bir şey) için çok zahmet çekmek
39	Idioms	take (great) pains with (something) v.	(bir şey) için çok çabalamak/gayret göstermek
40	Idioms	take (great) pains with (something) v.	(bir şeye) çok vakit harcamak
41	Idioms	take (great) pains with (something) v.	(bir şey) için çok uğraşmak
42	Idioms	take issue with (someone or something) v.	(birine/bir şeye) gücenmek
43	Idioms	take issue with (someone or something) v.	(birine/bir şeye) itiraz etmek
44	Idioms	take issue with (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) kabul etmemek
45	Idioms	take issue with (someone or something) v.	(birine/bir şeye) kızmak
46	Idioms	take issue with (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) onaylamamak
47	Idioms	take issue with (someone or something) v.	(biri/bir şey) hoşuna gitmemek
48	Idioms	take trouble with (something) v.	(bir şey) zahmetine girmek
49	Idioms	take trouble with (something) v.	(bir şey) zahmetini göstermek
50	Idioms	take trouble with (something) v.	(bir şeye) çok çaba/vakit harcamak