tespit eden - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

tespit eden



Bedeutungen von dem Begriff "tespit eden" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
tespit eden establisher n.

Bedeutungen, die der Begriff "tespit eden" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 37 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kesilecek veya kesilmiş olup kütük haline getirilecek ağaçlar ile mevcut kütükleri tespit eden ağaç kesicisi marker n.
küçük etkileri tespit eden cihaz microdetector n.
tespit eden şey router n.
(el ile muayenede olduğu gibi) kitle, sertlik tespit eden bir cihaz palpator n.
uzaktaki orman yangınlarının yerini tespit eden bir araç protractor n.
yer tespit eden locative adj.
Colloquial
(pazarlamada, ticarette) gelecek trendleri tespit eden kimse cool hunter n.
Trade/Economic
(sigorta firmalarında) faturalarını ödemeden kaçanları tespit eden görevli skip tracer n.
Law
işçi ücretlerinin ve kaza halinde işçi veya yakınlarına ödenecek tazminatın miktarını tespit eden ve işçi sigortaları ve diğer işçi sorunlarını düzenleyen kanun workman's compensation act n.
Advertising
hedef kitlenin reklam alışkanlıklarını tespit eden araştırma yöntemi stickiness n.
Technical
yoğunluk ölçer vasıtasıyla sıvıların özgül ağırlığını tespit eden bilim dalı araeometry n.
yoğunluk ölçer vasıtasıyla sıvıların özgül ağırlığını tespit eden bilim dalı areometry n.
madenlerde veya evlerdeki gaz sızıntısını tespit eden bir aygıt gasoscope n.
(kimyasal analizlerde ve tıbbi tanılarda) standart renklerle kıyaslayarak renkleri tespit eden araç comparator n.
elektroskoptaki hafif yük artışını tespit eden alet doubler n.
pusula hatasını tespit eden alet pilot n.
iyonlaştırıcı parçacık geçişini tespit eden alet counter n.
yoğunluk ölçer vasıtasıyla sıvıların özgül ağırlığını tespit eden bilim dalıyla ilgili araeometric adj.
yoğunluk ölçer vasıtasıyla sıvıların özgül ağırlığını tespit eden bilim dalıyla ilgili araeometrical adj.
Computer
hata tespit eden bilgisayardan alınan mesaj çıktısı diagnostic n.
Telecom
modeme başarıyla bağlanabilen numaraları tespit eden program-otomotaik numara çeviricisi war dialer n.
Electric
elektrik dalgalarını tespit eden cihaz cymoscope n.
Marine
ses dalgalarının yankı süresini ölçerek deniz derinliğini tespit eden bir alet fathometer ® n.
Medical
özellikle frengi teşhisinde kullanılan, kanda belirli bir antikor veya antijenin olup olmadığını tespit eden serolojik bir test complement fixation test n.
özellikle frengi teşhisinde kullanılan, kanda belirli bir antikor veya antijenin olup olmadığını tespit eden serolojik bir test complement-fixation test n.
iç kulak kanallarında hastalık olup olmadığını tespit eden test bárány test n.
göze batan demir veya çelik parçalarını tespit eden bir alet sideroscope n.
Physics
gama radyasyonunu algılayarak patlayıcı maddeleri tespit eden cihaz thermal neutron analyzer n.
Chemistry
polimerdeki monomer dizisini tespit eden aparat sequenator n.
Astronomy
cismin gerçek istikametini gök cisimlere referans olarak tespit eden pusula astro compass n.
yıldızların yükselim ve açılımlarını tespit eden bir cihaz meridian circle n.
astronomik alanın farklı zamanlarda çekilen stereoskopik fotoğrafları ile küçük hareket ve parlaklık değişimlerini tespit eden bir stereoskop comparator n.
Linguistics
yerini tespit eden loc (locative) abrev.
Military
denizaltı yeri tespit eden akustik biykın submarine locator acoustic beacon n.
düşman silahlarının yerini tespit eden seyyar radar mobile hostile weapon locating radar n.
iki tarafça birlikte tespit edilen ve ihtilaflı olmayan olayları ihtiva eden yazılı beyan agreed statement of facts n.
Engineering
sinyal olup olmadığını tespit eden cihaz detector n.