turba - Türkisch Englisch Wörterbuch

turba

Bedeutungen von dem Begriff "turba" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 6 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
turba peat n.
When we speak of peat it is worth reminding ourselves of scale.
Turbadan bahsederken kendimize ölçeği hatırlatmakta fayda var.

More Sentences
Technical
turba peat n.
Therefore, for us using the annual growth in peat makes sense.
Bu nedenle, bizim için turbadaki yıllık büyümeyi kullanmak mantıklıdır.

More Sentences
Mining
turba peat n.
Peat is not mentioned in the list of renewable energy sources.
Turba, yenilenebilir enerji kaynakları listesinde yer almamaktadır.

More Sentences
General
turba turf n.
turba mull n.
turba spine [dialect] [uk] n.

Bedeutungen, die der Begriff "turba" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 69 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kara turba black peat n.
turba bataklığı peat bog n.
turba kömürü peat n.
yakıt olarak kullanılan turba divot [scotland] n.
ateş sönmesin diye kullanılan turba kömürü parçası gathering peat n.
turba yosunlarını inceleyen bilim dalı sphagnology n.
turba yosunlarını inceleyen kimse sphagnologist n.
turba kömüründen yapılmış turf adj.
Law
başkasının arazisinden turba alma hakkı turbary n.
başkasının arsasından turba toplama hakkı common of turbary n.
Technical
turba kömürü peat n.
turba mangal kömürü peat charcoal n.
lifli turba fibrous peat n.
turba kömürü peat coal n.
turba banyosu peat bath n.
turba yapan yosun peat moss n.
turba kesmeye yarayan kürek tuskar [uk] n.
turba küreği slade n.
Automotive
turba şarj/süper şarj turbocharger/supercharger n.
Mining
damarlı turba banded peat n.
yakıt olarak kullanıma hazır turba kömürü turf n.
turba kömürü ve bitümlü kömür arası bir ara madde wood coal n.
Food Engineering
turba ateşi üzerinde damıtılan viski peat reek n.
turba ateşi üzerinde damıtılan viski peat–reek n.
turba ateşi üzerinde damıtılan viskinin özel aroması peat–reek n.
Chemistry
özellikle toprak, turba ve kömürde bulunan, kahverengimsi siyah renkli bir organik madde ulmin n.
Marine Biology
turba yosunu peat n.
Botanic
avrupa'daki turba bataklıkları ve diğer nemli asidik topraklarda yetişen herdem yeşil dik bir çalı common bog rosemary n.
avrupa'daki turba bataklıkları ve diğer nemli asidik topraklarda yetişen herdem yeşil dik bir çalı marsh andromeda (andromeda polifolia) n.
avrupa'ya özgü, tek çiçekli başakçıkları olan ve turba bataklıklarda görülen yaygın çok yıllık bir çim matweed (nardus stricta) n.
avrupa'ya özgü, tek çiçekli başakçıkları olan ve turba bataklıklarda görülen yaygın çok yıllık bir çim mat grass (nardus stricta) n.
avrupa'daki turba bataklıkları ve diğer nemli asidik topraklarda yetişen herdem yeşil dik bir çalı common bog rosemary n.
turba yosunu sphagnum moss n.
turba bataklıklarında korunmuş halde bulunan çam ağacı odunu bog deal n.
turba bataklıklarında korunmuş halde bulunan odun bogwood n.
turba bataklıklarında korunmuş halde bulunan ağaç odunu bogoak n.
turba yosunları sınıfına mensup bir yosun takımı order sphagnales n.
ciğer otu veya turba yosununda genç gametofit prothallium n.
turba yosunları sınıfına mensup bir yosun takımı sphagnales n.
turba yosunu ile dolu sphagnous adj.
Agriculture
turba tozu peat dust n.
odunsu turba woody peat n.
otomatik turba sulama sistemleri automatic turf irrigation systems n.
çim veya turba ile yapılan su yolu turf drain n.
toprağı ıslah etmeye yarayan organik madde, turba veya kumdan oluşan madde amendment n.
kumlu veya killi turba yarpha [scottish] n.
kumlu veya killi turba yarfa [scottish] n.
turba bataklığı yarpha [scottish] n.
turba kesen ve hazırlayan kimse mosser n.
kurumuş turba yosunu peat moss n.
turba yatağı petary n.
turba ile ilgili turbinaceous adj.
Environment
turba nedeniyle koyu lekeli hale gelen akarsu blackwater n.
bataklık yüzeyinin altındaki çürümüş odun, turba veya ayrışmış organik madde moorlog n.
turba yosunuyla kaplı arazi mossland n.
turba kömürüyle kaplı arazi mossland n.
turba bataklıklarında polen tanesi sıklığının tayini pollen analysis n.
turba ateşi dumanı peat reek n.
turba ateşi dumanı peat–reek n.
turba yosunu peat moss n.
turba yangın dumanı peat reek n.
turba yangın dumanı peat–reek n.
Geography
turba bataklığı peat moor n.
turba bataklığı peat bed n.
turba bataklığı peat bog n.
turba bataklığı bog n.
turba bataklığındaki doğal kanal veya yarık grough n.
Geology
kare turba quadrel n.
Military
turba kümesi peat mound n.