uygulamalar - Türkisch Englisch Wörterbuch

uygulamalar

Bedeutungen von dem Begriff "uygulamalar" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Trade/Economic
uygulamalar practices n.
Regrettably, this discussion has actually been overtaken by the practices of the European Patent Office.
Ne yazık ki bu tartışma Avrupa Patent Ofisi'nin uygulamalarının önüne geçmiş durumda.

More Sentences
Telecom
uygulamalar applications n.
Above all, too, we also need the many potential applications in transport.
Hepsinden önemlisi, ulaştırma alanındaki pek çok potansiyel uygulamaya da ihtiyacımız var.

More Sentences
Trade/Economic
uygulamalar practises n.

Bedeutungen, die der Begriff "uygulamalar" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 140 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
gelenekler ve uygulamalar customs and practices n.
That is presumptuous and offends the customs and practices of other countries.
Bu küstahlıktır ve diğer ülkelerin gelenek ve uygulamalarını rencide eder.

More Sentences
kurallar ve uygulamalar rules and practice n.
We currently have very different attitudes, rules and practices among Member States.
Şu anda Üye Devletler arasında çok farklı tutumlar, kurallar ve uygulamalar var.

More Sentences
en iyi uygulamalar best practices n.
This will facilitate and promote the exchange of best practice in terms of acceptable noise levels.
Bu, kabul edilebilir gürültü seviyeleri açısından en iyi uygulama alışverişini kolaylaştıracak ve teşvik edecektir.

More Sentences
Trade/Economic
haksız ticari uygulamalar unfair commercial practices n.
The framework directive will provide full harmonisation of the laws on unfair commercial practices.
Çerçeve direktif, haksız ticari uygulamalara ilişkin yasaların tam olarak uyumlaştırılmasını sağlayacaktır.

More Sentences
Politics
en iyi uygulamalar best practices n.
We must give the consumer the power to study, inform and share best practices.
Tüketiciye en iyi uygulamaları inceleme, bilgilendirme ve paylaşma gücü vermeliyiz.

More Sentences
Technical
pratik uygulamalar practical applications n.
We want to concentrate on the practical application of the current directive.
Mevcut direktifin pratik uygulamasına odaklanmak istiyoruz.

More Sentences
Computer
interaktif uygulamalar interactive applications n.
The new Internet generation is making many interactive applications possible.
Yeni internet nesli birçok interaktif uygulamayı mümkün kılmaktadır.

More Sentences
Telecom
askeri uygulamalar military applications n.
We are extremely concerned that the Galileo project should have civil, rather than military, applications.
Galileo projesinin askeri uygulamalardan ziyade sivil uygulamalara sahip olması konusunda son derece endişeliyiz.

More Sentences
yeni uygulamalar new applications n.
We saw fantastic new applications which make life for the disabled better.
Engelliler için hayatı daha iyi hale getiren harika yeni uygulamalar gördük.

More Sentences
Medical
tıbbi uygulamalar medical applications n.
So we can look forward to the beneficial medical applications which this research promises.
Dolayısıyla bu araştırmanın vaat ettiği faydalı tıbbi uygulamaları dört gözle bekleyebiliriz.

More Sentences
General
idari ilke ve uygulamalar principles and practices n.
aldatıcı uygulamalar deceptive practices n.
görevler için uygulamalar applications for positions n.
yanlış uygulamalar improper practices n.
siyasal uygulamalar political practices n.
ticari uygulamalar commercial applications n.
bazı uygulamalar some practices n.
sorun çözücü uygulamalar problem-solving type exercise n.
çevre dostu uygulamalar environmentally friendly practices n.
iyileştirilmiş/geliştirilmiş uygulamalar improved practices n.
en iyi uygulamalar best practises n.
kullanışlı uygulamalar practical applications n.
doğaüstü güçler ve uygulamalar the occult n.
inançsız, aşağılık veya putperest uygulamalar whoredom n.
bazı alanlarda çalışan kimselerce kullanılan yöntemler, uygulamalar, prosedürler ve kurallar bütünü methodology n.
google glass ürününü çalıştıran uygulamalar glassware n.
doğaüstü uygulamalar occult n.
doğaüstü uygulamalar ve teknikler occult arts n.
profesyonellerden oluşan bir derneğin yaptığı uygulamalar group practice n.
özel uygulamalar métier n.
yasa dışı uygulamalar cross n.
alışılagelmiş uygulamalar practices n.
alışılagelmiş uygulamalar practises n.
ilkel uygulamalar primitivism n.
okul çocuğuna özgü uygulamalar schoolboyism n.
kaliteli uyku için takip edilen uygulamalar sleep hygiene n.
tanrıça isis'i içeren (dini nesne ve uygulamalar) isiac adj.
Colloquial
bir grup çalışanın çalışma koşullarını iyileştirmek için hayata geçirdiği düzensiz uygulamalar spanish customs n.
bir grup çalışanın çalışma koşullarını iyileştirmek için hayata geçirdiği düzensiz uygulamalar spanish practices n.
Idioms
köhnemiş (politik uygulamalar) on the wrong side of history expr.
zamana uymayan (politik uygulamalar) on the wrong side of history expr.
demode (politik uygulamalar) on the wrong side of history expr.
Trade/Economic
adil olmayan ticari uygulamalar unfair commercial practices n.
en iyi uygulamalar bankası bank of best practices n.
ekonomik faaliyetleri özendirici olmayan, cezalandıran karar ve uygulamalar disincentives n.
haksız ticari uygulamalar unfair trade practices n.
hatalı uygulamalar improper practices n.
haksız ticari uygulamalar yönergesi unfair commercial practices directive n.
kısıtlayıcı ticari uygulamalar restrictive business practices n.
katı uygulamalar rigid practices n.
mali uygulamalar financial applications n.
mali uygulamalar financial practices n.
pratik uygulamalar practical implications n.
sendika karşıtı uygulamalar anti-union practices n.
uluslararası en iyi uygulamalar international best practice n.
vesikalı krediler için yeknesak teamül ve uygulamalar uniform customs and practices for documentary credits n.
Law
idari ilke ve uygulamalar administrative principles and practices n.
kanıta dayalı uygulamalar evidence based practices (evp) n.
Politics
küresel uygulamalar global practices n.
sınırlayıcı uygulamalar ve hakim durumlar danışma kurulu advisory committee on restrictive practices and dominant positions n.
sınırlayıcı uygulamalar ve hakim durumlar advisory committee on restrictive n.
zararlı uygulamalar harmful practices n.
amerikan kültürünün aslını oluşturan politik ilke ve uygulamalar americanism n.
hitler faşizmini ortadan kaldırmaya yönelik ilke ve uygulamalar anti-hitlerism n.
whig partisi ile ilişkili ilkeler, politikalar ve uygulamalar whiggery n.
devrimsel faaliyet ve uygulamalar revolutionism n.
(devletlerarası uygulamalar) aynı identic adj.
(devletlerarası uygulamalar) birebir olan identic adj.
Institutes
restorasyon ve teknik uygulamalar başkanlığı department of restoration and technical works n.
uygulamalar dairesi başkanlığı department of practices n.
1989 yılında teknolojileri, nesne yönelimli uygulamalar için açık standartlar haline getirmek amacıyla kurulmuş uluslararası bir kuruluş omg (object management group) abrev.
Technical
basınçlı veya basınçsız uygulamalar pressure and non-pressure applications n.
bağlayıcısız ve bağlayıcılı uygulamalar unbound and bound applications n.
basınçsız uygulamalar non-pressure applications n.
çok kanallı uygulamalar multichannel applications n.
çekirdek tabanlı uygulamalar core based applications n.
dinamik uygulamalar için sızdırmazlık elemanları seals for dynamic applications n.
elektriksel uygulamalar electrical applications n.
eğlence ve endüstriyel uygulamalar recreational and industrial applications n.
elektroteknik uygulamalar için alüminyum sac şerit ve levha aluminium sheet strip and plate for electrotechnical applications n.
genel amaçlı endüstriyel uygulamalar general-purpose industrial applications n.
ısıl uygulamalar thermal applications n.
ışıksal uygulamalar optical applications n.
optik uygulamalar optical applications n.
özel jeoteknik uygulamalar special geotechnical applications n.
özel uygulamalar için standard deney metotları standard test methods for specific applications n.
özel amaçlı uygulamalar special purpose applications n.
özel uygulamalar customary applications n.
profesyonel uygulamalar professional applications n.
serbest hava şartlarındaki uygulamalar free air applications n.
taşınabilir uygulamalar portable applications n.
yapısal olmayan uygulamalar non-structural applications n.
yüksek bükülgenlik gerektiren uygulamalar applications requiring high flexibility n.
yoğunlaştırıcı ve ısı değiştirici uygulamalar condenser and heat exchanger applications n.
yüksek performanslı uygulamalar high performance applications n.
yönetimsel uygulamalar business applications n.
Computer
çalışan uygulamalar applications running n.
uygulamalar arası iletişim inter application communication n.
yardımcı uygulamalar grubu utilities group n.
yardımcı uygulamalar utilities n.
yardımcı uygulamalar diski utilities disk n.
yönetimsel uygulamalar business applications n.
bilgisayar ağının kullanıcılar, uygulamalar ve ağ öz kaynakları hakkındaki verilerin bulunduğu merkezi depolama alanının yönetimi den (directory enabled networks) abrev.
Informatics
eskiden kalan uygulamalar legacy applications n.
Telecom
gelişmiş uygulamalar advanced applications n.
mobil geliştirilmiş mantık için kişiselleştirilmiş uygulamalar customised application for mobile enhanced logic n.
standartlar ve önerilen uygulamalar standards and recommended practices n.
uygulamalar arası iletişim interapplication communication n.
Construction
basınçsız uygulamalar için termoplastik boru sistemleri thermoplastics piping systems for non-pressure applications n.
bina içi uygulamalar için optik fiber kablolar optical fibre cables for indoor applications n.
binalar içindeki uygulamalar practices inside buildings n.
dahili uygulamalar interior applications n.
yapı harici uygulamalar non-structural applications n.
Petrol
karadan uzak uygulamalar offshore applications n.
Medical
beden temelli uygulamalar body-based applications n.
günlük mesleki uygulamalar daily practices n.
intranazal steroid uygulamalar intranasal steroid applications n.
klinik uygulamalar clinical applications n.
tıbbi uygulamalar komitesi mpc (medical practices committee) abrev.
Optics
göz bilimsel uygulamalar opthalmologic applications n.
Agriculture
geleneksel tarımsal uygulamalar traditional agricultural practices n.
geleneksel zirai uygulamalar conventional agricultural practices n.
geleneksel tarımsal uygulamalar conventional agricultural practices n.
geleneksel zirai uygulamalar traditional agricultural practices n.
biyodinamik uygulamalar biodynamics n.
Social Sciences
afrikalı amerikalıların yaptığı büyü benzeri uygulamalar hoodoo n.
Education
başarılı uygulamalar dokümanı compendium n.
psikolojide pratik uygulamalar practical applications in psychology n.
(dudak okuma) işitme engelli bireylerin eğitiminde kullanılan oral yöntemlere ilişkin ilke ve uygulamalar oralism n.
Religious
budizm'de öz disiplini de içeren manevi uygulamalar tapas n.
anglikan kilisesi'ne uymayan doktrin ve uygulamalar chapel n.
talmudik dönemde hahamlara ait inançlar, uygulamalar ve ilkeler rabbinism n.
episkopalizme ait doktrin ve uygulamalar episcopalianism n.
abd'de kurulan bin yılcı hristiyan cemaatine ait inanç ve uygulamalar christadelphianism n.
Philosophy
17. yüzyılda fransa'da ortaya atılan kalvinizm'e ait doktrin ve uygulamalar amyraldism n.
(çin felsefesinde) sıkı yasal kontrolün benimsendiği, toplumun her kesimi için ödül ve ceza esasına dayanan prensip ve uygulamalar legalism n.
hindistan'a özgü olup bir kast sistemine dayanan dini ve felsefi inanç ve kültürel uygulamalar bütünü hindooism n.
hindistan'a özgü olup bir kast sistemine dayanan dini ve felsefi inanç ve kültürel uygulamalar bütünü hinduism n.
ekümenik doktrin ve uygulamalar oecumenism n.
Military
baskıcı, zorba ve militarist uygulamalar jackboot tactics n.