vulnerability - Türkisch Englisch Wörterbuch

vulnerability

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "vulnerability" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 19 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
vulnerability n. kırılganlık
Their vulnerability, however, will not diminish unless the causes are truly identified.
Bununla birlikte, nedenleri gerçekten tespit edilmedikçe kırılganlıkları azalmayacaktır.

More Sentences
vulnerability n. zafiyet
The hackers took advantage of the company's vulnerability.
Bilgisayar korsanları şirketin güvenlik zafiyetinden yararlandılar.

More Sentences
vulnerability n. savunmasızlık
Nonetheless, the events in New York show that we must assess the vulnerability of nuclear installations.
Bununla birlikte New York'ta yaşananlar nükleer tesislerin savunmasızlığını değerlendirmemiz gerektiğini göstermektedir.

More Sentences
Psychology
vulnerability n. kırılganlık
Firstly, it brings up to date areas which were not covered, such as the vulnerability of sectors like tourism.
İlk olarak, turizm gibi sektörlerin kırılganlığı gibi daha önce ele alınmamış alanları güncel hale getirmektedir.

More Sentences
General
vulnerability n. hasar görebilirlik
vulnerability n. yaralanabilirlik
vulnerability n. saldırı veya tenkide maruz olma
vulnerability n. saldırı veya tenkide açık olma
vulnerability n. incinebilirlik
vulnerability n. korunmasızlık (özellikle iş hukukunda)
vulnerability n. hassasiyet
vulnerability n. vurulabilirlik
Informatics
vulnerability n. korunmasızlık
vulnerability n. örselenebilirlik
vulnerability n. saldırıya açıklık
Telecom
vulnerability n. açıklık
vulnerability n. sistem açığı
Marine
vulnerability n. afet sırasında hasar görebilirlik
Medical
vulnerability n. vulnerabilite

Bedeutungen, die der Begriff "vulnerability" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 39 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Computer
security vulnerability n. güvenlik açığı
A security vulnerability in one software application can affect the safety of your entire site.
Bir yazılım uygulamasındaki güvenlik açığı tüm sitenizin güvenliğini etkileyebilir.

More Sentences
General
disaster vulnerability n. afetten zarar görebilirlik
hazard vulnerability analysis n. tehlikenin hasar yaratabilme analizi
hazard vulnerability assessment n. tehlikeye karşı zaafiyet değerlendirmesi
a security vulnerability n. güvenlik zaafiyeti
a security vulnerability n. güvenlik zaafı
human vulnerability to global environmental change n. küresel çevre değişikliğine karşı insan hassasiyeti/savunmasızlığı
vulnerability reduction n. zafiyet azaltma
operations security vulnerability n. harekat güvenliği açığı
operations security vulnerability n. harekat emniyetiyle ilgili bilgiler içeren dostça hareketlerin düşman tarafından değerlendirilip bu bilgilerin gelecek hamlelerde etkin biçimde kullanılması
Politics
vulnerability financing facility n. finansman açığını kapama kolaylığı
Technical
external vulnerability scan n. dış zafiyet tarama
internal vulnerability scan n. iç zafiyet tarama
vulnerability scan n. zafiyet taraması
Computer
information leakage vulnerability n. bilgi sızdırma açığı
vulnerability analysis n. zafiyet analizi
vulnerability analysis n. güvenlik açığı analizi
Medical
subclinical vulnerability markers n. eşik-altı yatkınlık belirleyiciler
epileptic vulnerability risk n. epileptik duyarlılık riski
Psychology
stereotype vulnerability n. stereotip duyarlılığı
Biology
aerosol vulnerability testing n. aerosoldan etkilenme testi
aerosol vulnerability testing n. aeresoldan etkilenme deneyi
Environment
nuclear vulnerability assessment n. nükleer zayıflık değerlendirmesi
water vulnerability n. su yetersizliği riski
Military
aircraft vulnerability measurement n. uçak hassasiyet ölçüsü
aircraft vulnerability n. uçak hassasiyeti
nuclear vulnerability assessment n. nükleer hassasiyet değerlendirmesi
personnel vulnerability condition n. personel hassasiyet derecesi
strategic vulnerability n. stratejik hassasiyet
electromagnetic vulnerability n. elektromanyetik hassasiyet
vulnerability factor n. hasara uğrama ihtimali faktörü
vulnerability factor n. hedef hassasiyet faktörü
vulnerability study n. hassasiyet incelemesi
vulnerability programme n. hassasiyet programı
threat and vulnerability assessment n. terörle mücadelede bir tesisin tehdit analizi ve hassasiyet analizinin eşleştirilmesi
vulnerability assessment n. zafiyet analizi
vulnerability assessment n. güvenlik açığı analizi
vulnerability program n. nükleer silah sistemlerine ilişkin zafiyeti belirlemeye ve bunları ortadan kaldırmaya yönelik bir program
Abbreviation
carver (criticality, accessibility, recuperability, vulnerability, effect, recognizability) n. askeri saldırı kaynaklarının etkin kullanılabilmesi için belirli hedefleri tanımlayan ve öncelik sırasına koyan sistem