wilderness - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

wilderness

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "wilderness" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 30 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
wilderness n. ıssız yer
wilderness n. boşluk
wilderness n. el değmemiş doğa
wilderness n. kalabalık
wilderness n. yaban
wilderness n. bakir doğa
wilderness n. yaban hayat
wilderness n. bakımsız bahçe
wilderness n. kırlar
wilderness n. kır
wilderness n. el değmemiş yer
wilderness n. sahra
wilderness n. çöl
wilderness n. ekilmemiş boş arazi
wilderness n. çok büyük şey
wilderness n. çok tehlikeli şey
wilderness n. aşırı fazla olan şey
wilderness n. umursamama
wilderness n. güçsüzlük
wilderness n. hoşnutsuzluk
wilderness n. beğenmeme
wilderness n. kimsenin dikkate almadığı bir öneri veya ricada bulunan kimse
wilderness n. çok sayıda olan şey
wilderness n. büyük miktar
wilderness n. büyük kalabalık
Environment
wilderness n. bakir alan
wilderness n. bakir bölgeler
wilderness n. yabani ve gelişmemiş bölge
Geography
wilderness n. filistin'in güneyi ve doğusundaki çorak bölgeler
wilderness n. virginia'da bir ormanlık alan

Bedeutungen, die der Begriff "wilderness" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 37 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
wilderness survival n. kırların kalıcılığı
wilderness areas n. kırlar
strict wilderness area n. mutlak koruma alanı
howling wilderness n. ıssız yer
wilderness survival n. vahşi hayatta/doğada hayatı idame
a voice in the wilderness n. kimsenin dikkate almadığı bir öneri veya ricada bulunan kimse
a voice crying in the wilderness n. kimsenin dikkate almadığı bir öneri veya ricada bulunan kimse
wilderness [obsolete] n. vahşilik
wilderness [obsolete] n. yabanilik
wilderness [obsolete] n. yabanıllık
wilderness area n. yasalarla koruma altında olup eğlence ve endüstriyel amaçlı kullanımı kısıtlı olan bölge
Idioms
a lone voice in the wilderness n. kimsenin dikkate almadığı bir uyarı
a lone voice in the wilderness n. kimsenin dikkate almadığı bir görüş
a voice crying in the wilderness n. kimsenin dikkate almadığı bir uyarı
a voice crying in the wilderness n. kimsenin dikkate almadığı bir görüş
(lone) voice in the wilderness n. boşluğa konuşuyormuş gibi hisseden kimse
(lone) voice in the wilderness n. kimsenin dikkate almadığı kişi
(lone) voice in the wilderness n. uyarıları/görüşleri/fikirleri dikkate alınmayan kimse
a voice in the wilderness n. görüşleri önemsenmeyen kimse
a voice in the wilderness n. görüşlerine aldırış edilmeyen kimse
a voice in the wilderness n. görüşleri dinlenmeyen reform destekçisi
a voice in the wilderness n. kimsenin dikkate almadığı bir reform destekçisi
a voice in the wilderness n. tek başına kalmış bir reform destekçisi
in the wilderness expr. eski gücünden düşmüş
in the wilderness expr. eski etkisini kaybetmiş
in the wilderness expr. eskisi kadar güçlü/etkili değil
in the wilderness [uk] expr. boşlukta olduğu bir dönem
in the wilderness [uk] expr. geride kaldığı bir dönem
in the wilderness [uk] expr. ortadan kaybolduğu bir dönem
in the wilderness expr. gücünü/makamını kaybettiği dönem
Law
wilderness act n. abd yaban hayatı yasası
History
wilderness campaign n. (amerikan iç savaşında) wilderness muharebesi
wilderness campaign n. (amerikan iç savaşında) korgeneral grant ve general lee komutasındaki ordular arasında yapılan bir dizi savaş
wilderness road n. abd'de 1790-1840 arasında batıya göç için kullanılan ana rota
Geography
the wilderness n. filistin'in güneyi ve doğusundaki çorak bölgeler
Star Wars
republic wilderness outpost n. cumhuriyet yaban karakolu
wilderness road n. yaban yolu