Verlauf

work hard

Bedeutungen von dem Begriff "work hard" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 10 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Common Usage
1	Common Usage	work hard v.	didinmek
General
2	General	work hard v.	sıkı çalışmak
3	General	work hard v.	emek çekmek
4	General	work hard v.	uğraşmak
5	General	work hard v.	harıl harıl çalışmak
6	General	work hard v.	yoğun çalışmak
7	General	work hard v.	çok yoğun çalışmak
8	General	work hard v.	çalışıp çabalamak
Idioms
9	Idioms	work hard v.	elinden geleni yapmak
10	Idioms	work hard v.	tüm yolları denemek

Bedeutungen, die der Begriff "work hard" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 52 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	hard work n.	ağır iş
2	General	hard work n.	sıkı çalışma
3	General	hard work n.	zor iş
4	General	work very hard v.	çok çalışmak
5	General	do a hard day's work v.	yorucu bir çalışma günü geçirmek
6	General	do a hard day's work v.	yoğun bir çalışma günü yaşamak
7	General	do a hard day's work v.	(işte) çok yorulmak
8	General	do a hard day's work v.	(işte) çok çalışmak
9	General	do a hard day's work v.	zor bir çalışma günü geçirmek
10	General	work under hard conditions v.	zor şartlar altında çalışmak
11	General	work under hard conditions v.	zor şartlar altında görev yapmak
12	General	work hard at something v.	bir şey üzerinde çok çalışmak
Phrases
13	Phrases	love is hard work expr.	sevgi emektir
14	Phrases	work hard play hard expr.	sıkı çalış sıkı eğlen
15	Phrases	hard work pays off expr.	sıkı çalışma karşılığını verir
Proverb
16	Proverb	little hard work never killed anyone	biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmak kimseyi öldürmez
17	Proverb	little hard work never hurt anyone	biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmak kimseyi öldürmez
18	Proverb	little (hard) work never hurt anyone	biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmak kimseyi öldürmez
19	Proverb	a little (hard) work never hurt anybody	biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmak kimseyi öldürmez
20	Proverb	a little (hard) work never hurt anybody	biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmaktan kimseye zarar gelmez
21	Proverb	a little (hard) work never hurt anyone	biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmak kimseyi öldürmez
22	Proverb	a little (hard) work never hurt anyone	biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmaktan kimseye zarar gelmez
23	Proverb	a little (hard) work never killed anybody	biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmak kimseyi öldürmez
24	Proverb	a little (hard) work never killed anybody	biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmaktan kimseye zarar gelmez
25	Proverb	a little (hard) work never killed anyone	biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmak kimseyi öldürmez
26	Proverb	a little (hard) work never killed anyone	biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmaktan kimseye zarar gelmez
Idioms
27	Idioms	make hard work of doing something v.	bir işin için haddinden fazla uğraşmak/didinmek
28	Idioms	make hard work of doing something v.	bir şey için gerekenden daha fazla uğraşmak
29	Idioms	make hard work of something v.	bir işin için haddinden fazla uğraşmak/didinmek
30	Idioms	make hard work of something v.	bir şey için gerekenden daha fazla uğraşmak
31	Idioms	put in a hard day at work v.	işinde çok çalışmak
32	Idioms	put in a hard day's work v.	işinde çok çalışmak
33	Idioms	put in a hard day's work v.	iş yerinde yoğun bir gün geçirmek
34	Idioms	put in a hard day at work v.	iş yerinde yoğun bir gün geçirmek
35	Idioms	hard work is not easy expr.	sıkı/çok çalışmak zordur
36	Idioms	hard work is not easy expr.	sıkı çalışmak çaba gerektirir
37	Idioms	hard work is not easy expr.	sıkı çalışmak emek işidir
38	Idioms	hard work is not easy expr.	çok çalışmak kolay değildir
39	Idioms	too much like hard work expr.	devam etmesi aşırı zor
40	Idioms	too much like hard work expr.	devam ettirmesi aşırı zahmetli
41	Idioms	too much like hard work expr.	devam ettirmesi aşırı stresli
42	Idioms	too much like hard work expr.	aşırı zor
43	Idioms	too much like hard work expr.	aşırı yorucu
Speaking
44	Speaking	come home from a hard day's work v.	yorucu bir iş gününden sonra eve gelmek
45	Speaking	I believe in hard work expr.	ben sıkı çalışmaya inanırım
46	Speaking	you work very hard expr.	çok çalışıyorsun
47	Speaking	don't work too hard expr.	çok çalışma
48	Speaking	I don't know why you work so hard expr.	neden bu kadar çok çalışıyorsun anlamıyorum
49	Speaking	I should work hard expr.	sıkı çalışmalıyım
50	Speaking	our hard work paid off expr.	sıkı çalışmamızın karşılığını aldık
51	Speaking	don't work too hard expr.	(birisiyle vedalaşırken) kendine iyi bak/kendini fazla yorma anlamına gelen bir söz
Trade/Economic
52	Trade/Economic	hard work n.	ağır iş