work into - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

work into

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "work into" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 17 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
work into v. sokmak
work into v. katmak
Phrasals
work into v. zorlamak
work into v. baskı yapmak
work into v. mecbur etmek
work into v. çaktırmadan kabul ettirmek
work into v. zaman yaratmak
work into v. planında/programında bir şey için yer açmak
work into v. zorla sokmak
work into v. zorla katmak
work into v. zorla dahil etmek
work into v. zorlama olarak sokmak
work into v. kısıtlı/yoğun bir zamanda bir şeyi araya sıkıştırmak
work into v. karıştırarak, ovarak, sürerek bir hale getirmek
work into v. bir ruh haline sürüklemek
work into v. bir ruh haline sokmak
work into v. bir ruh haline girmesine/kapılmasına yol açmak

Bedeutungen, die der Begriff "work into" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 53 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
social work with children and families: getting into practice n. aile ve çocuklarla sosyal hizmet: uygulamaya giriş
work oneself up into a rage v. öfkelenmek
work somebody up (into something) v. gaza getirmek
work oneself into v. yavaş yavaş belirli bir hale girmek
work up into v. geliştirerek (başka bir şey) yapmak
work up into v. haline getirmek
work oneself into v. kendini ispatlayarak (bir işe) girmek veya (bir mevkie) gelmek
take into the work v. çalışmaya almak
receive into the work v. çalışmaya almak
work one's way into v. yavaş yavaş bir yere girmek
work or study late into the night v. gece geç saatlere kadar çalışmak
incorporate into the work programme v. çalışma programına dahil etmek
incorporate into the work program v. çalışma programına dahil etmek
Phrasals
work into (something) v. (bir şeye) zorla sokmak
work into (something) v. (bir şeye) zorla katmak
work into (something) v. (bir şeye) zorla dahil etmek
work into (something) v. (bir şeye) zorlama olarak sokmak
work into (something) v. (bir şeye) yedirmek
work into (something) v. (bir şeyin) emmesini sağlamak
work into (something) v. (bir şeye) karıştırarak, ovarak, sürerek yedirmek
work into (something) v. (bir şeyi) karıştırarak, ovarak, sürerek bir hale getirmek
work into (something) v. bir ruh haline sürüklemek
work into (something) v. bir ruh haline sokmak
work into (something) v. bir ruh haline girmesine/kapılmasına yol açmak
work (someone or something) up into (something) v. (birini/bir grubu/kendini) kötü/olumsuz bir ruh haline sokmak
work (something) up into (something) v. (bir şeyi) daha kapsamlı/karmaşık (bir şey) haline getirmek
work (something) up into (something) v. (bir şeyi) daha büyük (bir şey) haline getirmek
work oneself up into something v. zar zor bir şeyin üzerine çıkmak
work oneself up into something v. çabalayıp bir şeyin tepesine çıkmak
work oneself up into something v. bir şeye tırmanmak
work oneself up into something v. kendini uç bir duygu durumuna getirmek
work oneself up into something v. bir duygu durumunu tırmandırmak
Idioms
work oneself up into a sweat v. çalışmaktan kan ter içinde kalmak
work oneself up into a lather v. çok çalışmak
work oneself up into a lather v. çalışmaktan kan ter içinde kalmak
work oneself up into a sweat v. çok çalışmak
work oneself up into a sweat v. heyecanlanmak veya sinirlenmek
work oneself up into a lather v. heyecanlanmak veya sinirlenmek
work oneself into the ground v. kendini çok yormak
work oneself into the ground v. kendini bitap düşürmek
drive/run/work yourself into the ground v. kendini bitap düşürmek
drive/run/work yourself into the ground v. kendini çok yormak
drive/run/work yourself into the ground v. çok çalışmaktan hasta düşmek
drive/run/work yourself into the ground v. çok çalışmaktan yorgun düşmek
drive/run/work yourself into the ground v. çok çalışmaktan bitap düşmek
work yourself into a lather [uk] v. eli ayağına dolaşmak
work yourself into a lather [uk] v. panik yapmak
work yourself into a lather [uk] v. paniğe kapılmak
work yourself into a lather [uk] v. telaş yapmak
work (one's) way into (something or some place) v. (bir şeye/bir yere) kıvrılarak/eğilip bükülerek girmek
work (one's) way into (something or some place) v. yavaş yavaş (bir şeye/bir yere) adım atmak
work (one's) way into (something or some place) v. (bir işe, sektöre, role) girmek için gerekenleri yapmak/gereken aşamalardan geçmek
work (one's) way into (something or some place) v. (bir işe, sektöre, role) girmek için bir yolda ilerlemek