yönelimli - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

yönelimli



Bedeutungen von dem Begriff "yönelimli" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 4 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
yönelimli directional adj.
yönelimli dir. (directional) abrev.
Biochemistry
yönelimli tropic adj.
Marine Biology
yönelimli tropic adj.

Bedeutungen, die der Begriff "yönelimli" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 77 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
makine yönelimli dil machine oriented language n.
(nesne yönelimli programlamada) bir sınıf işlevinin başka sınıf özelliklerinin aktarımıyla artırılması inheritance n.
sağa yönelimli dextrorotatory adj.
sağa yönelimli dextrogyrate adj.
insan yönelimli people oriented adj.
moda yönelimli fashion-oriented adj.
proje yönelimli project-directed adj.
görev yönelimli task-oriented adj.
görev yönelimli task orientated adj.
görev yönelimli task oriented adj.
cinsiyet yönelimli sex-oriented adj.
aile yönelimli family-oriented adj.
öz yönelimli self-oriented adj.
teknoloji yönelimli technology-driven adj.
hatalı yönelimli ill-motivated adj.
sosyalizm yönelimli olan socialist adj.
Trade/Economic
değer yönelimli işletme yönetimi value-oriented business management n.
kaynağa yönelimli endüstriler resource-oriented industries n.
kaynaklara yönelimli mallar supply oriented goods n.
piyasaya yönelimli endüstri market-oriented industries n.
sonuç yönelimli denetim yaklaşımı result based auditing approach n.
yönelimli dağılım skewed distribution n.
(çin'de) kapitalist yönelimli kimse capitalist roader n.
(eskiden) sovyet yönelimli komünist ulusların kurduğu bir birlik comecon (cmea) n.
müşteri yönelimli shopper-driven adj.
müşteri yönelimli customer-driven adj.
pazar yönelimli market-oriented adj.
Institutes
1989 yılında teknolojileri, nesne yönelimli uygulamalar için açık standartlar haline getirmek amacıyla kurulmuş uluslararası bir kuruluş omg (object management group) abrev.
Technical
bağlantı yönelimli asenkron veri değişimi connection-oriented asynchronous data exchange n.
nesne yönelimli çözümleme object-oriented analysis n.
nesne yönelimli sınama object-oriented testing n.
sistem yönelimli uygulama system-oriented application n.
yönelimli polietilen oriented polyethylene n.
yönelimli gereçler oriented materials n.
bağlantı yönelimli connection-oriented adj.
nesne yönelimli object-oriented adj.
sağ yönelimli positive adj.
nesne yönelimli tasarım ood (object-oriented design) abrev.
Computer
bilgisayar yönelimli dil computer oriented language n.
iş yönelimli dil problem-oriented language n.
modüler nesne yönelimli dinamik öğrenme ortamı modular object-oriented dynamic learning environment (moodle) n.
nesne yönelimli programlama object-oriented programming n.
nesne yönelimli dil object-oriented language n.
nesne yönelimli tasarım object-oriented design n.
sorun yönelimli dil problem-oriented language n.
yordam yönelimli dil procedure-oriented language n.
(nesne yönelimli programlamada) verileri ve üzerlerinde çalışmak için gerekli prosedürleri birleştiren yapı object n.
nesne yönelimli programlama dili object-oriented programing language n.
nesne yönelimli programlama dili object-oriented programming language n.
nesne yönelimli programlamada bir veri türü class n.
walter bright tarafından 1999'da geliştirilmiş bir nesne yönelimli programlama dili d n.
veri elemanlarına türlerine göre dinamik işlem uygulanan nesne yönelimli bir programlama özelliği polymorphism n.
(nesne yönelimli programlamada) kavramsal olarak bir nesneyi diğerinin içinde tutma containership n.
(nesne yönelimli programlamada) programın çalışma esnasında nesneyi inceleyebilmesi introspection n.
işlem-nesne yönelimli action-object oriented adj.
nesne-işlem yönelimli object-action oriented adj.
nesne yönelimli programlamada kullanılan tasarım ilkelerinden biri dip (dependency inversion principle) abrev.
nesne yönelimli programlama oop (object-oriented programming) abrev.
nesne yönelimli programlama sistemi oops (object-oriented programming system) abrev.
(nesne yönelimli programlamada) tek sorumluluk, açık-kapalılık, liskov ikamesi, arayüz ayrımı ve bağımlılığı tersine çevirme ilkeleri solid abrev.
Informatics
sorun yönelimli dil problem-oriented language n.
nesne yönelimli programlamada bir sınıf oluşturma yöntemi constructor n.
nesne yönelimli bir analiz ve tasarım yöntemi oose (object-oriented software engineering) abrev.
Psychology
çocuk yönelimli konuşma/bebeksi konuşma child-directed speech n.
görev yönelimli grup task oriented group n.
gelenek yönelimli tradition-directed adj.
görev yönelimli task oriented adj.
içgörü yönelimli insight-oriented adj.
içe yönelimli inner directed adj.
Physics
benzer yönelimli erect adj.
Linguistics
bireysel yönelimli öğretim individually guided education n.
kişi yönelimli geniş düzenek person oriented elaborated code n.
konu yönelimli geniş düzenek topic oriented elaborated code n.
süreç yönelimli process oriented adj.
Geography
dış yönelimli sualtı akıntısı outflowing rip current n.
Geology
sağ yönlü atımlar gösteren kuzey yönelimli deprem kırıkları north-trending dextral surface ruptures n.
Military
nesne yönelimli object-oriented adj.