yüksük - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

yüksük



Bedeutungen von dem Begriff "yüksük" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 14 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
yüksük collet n.
yüksük calyptra n.
yüksük dedal n.
yüksük coif n.
yüksük kalyptra n.
yüksük ferrule n.
yüksük thumb stall n.
yüksük verrel [obsolete] n.
yüksük crampet [obsolete] n.
yüksük crampette [obsolete] n.
Technical
yüksük thimble n.
yüksük ferrule n.
Textile
yüksük thimble n.
Marine Biology
yüksük crucible n.

Bedeutungen, die der Begriff "yüksük" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 50 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
yüksük şapkası thimblecap n.
yüksük dolusu thimbleful n.
(bir tür fincan oyununda kullanılan) yüksük pea n.
yüksük şeklindeki thimble-shaped adj.
yüksük şekilli thimble-shaped adj.
Technical
kimyasal çözücülerle ekstrakte edilecek materyalin konduğu yüksük şekilli kap thimble n.
kaynaklı yüksük welded ferrule n.
küresel olarak parlatılmış yüksük spherically polished ferrule n.
küre biçiminde parlatılmış yüksük spherically polished ferrule n.
Textile
yüksük dolusu thimble n.
Medical
yüksük tırnak nail pitting n.
yüksük otu digitalis n.
Gastronomy
yüksük çorbası thimble soup n.
Biochemistry
adi yüksük otundan elde edilip temizleyici olarak kullanılan bir tür glikozit digitonin n.
yünlü yüksük otu yapraklarından elde edilen bir tür glikozit digoxin n.
Marine Biology
yanardöner renkli, yüksük şeklindeki taraklılara verilen ad beroe n.
Botanic
adi yüksük otu lady's thimble (digitalis purpurea) n.
adi yüksük otu thimble (digitalis purpurea) n.
siyah yüksük şekilli meyveleri olan, kuzey Amerika'nın doğusuna özgü bir ahududu thimbleberry (rubus occidentalis) n.
siyah yüksük şekilli meyveleri olan, kuzey Amerika'nın doğusuna özgü bir ahududu black raspberry n.
siyah yüksük şekilli meyveleri olan, kuzey Amerika'nın doğusuna özgü bir ahududu blackcap n.
siyah yüksük şekilli meyveleri olan, kuzey Amerika'nın doğusuna özgü bir ahududu blackcap raspberry n.
yüksük şekilli meyve veren bir bitki thimbleweed (rudbeckia laciniata) n.
adi yüksük otu thimbleflower (gilia capitata) n.
adi yüksük otu throatwort (digitalis purpurea) n.
çin yüksük otu chinese foxglove n.
çin yüksük otu rehmannia elata n.
yüksük otu digitalis n.
yüksük otu digitalis ferruginea n.
kuzey amerika'nın kuzeyinde yetişen bir yüksük otu thimble weed (anemone riparia) n.
kuzey amerika'nın kuzeyinde yetişen bir yüksük otu longheaded thimbleweed n.
kuzey amerika'nın iç ve doğu kesimlerinde yetişen bir yüksük otu tall thimbleweed (anemone virginiana) n.
kuzey amerika'nın iç ve doğu kesimlerinde yetişen bir yüksük otu virginia thimbleweed n.
yüksük benzeri ve kıvrımlı tepesi olan bir mantar early morel (verpa bohemica) n.
yüksük benzeri ve kıvrımlı tepesi olan bir mantar early false morel n.
yüksük benzeri ve kıvrımlı tepesi olan bir mantar wrinkled thimble-cap n.
adi yüksük otu fairy bell n.
adi yüksük otu common foxglove n.
adi yüksük otu fingerflower n.
adi yüksük otu finger-flower n.
adi yüksük otu fingerroot n.
adi yüksük otu finger-root n.
adi yüksük otu fairy cap n.
adi yüksük otu fairy glove n.
yüksük otu çiçeği finger flower n.
yüksük otu çiçeği fingerflower n.
yüksük otu çiçeği finger-flower n.
Apiculture
yüksük kalıbı queen-cell moulding tool n.
Archaeology
mızrağı koruduğu ya da mızrağı atarken yüksük görevi gördüğü düşünülen taş alet amgarn n.
Sport
okçulukta parmakları koruyan deri yüksük tip n.