Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
yapamaz
Bedeutungen von dem Begriff
"yapamaz"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
yapamaz
unable
adj.
Technical
2
Technical
yapamaz
unable
adj.
Bedeutungen, die der Begriff
"yapamaz"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 54 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
Common Usage
1
Common Usage
iş yapamaz duruma getirmek
incapacitate
v.
General
2
General
yapamaz olma
unfitness
n.
3
General
yapamaz hale getirmek
incapacitate
v.
4
General
(birini) iş yapamaz duruma getirmek
incapacitate (someone)
v.
5
General
(birini) yapamaz hale getirmek
incapacitate (someone)
v.
6
General
yapamaz hale getirmek
disable
v.
7
General
yapamaz hale getirmek
discapacitate
v.
8
General
görev yapamaz durumda
out of commission
adj.
Phrasals
9
Phrasals
iş yapamaz hale getirmek
cut down
v.
10
Phrasals
(birini bir şeyi/işi) yapamaz duruma getirmek
incapacitate (someone) for (something)
v.
11
Phrasals
(birini bir şeyi/işi) yapamaz hale getirmek
incapacitate (someone) for (something)
v.
12
Phrasals
(birini bir süreliğine bir şeyi/işi) yapamaz duruma getirmek
incapacitate (someone) for (something) for (a period of time)
v.
13
Phrasals
(birini bir süreliğine bir şeyi/işi) yapamaz hale getirmek
incapacitate (someone) for (something) for (a period of time)
v.
Proverb
14
Proverb
bir kişi iki şeyi aynı anda aynı kalitede yapamaz
a man cannot serve two masters
Colloquial
15
Colloquial
onun için bir şeyler yapamaz mıyız?
can't we do something for him?
expr.
16
Colloquial
rica etsem/mümkünse … yapamaz mısın?
I don't suppose you
expr.
17
Colloquial
rica etsem/mümkünse … yapamaz mısın?
I don’t suppose you could...
expr.
18
Colloquial
(biri) bundan daha iyisini yapamaz
(one) can't beat that
expr.
19
Colloquial
(biri) bundan daha iyisini yapamaz
(one) can't top that
expr.
20
Colloquial
hayatta yapamam/yapamaz/yapamayız/yapamazlar
cannot for the life of me/him/her/us/them
expr.
21
Colloquial
ölsem yapamam/ölse yapamaz/ölsek yapamayız/ölseler yapamazlar
cannot for the life of me/him/her/us/them
expr.
22
Colloquial
dünyada yapamam/yapamaz/yapamayız/yapamazlar
cannot for the life of me/him/her/us/them
expr.
23
Colloquial
hiçbir şekilde yapamam/yapamaz/yapamayız/yapamazlar
cannot for the life of me/him/her/us/them
expr.
24
Colloquial
ne kadar uğraşırsam uğraşayım yapamam/ne kadar uğraşırsa uğraşsın yapamaz/ne kadar uğraşırsak uğraşalım yapamayız/ne kadar uğraşırsalar yapamazlar
cannot for the life of me/him/her/us/them
expr.
25
Colloquial
acaba … yapamaz mısın/yapamaz mısınız?
I don't suppose you could...
expr.
26
Colloquial
rica etsem … yapamaz mısın/yapamaz mısınız?
I don't suppose you could...
expr.
27
Colloquial
mümkünse … yapamaz mısın/yapamaz mısınız?
I don't suppose you could...
expr.
28
Colloquial
(biri) de yapamaz/yapamıyor
neither can (one)
expr.
Idioms
29
Idioms
bundan böyle yapamaz olmak
pass (one's) sell-by date
v.
30
Idioms
bundan böyle yapamaz olmak
pass your sell-by date
v.
31
Idioms
hiçbir şey yapamaz durumda olmak
be bound hand and foot
v.
32
Idioms
hiçbir şey yapamaz durumda olmak
be tied hand and foot
v.
33
Idioms
(birini) hiçbir şey yapamaz duruma sokmak
tie (one) hand and foot
v.
34
Idioms
(biri bir şeyin) daha iyisini yapamaz
(one) can't beat (something)
expr.
Speaking
35
Speaking
bunu kimse yapamaz
no one can that
expr.
36
Speaking
bunu yapabilir misin yapamaz mısın?
can you or can't you do it?
expr.
37
Speaking
bu konuda bir şey yapamaz mısın?
can't you do anything about that?
expr.
Law
38
Law
yargılama vazifesini yapamaz
unable to perform judicial duty
expr.
Technical
39
Technical
manevra yapamaz
unmaneuverable
adj.
Military
40
Military
askeri harekat yapamaz hale getirmek
neutralize
v.
41
Military
askeri harekat yapamaz hale getirmek
neutralise
v.
Slang
42
Slang
en basit şeyi bile yapamaz
can't find (one's) butt with both hands
expr.
43
Slang
(biri bir şeyi) hayatta yapamaz
can't (do something) to save (one's) life
expr.
44
Slang
(biri bir şeyi) ölse yapamaz
can't (do something) to save (one's) life
expr.
45
Slang
(biri bir şeyi) dünyada yapamaz
can't (do something) to save (one's) life
expr.
46
Slang
(biri bir şeyi) hiçbir şekilde yapamaz
can't (do something) to save (one's) life
expr.
47
Slang
(biri bir şeyi) ne kadar uğraşırsa uğraşsın yapamaz
can't (do something) to save (one's) life
expr.
48
Slang
en basit şeyi bile yapamaz
can't find butt with both hands
expr.
49
Slang
(bir şeyi) hiç yapamaz
can't (do something) for toffee
expr.
50
Slang
(bir şeyi) hayatta yapamaz
can't (do something) for toffee
expr.
51
Slang
bir şeyi hiç yapamaz
can't do something for toffee [uk]
expr.
52
Slang
bir şeyi hayatta yapamaz
can't do something for toffee [uk]
expr.
Modern Slang
53
Modern Slang
bir bok yapamaz
ain't got shit
expr.
Star Wars
54
Star Wars
başlıksız (yalnız yapamaz)
untitled (he cant do it alone)
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of yapamaz
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy