yerleştiren - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

yerleştiren



Bedeutungen von dem Begriff "yerleştiren" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
yerleştiren establisher n.

Bedeutungen, die der Begriff "yerleştiren" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 42 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
bomba yerleştiren kimse (bir yere) bomber n.
mağazalarda teşhir ürünlerini yerleştiren kimse trimmer n.
karşısına yerleştiren kimse apposer n.
ürünleri raflara yerleştiren personel shelf stacker n.
yatağa bir şey yerleştiren kimse bedder n.
dinleme cihazı yerleştiren kimse bugger n.
yerleştiren kimse ingrafter n.
hamuru tavalara yerleştiren işçi panner n.
kapalı konserveleri yerleştiren kimse panner n.
kapalı konserveleri yerleştiren kimse racker n.
(saatçi tornasında) plaka tutucu kolonu yerleştiren işçi pearler n.
bitkileri saksılarına yerleştiren kimse potter n.
(atış için) kil hedef yerleştiren kimse puller n.
etleri askılı konveyöre yerleştiren mezbaha çalışanı shoven n.
ürünleri kızaklı kutulara yerleştiren kimse slider n.
botlara taban yerleştiren kimse soler n.
nesneleri belirli noktalara yerleştiren alet spotter n.
cenazeyi toprağa defin için yerleştiren kimse streeker [dialect] [scotland] n.
kendini geldiği yere götürüp yerleştiren self-aligning adj.
(fikri, yaşam tarzını) yerleştiren planting adj.
sonda olması gerekeni en başa yerleştiren preposterous adj.
Industry
kauçuk malzeme fabrikasında kumaş katmanları arasına kauçuk malzeme yerleştiren işçi booker n.
delikli karta küçük kağıt veya film parçalarını yerleştiren veya iliştiren makine mounter n.
sipariş edilen tütün yapraklarını saplarından ayrılmaları için kutulara yerleştiren işçi padder n.
süpürgeleri istenen uzunlukta kesilmek üzere makineye yerleştiren işçi clipper n.
(macunlayarak) levhaları yerleştiren kimse slabber n.
Technical
viski fıçılarını varil sehpasına yerleştiren kimse ricker n.
sıcak ekmekleri soğutma odasına götürmek için raf veya taşıyıcılara yerleştiren işçi cooler n.
Textile
iplikleri çubuklara yerleştiren kimse poler n.
Automotive
lastikleri şekillendirip içlerine iç lastiği yerleştiren işçi tire bagger n.
arabalara motor yerleştiren kimse trimmer n.
Forestry
kütükleri deste üzerine yerleştiren işçi top loader n.
kütükleri güverteden arabaya taşıyarak kesilmesi için yerleştiren kereste fabrikası işçisi tripper n.
kütükleri güverteden arabaya taşıyarak kesilmesi için yerleştiren kereste fabrikası işçisi deckman n.
Military
abd deniz piyade kolordusu'nun kullandığı, çıkarma aracındaki konteynerleri alıp açık kasa kamyon römorklarına yerleştiren bir ekipman lightweight amphibious container handler n.
Hunting
tüfek sürgüsünün mermiyi yatağa yerleştiren ucu bolt head n.
Sport
labutları bovling pistine yerleştiren kimse pinsetter n.
labutları bovling pistine yerleştiren kimse pinspotter n.
Music
orta c'yi bir dizeğin üçüncü satırına yerleştiren nota anahtarı alto clef n.
orta c'yi bir dizeğin üçüncü satırına yerleştiren nota anahtarı viola clef n.
Cinema
parlamayı engellemek için kamera ve ışık arasına yerleştiren delikli palet cokuloris n.
Slang
dinleme cihazı yerleştiren kimse wireman n.