Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
yoğunlaşmış
Bedeutungen von dem Begriff
"yoğunlaşmış"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 4 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
yoğunlaşmış
concentrated
adj.
2
General
yoğunlaşmış
condensed
adj.
Trade/Economic
3
Trade/Economic
yoğunlaşmış
deepened
adj.
Biochemistry
4
Biochemistry
yoğunlaşmış
condensed
adj.
Bedeutungen, die der Begriff
"yoğunlaşmış"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 16 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
yoğunlaşmış buhar
precipitate
n.
2
General
yoğunlaşmış su
condensed water
n.
3
General
tek bir alana yoğunlaşmış politika
single-issue politics
n.
4
General
iskoçya'daki bilişim teknolojisi sektörü ve özellikle glasgow ile edinburgh arasında yoğunlaşmış yüksek teknoloji şirketleri
silicon glen
n.
5
General
yoğunlaşmış bir halde
concentratedly
adv.
Colloquial
6
Colloquial
(bir şey) üzerinde yoğunlaşmış olmak
be at (something)
v.
7
Colloquial
üzerinde yoğunlaşmış olmak
be at it
v.
8
Colloquial
üzerinde yoğunlaşmış olmak
be at
v.
Technical
9
Technical
yoğunlaşmış su
condensed water
n.
10
Technical
yoğunlaşmış veri
packed data
n.
Computer
11
Computer
yoğunlaşmış veri
packed data
n.
Chemistry
12
Chemistry
damıtma işleminde yükselen buhar ve yoğunlaşmış sıvı arasında yakın teması sağlayan delikli veya kabarcıklı düz plaka
tray
n.
13
Chemistry
damıtma işleminde yükselen buhar ve yoğunlaşmış sıvı arasında yakın teması sağlayan delikli veya kabarcıklı düz plaka
plate
n.
Biochemistry
14
Biochemistry
hücre bölünmesi esnasında kromozom oluşturmak için yoğunlaşmış hücre çekirdeğinden dağılan bir madde
chromatin
n.
Environment
15
Environment
avrupa’da yoğunlaşmış ve koruma statüleri olumsuz olan türler
species concentrated in europe and with an unfavourable conservation status
n.
Geology
16
Geology
bir noktaya yoğunlaşmış yük
concentrated load
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of yoğunlaşmış
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy