yoğunlaşmış - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

yoğunlaşmış



Bedeutungen von dem Begriff "yoğunlaşmış" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 4 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
yoğunlaşmış concentrated adj.
yoğunlaşmış condensed adj.
Trade/Economic
yoğunlaşmış deepened adj.
Biochemistry
yoğunlaşmış condensed adj.

Bedeutungen, die der Begriff "yoğunlaşmış" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 16 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
yoğunlaşmış buhar precipitate n.
yoğunlaşmış su condensed water n.
tek bir alana yoğunlaşmış politika single-issue politics n.
iskoçya'daki bilişim teknolojisi sektörü ve özellikle glasgow ile edinburgh arasında yoğunlaşmış yüksek teknoloji şirketleri silicon glen n.
yoğunlaşmış bir halde concentratedly adv.
Colloquial
(bir şey) üzerinde yoğunlaşmış olmak be at (something) v.
üzerinde yoğunlaşmış olmak be at it v.
üzerinde yoğunlaşmış olmak be at v.
Technical
yoğunlaşmış su condensed water n.
yoğunlaşmış veri packed data n.
Computer
yoğunlaşmış veri packed data n.
Chemistry
damıtma işleminde yükselen buhar ve yoğunlaşmış sıvı arasında yakın teması sağlayan delikli veya kabarcıklı düz plaka tray n.
damıtma işleminde yükselen buhar ve yoğunlaşmış sıvı arasında yakın teması sağlayan delikli veya kabarcıklı düz plaka plate n.
Biochemistry
hücre bölünmesi esnasında kromozom oluşturmak için yoğunlaşmış hücre çekirdeğinden dağılan bir madde chromatin n.
Environment
avrupa’da yoğunlaşmış ve koruma statüleri olumsuz olan türler species concentrated in europe and with an unfavourable conservation status n.
Geology
bir noktaya yoğunlaşmış yük concentrated load n.