zamana kadar - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

zamana kadar



Bedeutungen von dem Begriff "zamana kadar" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 4 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
zamana kadar by the time adv.
zamana kadar by the time that adv.
zamana kadar agin conj.
Archaic
zamana kadar against conj.

Bedeutungen, die der Begriff "zamana kadar" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 57 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
fenalıklar geçirmeye veya o zamana kadar gizli tuttuğu her şeyi ifşa etmeye başlamak go to pieces v.
saptamak (silsileyi geçmişte belirli bir zamana kadar) trace to v.
uzanmak (geçmişte belirli bir zamana kadar) trace to v.
o zamana kadar karşılaşılmamış unprecedented adj.
belirli bir zamana kadar süren yet adj.
o zamana kadar thus far adv.
o zamana kadar till then adv.
o zamana kadar up to that time adv.
bu zamana kadar until this time adv.
bu zamana kadar up to now adv.
o zamana kadar until then adv.
ne zamana kadar? until when adv.
çok yakın zamana kadar until quite recently adv.
o zamana kadar ere then adv.
ne zamana kadar until when adv.
o zamana kadar by then adv.
şu zamana kadar uptill now adv.
o zamana kadar until when adv.
bu zamana kadar thus far adv.
o zamana kadar by that time adv.
bu zamana kadar hereto adv.
o zamana kadar up until then adv.
geç zamana kadar late adv.
bu zamana kadar hither [obsolete] adv.
Phrasals
(belli bir tarihe/zamana) kadar gitmek go up to (something) v.
(belli bir tarihe/zamana kadar) uzamak go up to (something) v.
(belli bir tarihe/zamana) kadar ilerlemek go up to (something) v.
(belli bir tarihe/zamana) kadar devam etmek go up to (something) v.
(belli bir zamana) kadar taze durmak/kalmak keep until (some point in time) v.
(belli bir zamana) kadar bozulmamak keep until (some point in time) v.
(belli bir zamana) kadar bozulmadan durmak/kalmak keep until (some point in time) v.
(belli bir zamana) kadar tazeliğini korumak keep until (some point in time) v.
(belli bir zamana) kadar bakmak/bakımını üstlenmek keep until (some point in time) v.
(belli bir zamana) kadar göz kulak olmak keep until (some point in time) v.
(belli bir zamana) kadar korumak keep until (some point in time) v.
(belli bir zamana) kadar sahip çıkmak keep until (some point in time) v.
(belli bir zamana) kadar tutmak keep until (some point in time) v.
(belli bir zamana) kadar muhafaza etmek keep until (some point in time) v.
bir şeyi (bir zamana kadar) ertelemek carry something over (until some time) v.
bir şeyi (bir zamana kadar) ertelemek carry something over (to some time) v.
bir şeyi (bir zamana kadar) uzatmak/yaymak carry something over v.
bir şeyi (bir zamana/güne kadar) ertelemek carry over to/until (some day or time) v.
Phrases
çok yakın zamana kadar until very recently expr.
o zamana/tarihe kadar between now and then expr.
son zamana kadar until very recently expr.
Colloquial
(bir yaşa, zamana) kadar gelmiş well into (something) adj.
yakın zamana kadar (bir yerde) çalışan/yaşayan late of (some place) expr.
yakın zamana kadar …'de çalışan/yaşayan late of... expr.
Idioms
bir zamana kadar tutmak/muhafaza etmek keep until some time v.
Speaking
ne zamana kadar? until when? expr.
Trade/Economic
şimdiki zamana kadar uzanan up-to-date adj.
bu zamana kadar here to expr.
Law
bu zamana kadar hitherto adv.
Automotive
aracın ne zaman park ettiğini veya ne zamana kadar ayrılabileceğini gösteren işaretçi parking disc n.
Sport
oyunda belirli bir zamana kadar alınan puanlar count n.
Archaic
bu zamana kadar theretofore adv.
bu zamana kadar hereunto adv.