peek - English Turkish Sentences
English Turkish
peek bakmak v.
  • Jason peeked out from behind the tree.
  • Jason ağacın arkasından dışarı baktı.
  • Tom peeked inside.
  • Tom içeri baktı.
  • Tom peeked through the curtains.
  • Tom perdelerin arasından baktı.
Show More (9)
peek dikizlemek v.
  • I am peeking at someone.
  • Birini dikizliyorum.
  • Tom peeked through the curtains.
  • Tom perdelerin arasından dikizledi.
  • Let's peek inside.
  • Dikizleyelim.
Show More (3)
peek gözetlemek v.
  • Tom peeked inside the room.
  • Tom odayı gözetledi.
  • I am peeking at someone.
  • Birini gözetliyorum.
  • Tom peeked through the blinds.
  • Tom panjurdan gözetledi.
Show More (0)
peek göz atmak v.
  • Just take a peek inside her bag.
  • Çantasının içine bir göz at.
Show More (-2)
peek bakış n.
  • Terry had a quick peek into the room.
  • Terry odaya hızlıca bir bakış attı.
Show More (-2)
peek gizlice bakmak v.
  • Tom peeked into Mary's room, but she wasn't there.
  • Tom Mary'nin odasına gizlice baktı ama o orada yoktu.
Show More (-2)