|
- This applies to both Cuba and Afghanistan.
- Bu hem Küba hem de Afganistan için geçerlidir.
- I will tell him that Parliament takes a very serious view of what is happening in Cuba.
- Kendisine Parlamento'nun Küba'da olup bitenleri çok ciddi bir şekilde ele aldığını söyleyeceğim.
- As you must know, a lot of exciting things are happening in Cuba right now.
- Bildiğiniz gibi şu anda Küba'da heyecan verici pek çok şey oluyor.
- The issue of human rights in Cuba is a pressing one.
- Küba'da insan hakları konusu acil bir konudur.
- Socialist Cuba is a thorn in their side.
- Sosyalist Küba onların baş belasıdır.
- Some people wanted a revision of the EU Common Position on Cuba, announced on 25 June 2001.
- Bazı kişiler 25 Haziran 2001 tarihinde açıklanan, Küba'ya ilişkin AB Ortak Tutumunun gözden geçirilmesini istemiştir.
- We need to do more to strengthen the democrats in Cuba, however.
- Ancak Küba'daki demokratları güçlendirmek için daha fazlasını yapmamız gerekiyor.
- What specific political consequences does the Council draw from the abrupt change in the situation in Cuba?
- Konsey, Küba'daki durumun aniden değişmesinden ne gibi siyasi sonuçlar çıkarıyor?
- We can see what is happening in Vietnam, in Laos, in China, in Cuba.
- Vietnam'da, Laos'ta, Çin'de ve Küba'da neler olduğunu görebiliyoruz.
- Since 1996, the EU's links with Cuba have been defined by the EU's common position on Cuba.
- 1996'dan bu yana AB'nin Küba ile olan bağları, AB'nin Küba'ya ilişkin ortak tutumuyla belirlenmiştir.
- In March this year, 78 opposition figures were imprisoned in Cuba.
- Bu yılın Mart ayında Küba'da 78 muhalif isim hapse atıldı.
- We have only asked this of Cuba.
- Biz bunu sadece Küba'dan istedik.
- Cuba is not part of the Cotonu Agreement nor does it have an institutionalised relationship with the European Union.
- Küba ne Cotonu Anlaşmasının bir parçasıdır ne de Avrupa Birliği ile kurumsallaşmış bir ilişkisi vardır.
- Just take the paradigmatic case of Cuba, and I only mention this as one example.
- Sadece Küba örneğini ele alalım ve ben bunu sadece bir örnek olarak zikrediyorum.
- We have invited four liberal friends from Cuba who are working entirely peacefully on issues of democratisation.
- Küba'dan demokratikleşme konularında tamamen barışçıl bir şekilde çalışan dört liberal dostumuzu davet ettik.
- Just take the paradigmatic case of Cuba, and I only mention this as one example.
- Sadece Küba örneğini ele alalım, bunu sadece bir örnek olarak zikrediyorum.
- This is only a further example of how the communist regime in Cuba systematically persecutes democrats.
- Bu, Küba'daki komünist rejimin demokratlara sistematik olarak nasıl zulmettiğinin bir başka örneğidir.
- I believe that the common position is the best policy instrument we now have for Cuba.
- Ortak tutumun Küba için şu anda elimizdeki en iyi politika aracı olduğuna inanıyorum.
- The ?U monitors the situation in Cuba on a regular basis.
- BM Küba'daki durumu düzenli olarak izlemektedir.
- Sentences as tough as these have not been handed down in Cuba for several decades.
- Küba'da onlarca yıldır bu kadar ağır cezalar verilmemiştir.
- The issue of human rights in Cuba is a pressing one.
- Küba'daki insan hakları konusu aciliyet arz eden bir konudur.
- What does the Council intend to do to secure the release of political prisoners in Cuba?
- Konsey Küba'daki siyasi tutukluların serbest bırakılmasını sağlamak için ne yapmayı planlıyor?
- In Nassau, we had two interesting debates on East Timor and Cuba.
- Nassau'da Doğu Timor ve Küba üzerine iki ilginç tartışma gerçekleştirdik.
- The Union must consequently play a key role where Cuba is concerned.
- Sonuç olarak Birlik, Küba söz konusu olduğunda kilit bir rol oynamalıdır.
- We have invited four liberal friends from Cuba who are working entirely peacefully on issues of democratisation.
- Küba'dan, demokratikleşme konularında tamamen barışçıl bir şekilde çalışan dört liberal dostumuzu davet ettik.
- The European Union has been developing a policy of constructive dialogue with Cuba.
- Avrupa Birliği Küba ile yapıcı bir diyalog politikası geliştirmektedir.
- May our message from Cuba of Peace and Solidarity reach all peoples.
- Küba'dan gelen Barış ve Dayanışma mesajımız tüm halklara ulaşsın.
- Repression in Cuba has received a prompt, firm and sustained reaction from the Union.
- Küba'daki baskılar Birlik tarafından hızlı, sert ve sürekli bir tepkiyle karşılandı.
- This is a dramatic step which reduces the chances of Cuba becoming part of Cotonou.
- Bu, Küba'nın Cotonou'nun bir parçası olma şansını azaltan dramatik bir adımdır.
- I myself visited Cuba a few years ago on behalf of Liberal International.
- Birkaç yıl önce Liberal Enternasyonal adına Küba'yı ziyaret etmiştim.
- We must unite our efforts to isolate Cuba politically.
- Küba'yı siyasi olarak izole etmek için çabalarımızı birleştirmeliyiz.
- We are familiar with the policy and our attitude towards Cuba was one of goodwill.
- Bu politikaya aşinayız ve Küba'ya yönelik tutumumuz iyi niyetli bir tutumdur.
- I am, naturally, referring to Cuba.
- Doğal olarak Küba'dan bahsediyorum.
- With regard to Cuba, the phrase we have added can be interpreted by the various political parties as they see fit.
- Küba ile ilgili olarak, eklediğimiz ifade çeşitli siyasi partiler tarafından uygun gördükleri şekilde yorumlanabilir.
- It is hypocritical to point the finger only at Cuba.
- Sadece Küba'yı suçlamak ikiyüzlülüktür.
- The human rights situation is and will remain an important aspect of our relationship with Cuba.
- İnsan hakları durumu Küba ile ilişkilerimizin önemli bir boyutudur ve öyle de kalacaktır.
- Not of soldiers but of peaceful visitors from America and Cuba.
- Askerler değil ama Amerika ve Küba'dan gelen barışçıl ziyaretçiler.
- It is obvious that Syria, Iran, Cuba indeed, and North Korea are also on the agenda.
- Suriye, İran, Küba ve Kuzey Kore'nin de gündemde olduğu açıktır.
- Our presence in Cuba is more important today than ever.
- Küba'daki varlığımız bugün her zamankinden daha önemlidir.
- What is happening in Cuba is naturally an extreme provocation for the Communist regime.
- Küba'da yaşananlar doğal olarak Komünist rejim için aşırı bir provokasyondur.
- Try telling that to these people in Cuba, Madam!
- Bunu Küba'daki insanlara anlatmaya çalışın, Madam!
- The ?U monitors the situation in Cuba on a regular basis.
- AB, Küba'daki durumu düzenli olarak takip etmektedir.
- Italo Calvino was born in 1923 in Cuba.
- Italo Calvino 1923'te Küba'da doğdu.
- Cuba is not a cube.
- Küba bir küp değildir.
- McKinley demanded an immediate ceasefire in Cuba.
- McKinley Küba'da acil bir ateşkes istedi.
- Farewell, Cuba.
- Elveda, Küba.
- A lot of sugar cane is grown in Cuba.
- Küba'da çok şeker kamışı yetiştirilir.
- McKinley demanded an immediate ceasefire in Cuba.
- McKinley Küba'da acil ateşkes talep etti.
- I want to visit Cuba before Castro dies.
- Castro ölmeden önce Küba'yı ziyaret etmek istiyorum.
- Italo Calvino was born on the island of Cuba in 1923.
- Italo Calvino 1923 yılında Küba adasında doğdu.
- Everyone in Cuba likes it.
- Küba'daki herkes onu sever.
- That boat was full of refugees from Cuba.
- O tekne, Küba'dan gelen mültecilerle doluydu.
- Cuba is located in the Americas.
- Küba, Amerika kıtasında bulunur.
- What's the minimum salary in Cuba?
- Küba'da en düşük maaş nedir?
- What's the minimum salary in Cuba?
- Küba'da asgari maaş ne kadardır?
- Santa Ana was living in exile in Cuba.
- Santa Ana Küba'da sürgünde yaşıyordu.
- Cuba is the nearest outpost of Soviet communism.
- Küba, Sovyet komünizminin en yakın ileri karakoludur.
- Everyone in Cuba likes it.
- Küba'daki herkes bunu seviyor.
- Cuba is in South America.
- Küba Güney Amerika'da.
- Cuba is not a cube.
- Küba bir küp değil.
- Cuba is located in the Americas.
- Küba, Amerika kıtasında yer alıyor.
- No ship could arrive in Cuba.
- Hiçbir gemi Küba'ya ulaşamadı.
- Italo Calvino was born on the island of Cuba in 1923.
- Italo Calvino 1923'te Küba adasında doğdu.
- People called for an immediate invasion of Cuba.
- İnsanlar Küba'nın derhal işgal edilmesini istiyordu.
- In the Cold War era, Soviet naval and air bases existed in Cuba and Vietnam.
- Soğuk Savaş döneminde Küba ve Vietnam'da Sovyet deniz ve hava üsleri vardı.
- No ship could arrive in Cuba.
- Küba'ya hiçbir gemi gelemezdi.
- That boat was full of refugees from Cuba.
- O tekne, Kübalı mültecilerle doluydu.
- Spain ruled Cuba at that time.
- O zamanlar Küba'yı İspanya yönetiyordu.
Show More (65)
|