a (whole) host of (something) - English Turkish Sentences
English Turkish
a (whole) host of (something) çokça adj.
  • We do have large slaughterhouses in Europe, but we also have a host of small butcher's shops.
  • Avrupa'da büyük mezbahalarımız var ama aynı zamanda çok sayıda küçük kasap dükkânımız da var.
  • We are faced with a host of problems.
  • Pek çok problemle karşı karşıyayız.
Show More (-1)