|
- And I need you to bring that orange flash drive from the accordion file.
- Ve akordeon dosyadan turuncu flaş belleği getirmeni istiyorum.
- I forgot Tom knew how to play the accordion.
- Tom'un akordeon çalmayı bildiğini unutmuşum.
- Tom plays accordion quite well.
- Tom çok iyi akordeon çalıyor.
- I know someone who plays the accordion.
- Akordeon çalan bir tanıdığım var.
- I know someone who plays the accordion.
- Akordeon çalan birini tanıyorum.
- Tom plays accordion quite well.
- Tom oldukça iyi akordeon çalar.
- I know someone who plays the accordion.
- Ben akordeon çalan birini tanıyorum.
- I played the accordion.
- Akordeon çaldım.
- I forgot Tom knew how to play the accordion.
- Tom'un akordeon çalmayı bildiğini unuttum.
- Tom finally talked Mary into lending him her accordion.
- Tom sonunda Mary'yi akordeonunu ona ödünç vermeye ikna etti.
- Tom played the accordion while Mary danced.
- Mary dans ederken Tom akordeon çaldı.
- Tom finally talked Mary into lending him her accordion.
- Tom sonunda Mary'yi akordeonunu ona ödünç vermesi için ikna etti.
- They played guitar and accordion.
- Gitar ve akordeon çalıyorlardı.
- Tom played a waltz on his accordion.
- Tom akordeonuyla bir vals çaldı.
- Tom is practicing hard so that someday he'll be able to play the accordion as well as Mary.
- Tom, bir gün Mary kadar iyi akordeon çalabilmek için çok alıştırma yapıyor.
- They played guitar and accordion.
- Onlar gitar ve akordeon çaldılar.
Show More (13)
|