aegean - English Turkish Sentences
English Turkish
aegean ege n.
  • In the Aegean, as we all know, there are repeated problems with one of Greece's neighbours.
  • Ege'de, hepimizin bildiği gibi, Yunanistan'ın komşularından biriyle sürekli sorunlar yaşanıyor.
  • The same sort of illegal immigration is taking place on a huge scale via Turkey to the Aegean and the Greek islands.
  • Aynı tür yasadışı göç Türkiye üzerinden Ege'ye ve Yunan adalarına da büyük ölçekte gerçekleşmektedir.
  • In fact, little progress could be noted with regard to peaceful settlement of the disputes in the Aegean.
  • Aslında, Ege'deki anlaşmazlıkların barışçıl yollardan çözümüne ilişkin olarak çok az ilerleme kaydedilmiştir.
Show More (4)