English | Turkish | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | afflict (one) with (something) v. | (birine bir şey) bulaştırmak |
Phrasals | afflict (one) with (something) v. | (birine) hastalık bulaştırmak |
Phrasals | afflict (one) with (something) v. | (birine bir şey/ hastalık) geçirmek |
Phrasals | afflict (one) with (something) v. | (birine) bir zorluk yaşatmak/vermek |
Phrasals | afflict (one) with (something) v. | (birine) sıkıntı yaşatmak/vermek |
Phrasals | afflict (one) with (something) v. | (birine bir şey) bulaştırmak |
Phrasals | afflict (one) with (something) v. | (birine) hastalık bulaştırmak |
Phrasals | afflict (one) with (something) v. | (birine bir şey/ hastalık) geçirmek |
Phrasals | afflict (one) with (something) v. | (birine) bir zorluk yaşatmak/vermek |
Phrasals | afflict (one) with (something) v. | (birine) sıkıntı yaşatmak/vermek |