alike - English Turkish Sentences
English Turkish
alike birbirine benzer adj.
  • Our cars are alike in many ways.
  • Arabalarımız birçok yönden birbirine benzerdir.
  • Me and Fadil are alike, always thinking of other people.
  • Ben ve Fadıl birbirimize benzeriz, her zaman başkalarını düşünürüz.
  • No two snowflakes are exactly alike.
  • Hiçbir kar tanesi birbirine benzemez.
Show More (13)
alike hem adj.
  • This applies to Europe and the Middle East alike.
  • Bu hem Avrupa hem de Orta Doğu için geçerlidir.
  • This will benefit the Israelis and Palestinians alike.
  • Bu durum hem İsraillilerin hem de Filistinlilerin yararına olacaktır.
  • Agriculture and rural development are of central importance in the EU and developing countries alike.
  • Tarım ve kırsal kalkınma hem AB'de hem de gelişmekte olan ülkelerde merkezi bir öneme sahiptir.
Show More (10)
alike benzer adj.
  • No two snowflakes are exactly alike.
  • Hiçbir kar tanesi birbirine tam olarak benzemez.
  • The sisters are quite alike.
  • Kız kardeşler oldukça benzerler.
  • The two brothers are very much alike.
  • İki erkek kardeş birbirine çok benzer.
Show More (8)
alike aynı şekilde adv.
  • Her new article criticizes companies and customers alike.
  • Yeni makalesi şirketleri ve aynı şekilde müşterileri de eleştiriyor.
  • Mr Goebbels, his colleagues and the Commission think alike on that topic.
  • Bay Goebbels, meslektaşları ve Komisyon bu konuda aynı şekilde düşünmektedir.
  • You will tell me that situations of growth or shortage do not affect everyone alike.
  • Bana büyüme ya da kıtlık durumlarının herkesi aynı şekilde etkilemediğini söyleyeceksiniz.
Show More (3)
alike aynı adj.
  • You and I don't think alike.
  • Sen ve ben aynı düşünmüyoruz.
  • You and I think alike.
  • Sen ve ben aynı düşünüyoruz.
  • Great minds think alike.
  • Büyük beyinler aynı düşünür.
Show More (3)
alike benzer şekilde adv.
  • The teachers should treat their students alike.
  • Öğretmenler öğrencilerine benzer şekilde davranmalı.
  • You and I don't think alike.
  • Sen ve ben benzer şekilde düşünmüyoruz.
  • You and I think alike.
  • Sen ve ben benzer şekilde düşünüyoruz.
Show More (0)