antique - English Turkish Sentences
English Turkish
antique antika adj., n.
  • Because first prize is an antique glass angel, hand-blown thousands of years ago.
  • Çünkü birincilik ödülü, binlerce yıl önce elle üflenmiş antika bir cam melek.
  • Because first prize is an antique glass angel, hand-blown thousands of years ago.
  • Çünkü birincilik ödülü binlerce yıl önce elle üflenmiş antika bir cam melek.
  • Tom buys and sells antique rugs.
  • Tom antika kilimler alır ve satar.
Show More (15)
antique antik adj.
  • Because first prize is an antique glass angel, hand-blown thousands of years ago.
  • Çünkü birincilik ödülü binlerce yıl önceden kalma üfleme camdan antik bir melek heykeli.
  • In the end, I had to fork over $500 for that antique radio.
  • Sonunda o antik radyo için 500 dolardan fazla ödemek zorunda kaldım.
  • An antique pot was dug out.
  • Antik bir çanak çıkarıldı.
Show More (2)
antique antika eşya n.
  • Tom really likes antiques.
  • Tom antika eşyaları gerçekten seviyor.
  • Tom buys and sells antiques.
  • Tom antika eşyalar alır ve satar.
  • I collect antiques.
  • Antika eşyalar topluyorum.
Show More (0)