|
- I feel bad about leaving you all by yourself at work too.
- Seni işte yalnız bıraktığım için de kendimi kötü hissediyorum.
- I feel bad about leaving you all by yourself at work too.
- Seni işte tek başına bıraktığım için de kendimi kötü hissediyorum.
- Tom had a rough day at work.
- Tom işte zor bir gün geçirdi.
- Is everything going OK at work?
- İşte her şey yolunda mı gidiyor?
- Is Tom still at work?
- Tom hala işte mi?
- He had wanted to call earlier he said, but he had been so busy at work.
- Daha önce aramak istediğini söyledi ama işte çok yoğunmuş.
- Tom seems to be spending more and more time at work.
- Tom işte giderek daha fazla zaman geçiriyor gibi görünüyor.
- Sami was still at work.
- Sami hâlâ işteydi.
- I'm still at work.
- Ben hala işteyim.
- I didn't get much sleep last night so I was nodding off all day at work.
- Dün gece fazla uyuyamadım, bu yüzden bütün gün işte uyukladım.
- After a hectic few days at work, Tom is looking forward to a change of pace.
- İşte yoğun geçen birkaç günden sonra, Tom bir değişikliği iple çekiyor.
- If you don't eat breakfast, you'll probably be hungry during the morning and won't be as efficient at work as you could be.
- Kahvaltı yapmazsanız, muhtemelen sabahları aç olursunuz ve işte olabileceğiniz kadar verimli olamazsınız.
- He is at work now, but will return at seven.
- Şu anda işte ama saat yedide döner.
- What do you do when you're not at work?
- Sen işte değilken ne yapıyorsun?
- She's at work.
- Şu an işte.
- He is at work now, but will come back at seven.
- Şu anda işte ama saat yedide dönecek.
- I think you've been spending too much time at work.
- Sanırım işte çok fazla zaman harcıyorsun.
- Tom is at work, isn't he?
- Tom işte, değil mi?
- He's still at work.
- O hâlâ işte.
- Was Tom at work today?
- Tom bugün işte miydi?
- My husband is at work.
- Kocam işte.
- Sami has been at work all evening.
- Sami bütün akşam işteydi.
- I found out something interesting today at work.
- Bugün işte ilginç bir şey öğrendim.
- Tom has been helping out on weekdays while I'm at work.
- Tom hafta içi ben işteyken yardım ediyor.
- Sami wouldn't call me at work.
- Sami beni işte aramaz.
- What language do you usually speak at work?
- Genellikle işte hangi dili konuşursun?
- I usually don't speak French at work.
- Genellikle işte Fransızca konuşmam.
- She is hard at work.
- O işte sıkıdır.
- I had a horrible day at work.
- İşte çok berbat bir gün geçirdim.
- I told you not to call me at work.
- Sana beni işteyken arama demiştim.
- I need peace and quiet after a busy day at work.
- İşteki yoğun bir günün ardından huzur ve sessizliğe ihtiyacım var.
- Tom is very busy at work.
- Tom işte çok meşgul.
- After a long day at work, nothing is better than a good night's sleep.
- İşte geçen uzun bir günün ardından, hiçbir şey iyi bir gece uykusundan daha iyi olamaz.
- I take care of Tom when his parents are at work.
- Ailesi işteyken Tom'a ben bakıyorum.
- Tom used to talk to me about what he did at work.
- Tom işte ne yaptığı hakkında benimle konuşurdu.
- Who takes care of your children while you're at work?
- Sen işteyken çocuklarına kim bakıyor?
- I want you to improve your attitude at work.
- İşteki tutumunu geliştirmeni istiyorum.
- I'll see you at work.
- İşte görüşürüz.
- Today is Tom's last day at work.
- Bugün Tom'un işteki son günü.
- Tom spends too much time at work.
- Tom işte çok fazla zaman geçiriyor.
- Tom wasn't at work.
- Tom işte değildi.
- Tom has been busy at work.
- Tom işte meşguldü.
- Was Tom at work yesterday?
- Tom dün işte miydi?
- Aren't you still at work?
- Sen hâlâ işte değil misin?
- My daughter is still at work.
- Kızım hâlâ işte.
- I don't care what Tom does when he's not at work.
- Tom'un işte olmadığı zamanlarda ne yaptığı umurumda değil.
- She's at work, isn't she?
- İşteydi, değil mi?
- I'm at work now, so I'll call you later.
- Şu an işteyim, seni sonra ararım.
- Do you spend more time at home or at work?
- Evde mi yoksa işte mi daha fazla zaman harcarsın?
- I'm not at work today.
- Bugün işte değilim.
- I don't see how Tom can stay up all night and then be so wide awake at work.
- Tom'un bütün gece uyumayıp sonra da işte nasıl bu kadar uyanık olduğunu anlamıyorum.
- He is at work now, but will return at seven.
- O şimdi işte fakat yedide dönecek.
- I think you've been spending too much time at work.
- Bence işte çok fazla zaman geçiriyorsun.
- I had a horrible day at work.
- İşte korkunç bir gün geçirdim.
- I don't like my wife calling me at work.
- Karımın beni işteyken aramasından hoşlanmıyorum.
- I'm at work now.
- Şimdi işteyim.
- Tom isn't supposed to smoke at work, but he does.
- Tom'un işte sigara içmemesi gerekiyor ama içiyor.
- She is at work right now.
- Şu anda işte.
- Tom doesn't like Mary calling him at work.
- Tom, Mary'nin onu işteyken aramasından hoşlanmıyor.
- Sami was having problems at work.
- Sami işte sorunlar yaşıyordu.
- Are you busy at work?
- İşte meşgul müsün?
- Tom is either at home or at work.
- Tom ya evde ya da işte.
- So, what about flirting at work?
- Peki, işte flört etmeye ne dersin?
- Tom is at work now.
- Tom şu an işte.
- They are at work.
- Onlar işteler.
- Tom was at work when Mary died.
- Mary öldüğünde Tom işteydi.
- Tom is still at work, isn't he?
- Tom hala işte, değil mi?
- Tom is not only unhappy at work, but also unhappy at home.
- Tom sadece işte mutsuz değil, evde de mutsuz.
- I injured myself at work yesterday.
- Dün işte kendimi yaraladım.
- Today is Tom's first day back at work.
- Bugün Tom'un işteki ilk günü.
- Sami's long days at work added to Layla's stress.
- Sami'nin işteki uzun günleri Layla'nın stresini artırdı.
- Tom is having problems at work.
- Tom'un işte sorunları var.
- Tom was fired after being caught playing Tetris at work.
- Tom işte tetris oynarken yakalandıktan sonra işten kovuldu.
- Tom isn't at work.
- Tom işte değil.
- I've seen Tom at work.
- Tom'u işte gördüm.
- Tom had a bad day at work.
- Tom işte kötü bir gün geçirdi.
- Tom is the new guy at work.
- Tom işteki yeni adamdır.
- I had a really bad day at work.
- İşte gerçekten kötü bir gün geçirdim.
- Sami was at work when Layla called him.
- Layla onu aradığında Sami işteydi.
- We agreed to refrain from smoking while we are at work.
- İşteyken sigara içmeme konusunda anlaştık.
- Tom is still at work, isn't he?
- Tom hâlâ işte, değil mi?
- Tom never talks about what he does at work.
- Tom işte ne yaptığı hakkında hiç konuşmaz.
- Tom and Mary are both at work, aren't they?
- Tom ve Mary'nin ikisi de işte, değil mi?
- He is at work.
- Şu an işte.
- Why aren't you at work?
- Neden işte değilsin?
- Sami wouldn't call me at work.
- Sami beni işteyken aramaz.
- Tom seems to be spending more and more time at work.
- Tom işte daha da fazla zaman harcıyora benziyor.
- Tom and Mary are at work now.
- Tom ve Mary şu anda işteler.
- I need to spend more time at work.
- İşte daha fazla zaman geçirmeliyim.
- Tom is at work right now.
- Tom şu anda işte.
- Mom's at work.
- Annem işte.
- I'm still at work.
- Hâlâ işteyim.
- I don't like my wife to call me at work.
- Karımın beni işteyken aramasından hoşlanmıyorum.
- I'm at work now.
- Şu anda işteyim.
- Tom isn't at work today.
- Tom bugün işte değil.
- Tom and Mary are both at work.
- Tom ve Mary şu anda işteler.
- Tom has had an accident at work.
- Tom işte bir kaza geçirdi.
- Sami was still at work.
- Sami hala işteydi.
- His mother lost a few fingers at work.
- Annesi işte birkaç parmağını kaybetti.
- I'd like to spend less time at work and more time at home.
- İşte daha az, evde daha çok zaman geçirmek isterdim.
- See you at work.
- İşte görüşürüz.
- Sami was at work.
- Sami işteydi.
- Tom had a really bad day at work.
- Tom işte gerçekten kötü bir gün geçirdi.
- I often read comic books in my spare time at work.
- İşteki boş zamanlarımda sık sık çizgi roman okurum.
- He is at work now, but will be coming home at seven.
- Şu anda işte ama saat yedide eve gelecek.
- Tom isn't still at work, is he?
- Tom hâlâ işte değil, değil mi?
- Tom has to speak French every day at work.
- Tom işte her gün Fransızca konuşmak zorunda.
- Every once in a while, I take my boyfriend a lunch while he's at work.
- Ara sıra erkek arkadaşıma o işteyken bir öğle yemeği götürürüm.
- She worries about making mistakes at work.
- İşte hata yapmaktan endişeleniyor.
- Every once in a while, I take my boyfriend a lunch while he's at work.
- Arada bir, o işteyken erkek arkadaşımı yemeğe götürüyorum.
- Tom was so busy at work today that he couldn't even take a piss break.
- Tom bugün işte o kadar meşguldü ki çiş molası bile veremedi.
- Tom is still at work.
- Tom hala işte.
- There are showers at work.
- İşte duş var.
- I need to spend more time at work.
- İşte daha çok zaman harcamam gerekiyor.
- How's Tom doing at work?
- Tom işte nasıl?
- Are you still at work?
- Hala işte misin?
- I stay home alone while my parents are at work.
- Ailem işteyken evde yalnız kalırım.
- Tom is at work.
- Tom işte.
- Mom is at work.
- Annem işte.
- Tom spends too much time at work.
- Tom işte çok fazla zaman geçirir.
- I take care of Tom when his parents are at work.
- Ebevenleri işteyken Tom'a ben bakarım.
- I had a bad day at work.
- İşte kötü bir gün geçirdim.
- Tom and Mary are both at work.
- Tom ve Mary ikisi de işte.
- I stay home alone while my parents are at work.
- Ailem işteyken ben evde yalnız kalıyorum.
- He's still at work.
- Hâlâ işte.
- Tom doesn't get along with anybody at work.
- Tom işteki kimseyle iyi geçinmiyor.
- Sami was at work and bored.
- Sami işteydi ve sıkılmıştı.
- After a stressful day at work, he went home in a bad mood.
- İşteki stresli bir günün ardından, eve kötü bir ruh hali içinde gitti.
- I'm already at work.
- Ben zaten işteyim.
- It's an average day at work.
- İşte sıradan bir gün.
- Tom isn't still at work, is he?
- Tom hala işte değil, değil mi?
- Ken spends an increasing amount of time at work.
- Ken işte giderek daha fazla zaman geçiriyor.
- Tom told Mary not to call him at work.
- Tom, Mary'ye işteyken onu aramamasını söyledi.
- He was at work till late at night.
- Gece geç saatlere kadar işteydi.
- Are you at work?
- İşte misin?
- Tom injured himself at work today.
- Tom bugün işte kendini yaraladı.
- Sami told Layla at work about this.
- Sami, Leyla'ya işte bu konudan söz etti.
- Wait till the guys at work hear that your wife left you for another woman.
- İşteki çocuklar karının seni başka bir kadın için terk ettiğini duyana kadar bekle.
- I need to spend less time at work and more time with my family.
- İşte daha az, ailemle daha çok zaman geçirmeliyim.
- I don't care what Tom does when he's not at work.
- İşte değilken Tom'un ne yaptığı umurumda değil.
- Please be at work on time.
- Lütfen zamanında işte ol.
- We agreed to refrain from smoking while we are at work.
- İşteyken sigara içmekten kaçınmak konusunda anlaştık.
- See you at work tomorrow.
- Yarın işte görüşürüz.
- Tom wasn't at work last week because he was sick.
- Tom hasta olduğu için geçen hafta işte değildi.
- Who takes care of your children while you're at work?
- Siz işteyken çocuklarınıza kim bakıyor?
- Tom and Mary are both at work.
- Tom ve Mary'nin ikisi de işteler.
- Do you spend more time at home or at work?
- Evde mi yoksa işte mi daha çok vakit geçiriyorsunuz?
- I'd like to spend less time at work and more time at home.
- İşte daha az ve evde daha çok zaman geçirmek istiyorum.
- Tom told Mary about what had happened at work.
- Tom Mary'ye işte olanları anlattı.
- Tom was at work when Mary called him.
- Mary onu aradığında Tom işteydi.
- After a hectic few days at work, Tom is looking forward to a change of pace.
- İşteki yoğun birkaç günden sonra, Tom bir değişiklik için sabırsızlanıyor.
- Tom is having problems at work.
- Tom işte sorunlar yaşıyor.
- He is at work now, but will come back at seven.
- O şimdi işte fakat yedide dönecek.
Show More (152)
|