attendance - English Turkish Sentences
English Turkish
attendance katılım n.
  • The event has an attendance of 1,000 on average.
  • Etkinliğe ortalama 1.000 kişi civarında bir katılım var.
  • Attendance is by invitation only.
  • Katılım sadece davetiyeyle mümkündür.
  • I shall take your speech as an appeal for more assiduous attendance.
  • Konuşmanızı daha özenli bir katılım için bir çağrı olarak kabul edeceğim.
Show More (24)
attendance devam n.
  • Regular attendance is required in that class.
  • O sınıfta düzenli devam gereklidir.
  • In Japan, attendance at elementary and junior high school is compulsory.
  • Japonya'da ilkokul ve ortaokula devam etmek zorunludur.
  • I had perfect attendance this year.
  • Bu yıl derslere mükemmel devam ettim.
Show More (1)
attendance katılma n.
  • We thank you for your attendance here today.
  • Bugün buraya katıldığınız için teşekkür ederiz.
  • In Japan, attendance at elementary and junior high school is compulsory.
  • Japonya'da ilk ve orta okula katılmak zorunludur.
  • Attendance is compulsory for all members.
  • Katılmak bütün üyeler için zorunludur.
Show More (0)