attitude - English Turkish Sentences
English Turkish
attitude tutum n.
  • We are familiar with the policy and our attitude towards Cuba was one of goodwill.
  • Bu politikaya aşinayız ve Küba'ya yönelik tutumumuz iyi niyetli bir tutumdur.
  • The attitude to minorities is a good example of this.
  • Azınlıklara karşı tutumu bunun iyi bir örneğidir.
  • His attitude is ridiculous and paranoid.
  • Tutumu gülünç ve paranoyakça.
Show More (189)
attitude tavır n.
  • Are we taking a social attitude if we continue to ignore that or pretend it is not a problem?
  • Bunu görmezden gelmeye ya da sorun değilmiş gibi davranmaya devam edersek toplumsal bir tavır mı almış oluruz?
  • In one minute, nobody should confuse attitude with a platitude.
  • Bir dakika içinde kimse tavrı basmakalıp sözlerle karıştırmasın.
  • This, to us, is a responsible attitude.
  • Bu bize göre sorumlu bir tavırdır.
Show More (106)
attitude davranış n.
  • Justify your attitude, come on, justify being there when it all happened.
  • Davranışını haklı çıkar, haydi, bunların hepsi olduğunda orada olmanı haklı çıkar.
  • I resent their rude attitude.
  • Ben onların kaba davranışlarına alınıyorum.
  • Attitudes sure have changed.
  • Davranışlar kesinlikle değişti.
Show More (10)
attitude yaklaşım n.
  • I wish the Council would be less selective in its attitude to such questions.
  • Konsey'in bu tür sorulara yaklaşımında daha az seçici olmasını dilerim.
  • With these kinds of attitudes, the emphasis on women's rights being integral to human rights is vital.
  • Bu tür yaklaşımlarla kadın haklarının insan haklarının ayrılmaz bir parçası olduğu vurgusu hayati önem taşımaktadır.
  • Parts of the report contain some basic attitudes with which I cannot agree.
  • Raporun bazı bölümleri katılmadığım bazı temel yaklaşımları içermektedir.
Show More (2)
attitude durum n.
  • It is, nevertheless, unusual to see such blatant examples of this latitudinarian attitude outside WTO rounds.
  • Bununla birlikte DTÖ turları dışında bu kadar bariz örneklerini görmek alışılmadık bir durumdur.
Show More (-2)
attitude bakış açısı n.
  • Culture plays a dynamic role in shaping an individual's character, attitude, and outlook on life.
  • Kültür bir bireyin karakterinin, davranışının ve hayata bakış açısının şekillenmesinde dinamik bir rol oynar.
Show More (-2)