banner - English Turkish Sentences
English Turkish
banner pankart n.
  • There was a huge banner at the entrance of town saying 'Welcome.'
  • Şehrin girişinde "Hoş geldiniz" yazan büyük bir pankart vardı.
  • I noticed today that there are banners hanging in the Parliament's courtyard.
  • Bugün Parlamento'nun avlusunda pankartların asılı olduğunu fark ettim.
  • Please sit down and remove the banners.
  • Lütfen oturun ve pankartları kaldırın.
Show More (4)
banner bayrak n.
  • Perhaps the Convention has raised the European banner so high that its feet do not touch the ground.
  • Belki de Sözleşme Avrupa bayrağını o kadar yükseğe kaldırmıştır ki ayakları yere değmemektedir.
  • Many people gathered under this banner of freedom.
  • Birçok insan bu özgürlük bayrağı altında toplandı.
  • Many people gathered under this banner of freedom.
  • Pek çok kişi bu özgürlük bayrağı altında toplandı.
Show More (0)
banner (davaya, prensibe) çağrı n.
  • The protester marched towards the parliament building under the banner of equality.
  • Protestocular eşitlik çağrısı altında parlamento binasına doğru yürüyüşe geçti.
Show More (-2)
banner sancak n.
  • There is a lion skeleton image on the king's banner.
  • Kralın sancağında bir aslan iskeleti resmi var.
Show More (-2)
banner afiş n.
  • We made a banner.
  • Biz bir afiş yaptık.
Show More (-2)