|
- I think Tom plays the bassoon just about as well as Mary.
- Tom'un hemen hemen Mary kadar iyi fagot çaldığını düşünüyorum.
- Tom might know how to play the bassoon.
- Tom nasıl fagot çalacağını bilebilir.
- It's very hard to play Vivaldi's bassoon concerto on the saxophone.
- Saksafonda Vivaldi'nin fagot konçertosunu çalmak çok zor.
- Tom even tried to learn how to play the bassoon.
- Tom fagot çalmayı bile öğrenmeye çalıştı.
- Tom practices playing the bassoon every day.
- Tom her gün fagot çalarak pratik yapar.
- Tom certainly gets a nice sound out of that old bassoon.
- Tom kesinlikle o eski fagottan hoş bir ses çıkarır.
- I think Tom plays the bassoon just about as well as Mary.
- Bence Tom da en az Mary kadar iyi fagot çalıyor.
- I don't play the bassoon as much as I used to.
- Artık eskisi kadar fagot çalmıyorum.
- I know someone who can play the bassoon.
- Fagot çalabilen birini tanıyorum.
- Tom practices playing the bassoon every day.
- Tom her gün fagot çalma pratiği yapıyor.
- Did you know Mozart wrote a bassoon concerto?
- Mozart'ın bir fagot konçertosu yazdığını biliyor muydun?
- Vivaldi wrote a lot of music for the bassoon.
- Vivaldi fagot için pek çok müzik yazdı.
- It's very hard to play Vivaldi's bassoon concerto on the saxophone.
- Vivaldi'nin fagot konçertosunu saksafonla çalmak çok zor.
- Are you still playing the bassoon?
- Hâlâ fagot çalıyor musun?
- I can play the bassoon.
- Fagot çalabiliyorum.
- I can play the bassoon.
- Ben fagot çalabilirim.
- Tom might know how to play the bassoon.
- Tom fagot çalmayı biliyor olabilir.
- Vivaldi wrote a lot of music for the bassoon.
- Vivaldi fagot için birçok müzik yazdı.
- Tom certainly gets a nice sound out of that old bassoon.
- Tom kesinlikle o eski fagottan güzel bir ses çıkarıyor.
Show More (16)
|