|
- Tom is afraid of cats.
- Tom kedilerden korkuyor.
- Tom was afraid of what might happen to his family.
- Tom ailesine olabileceklerden korkuyordu.
- Tom is afraid of making mistakes.
- Tom hata yapmaktan korkuyor.
- Tom is afraid of math.
- Tom matematikten korkuyor.
- The boy was afraid of the dark.
- Çocuk karanlıktan korkardı.
- Napoleon Bonaparte was afraid of black cats.
- Napoleon Bonaparte kara kedilerden korkardı.
- Tom said that Mary was afraid of spiders.
- Tom, Mary'nin örümceklerden korktuğunu söyledi.
- He was afraid of his wife.
- O, karısından korkuyordu.
- The children are afraid of us.
- Çocuklar bizden korkuyor.
- Everyone here is afraid of her.
- Buradaki herkes ondan korkuyor.
- She is afraid of dying without ever having been loved.
- Hiç sevilmeden ölmekten korkuyor.
- Tom was afraid of being hurt again.
- Tom yine incinmekten korkuyordu.
- That's what Tom is afraid of.
- Tom'un korktuğu şey bu.
- I was afraid of catching a cold.
- Üşütmekten korkuyordum.
- Tom is afraid of rats.
- Tom farelerden korkar.
- Everyone here is afraid of you.
- Buradaki herkes senden korkuyor.
- Frogs are afraid of snakes.
- Kurbağalar yılanlardan korkar.
- Tom seemed to be afraid of something.
- Tom bir şeyden korkuyor gibiydi.
- Tom is afraid of Mary.
- Tom Mary'den korkuyor.
- Tom is afraid of spiders.
- Tom örümceklerden korkar.
- Tom was afraid of Mary.
- Tom Mary'den korkuyordu.
- There is no reason to be afraid of the teacher.
- Öğretmenden korkmak için bir sebep yok.
- Don't be afraid of making mistakes.
- Hata yapmaktan korkmayın.
- Am I supposed to be afraid of you?
- Senden korkmam gerekiyor mu?
- Tom was afraid of catching a cold.
- Tom üşütmekten korkuyordu.
- Don't be afraid of speaking in public.
- Toplum içinde konuşmaktan korkma.
- Tom never told me he was afraid of Mary.
- Tom Mary'den korktuğunu bana hiç söylemedi.
- She was afraid of the dog.
- Köpekten korkuyordu.
- Don't be afraid of making mistakes when speaking English.
- İngilizce konuşurken hata yapmaktan korkmayın.
- Don't be afraid of change.
- Değişimden korkmayın.
- I am afraid of dogs.
- Köpeklerden korkarım.
- He was afraid of the woman.
- O kadından korkuyordu.
- Tom was afraid of hurting Mary's feelings.
- Tom Mary'nin hislerini incitmekten korkuyordu.
- Mice are afraid of badgers.
- Fareler porsuklardan korkar.
- Tom was afraid of the dog.
- Tom köpekten korkuyordu.
- That's exactly what Tom was afraid of.
- Tom'un korktuğu şey tam olarak buydu.
- I was afraid of being late.
- Geç kalmaktan korktum.
- The children are afraid of her.
- Çocuklar ondan korkuyor.
- I was afraid of my father.
- Babamdan korkuyordum.
- Was that what you were afraid of?
- Korktuğun şey o muydu?
- Mice are afraid of badgers.
- Fareler porsuklardan korkuyorlar.
- He was afraid of losing you.
- Seni kaybetmekten korkuyordu.
- I've always been afraid of doctors.
- Her zaman doktorlardan korkmuşumdur.
- Tom is afraid of snakes.
- Tom yılanlardan korkar.
- That's exactly what Tom was afraid of.
- Bu Tom'un kesinlikle korktuğu şey.
- Tom is afraid of my dog.
- Tom köpeğimden korkuyor.
- My mother is afraid of elevators.
- Annem asansörlerden korkuyor.
- I am afraid of dying.
- Ölmekten korkuyorum.
- He wonders if you are afraid of snakes.
- Yılanlardan korkup korkmadığını merak ediyor.
- I am afraid of wasps.
- Yaban arılarından korkuyorum.
- Tom is afraid of Mary's dog.
- Tom Mary'nin köpeğinden korkuyor.
- Everyone here is afraid of me.
- Buradaki herkes benden korkuyor.
- I was afraid of my father.
- Babamdan korkardım.
- Tom is afraid of his grandfather.
- Tom büyükbabasından korkuyor.
- Even Tom is afraid of Mary.
- Tom bile Mary'den korkuyor.
- You may not be afraid of us, but remember we are not afraid of you, either!
- Bizden korkmuyor olabilirsiniz ama unutmayın ki biz de sizden korkmuyoruz!
- Sami's parents were afraid of Muslims.
- Sami'nin ailesi Müslümanlardan korkuyordu.
- They were afraid of being overheard.
- Duyulmaktan korkuyorlardı.
- Tom is afraid of marginalized people.
- Tom marjinal insanlardan korkuyor.
- He is afraid of getting lung cancer.
- Akciğer kanseri olmaktan korkuyor.
- She is afraid of barking dogs.
- O, havlayan köpeklerden korkar.
- I'm not the one you should be afraid of.
- Korkman gereken kişi ben değilim.
- Now my daughter is afraid of me.
- Şimdi kızım benden korkuyor.
- Tom is afraid of germs.
- Tom mikroplardan korkuyor.
- Tom is afraid of being cheated.
- Tom aldatılmaktan korkuyor.
- Tom told me he was afraid of snakes.
- Tom bana yılanlardan korktuğunu söylemişti.
- Why should I be afraid of Tom?
- Neden Tom'dan korkmalıyım?
- Don't be afraid of barking dogs.
- Havlayan köpeklerden korkmayın.
- I was afraid of looking stupid.
- Aptal görünmekten korkuyordum.
- Tom is afraid of cats.
- Tom kedilerden korkar.
- Sami was afraid of failure.
- Sami başarısız olmaktan korkuyordu.
- Tom is afraid of escalators.
- Tom yürüyen merdivenlerden korkuyor.
- He speaks as though he were afraid of something.
- Sanki bir şeyden korkuyormuş gibi konuşuyor.
- Andersen was afraid of dogs, too.
- Andersen köpeklerden de korkardı.
- I think Tom is afraid of your dog.
- Sanırım Tom köpeğinizden korkuyor.
- Tom is afraid of catching a cold.
- Tom üşütmekten korkuyor.
- He is afraid of cats.
- O, kedilerden korkar.
- Napoleon Bonaparte was afraid of black cats.
- Napoleon Bonaparte siyah kedilerden korkardı.
- I was afraid of what might happen.
- Neler olabileceğinden korkuyordum.
- Tom was afraid of hurting Mary.
- Tom Mary'ye zarar vermekten korktu.
- Don't be afraid of public speaking.
- Halk içinde konuşmaktan korkmayın.
- Tom is afraid of Mary's dog, isn't he?
- Tom Mary'nin köpeğinden korkuyor, değil mi?
- I am afraid of dogs.
- Köpeklerden korkuyorum.
- Tom thinks that Mary is afraid of snakes.
- Tom Mary'nin yılanlardan korktuğunu düşünüyor.
- Everyone here is afraid of Tom.
- Buradaki herkes Tom'dan korkuyor.
- Why would I be afraid of you?
- Senden niye korkayım ki?
- Tom is afraid of me, I think.
- Tom benden korkuyor, sanırım.
- She was afraid of hurting him.
- Ona zarar vermekten korkuyordu.
- Layla was afraid of dingos.
- Layla dingolardan korkuyordu.
- She was afraid of hurting him.
- Onu incitmekten korkuyordu.
- Because I was afraid of hurting his feelings, I didn't tell him the complete truth.
- Duygularını incitmekten korktuğum için ona gerçeği tam olarak söylemedim.
- Tom is afraid of the storm.
- Tom fırtınadan korkuyor.
- Fadil was afraid of what was going to happen to him and his family.
- Fadıl, kendisine ve ailesine olacaklardan korkuyordu.
- Tom is afraid of getting sick again.
- Tom yine hastalanmaktan korkuyor.
- Was that what you were afraid of?
- Korktuğun şey bu muydu?
- People are afraid of war.
- İnsanlar savaştan korkuyor.
- Tom asked Mary why she was afraid of John.
- Tom, Mary'ye neden John'dan korktuğunu sordu.
- Tom was afraid of being laughed at.
- Tom kendisine gülünmesinden korkuyordu.
- Tom is afraid of me.
- Tom benden korkuyor.
- I prefer not to take medicine, because I am afraid of drug side effect.
- İlaç almamayı tercih ediyorum, çünkü ilaçların yan etkilerinden korkuyorum.
Show More (97)
|
