|
- You should all be ashamed of yourselves.
- Hepiniz kendinizden utanmalısınız.
- He was ashamed of his ignorance.
- Cehaletinden utanıyordu.
- You've got nothing to be ashamed of.
- Utanacak bir şeyin yok.
- Don't be ashamed of yourself.
- Kendinizden utanmayın.
- What's there to be ashamed of?
- Utanılacak ne var?
- He was ashamed of the grades he got.
- Aldığı notlardan utandı.
- It's nothing to be ashamed of.
- Utanılacak bir şey değil.
- You should be ashamed of your behavior.
- Davranışından utanmalısın.
- You should be ashamed of yourselves after the way you treated Tom.
- Tom'a davranma tarzından sonra kendinden utanmalısın.
- She is ashamed of her old clothes.
- Eski giysilerinden utanıyor.
- Tom has done nothing to be ashamed of.
- Tom, utanılacak bir şey yapmadı.
- Tom hasn't done anything to be ashamed of.
- Tom utanılacak bir şey yapmadı.
- Tom has nothing to be ashamed of.
- Tom'un utanacak bir şeyi yok.
- You should be ashamed of your folly.
- Aptallığından utanmalısın.
- I haven't done anything to be ashamed of.
- Ben utanılacak bir şey yapmadım.
- She is ashamed of what she's done.
- Yaptığından utanıyor.
- I am ashamed of my president.
- Başkanımdan utanıyorum.
- He is ashamed of his son's conduct.
- Oğlunun davranışından utanıyor.
- He is ashamed of telling lies.
- O yalan söylemekten utanıyor.
- You should be ashamed of yourself.
- Kendinizden utanmalısınız.
- You have nothing to be ashamed of.
- Utanacak hiç bir şeyin yok.
- She was ashamed of her children's behavior.
- Çocuklarının davranışlarından utanıyordu.
- I am ashamed of my poor English.
- Kötü İngilizcemden utanıyorum.
- I think being poor is nothing to be ashamed of.
- Bence fakir olmak utanılacak bir şey değildir.
- That's nothing to be ashamed of.
- Bu utanılacak bir şey değil.
- We have nothing to be ashamed of.
- Utanacak bir şeyimiz yok.
- Harry is ashamed of having lied to Sally.
- Harry, Sally'ye yalan söylediği için utanıyor.
- Tom never acted like he was ashamed of me.
- Tom hiçbir zaman benden utanıyormuş gibi davranmadı.
- The man was ashamed of being born poor.
- Adam fakir doğduğu için utanıyordu.
- You should be ashamed of yourself.
- Kendinden utanmalısın.
- She is ashamed of her old clothes.
- Eski kıyafetlerinden utanır.
- He is ashamed of telling lies.
- Yalan söylemekten utanıyor.
- Tom is ashamed of what he did.
- Tom yaptıklarından utanıyor.
- He was ashamed of having done such a thing.
- Böyle bir şey yaptığı için utanıyordu.
- There's nothing to be ashamed of.
- Utanılacak bir şey yok.
- Tom is ashamed of me.
- Tom benden utanıyor.
- Tom was ashamed of himself.
- Tom kendinden utanıyordu.
- Don't be ashamed of staying silent when you don't have anything to say.
- Söyleyecek bir şeyin olmadığında sessiz kalmaktan utanma.
- Don't be ashamed of yourself.
- Kendinden utanma.
- He was ashamed of having done such a thing.
- Böyle bir şey yapmaktan utandı.
- They should be ashamed of themselves.
- Kendilerinden utanmalılar.
- I've done nothing to be ashamed of.
- Utanılacak bir şey yapmadım.
- I think being poor is nothing to be ashamed of.
- Bence fakir olmak utanılacak bir şey değil.
- Don't be ashamed of being poor.
- Yoksul olmaktan utanma.
- She was ashamed of herself for her carelessness.
- Dikkatsizliği yüzünden kendinden utanmıştı.
- He is ashamed of his behavior.
- Davranışlarından utanıyor.
- You should be ashamed of yourself.
- Kendinden utanman gerek.
- You should be ashamed of your behavior.
- Davranışlarınızdan utanmalısınız.
- There is nothing you have to be ashamed of.
- Utanmanı gerektirecek bir şey yok.
- She was ashamed of her children's behavior.
- Çocuklarının davranışından utandı.
- Tom has done nothing to be ashamed of.
- Tom utanılacak hiçbir şey yapmadı.
- You should be ashamed of your ignorance.
- Cahilliğinden utanmalısın.
- I am ashamed of having done so.
- Bunu yaptığım için utanıyorum.
- What's there to be ashamed of?
- Bunda utanılacak ne var?
- Dan should be ashamed of what he told Linda.
- Dan, Linda'ya söylediklerinden utanmalı.
- My son is ashamed of his behavior.
- Oğlum kendi davranışından utanıyor.
- He is ashamed of his failure.
- Başarısızlığından utandı.
- He was ashamed of his ignorance.
- O cehaletinden utanmıştı.
- You ought to be ashamed of yourself.
- Kendinden utanmalısın.
- You should be ashamed of yourself for treating me this way!
- Bana bu şekilde davrandığın için kendinden utanmalısın!
- I was ashamed of my brother.
- Erkek kardeşimden utanıyordum.
- I am ashamed of my son having done so.
- Oğlumun bunu yapmasından utanıyorum.
- I am ashamed of my son's laziness.
- Oğlumun tembelliğinden utanıyorum.
- The man was ashamed of being born poor.
- Adam fakir olarak doğmaktan utanıyordu.
- Tom has nothing to be ashamed of.
- Tom'un utanacak hiçbir şeyi yok.
- Tom was ashamed of himself.
- Tom kendinden utandı.
- He is ashamed of his failure.
- O, başarısızlığından utandı.
- My son is ashamed of his behavior.
- Oğlum davranışlarından utanıyor.
- Tom was ashamed of you.
- Tom senden utanıyordu.
- I don't think being poor is anything to be ashamed of.
- Fakir olmanın utanılacak bir şey olduğunu sanmıyorum.
- I am ashamed of my son having done so.
- Öyle yaptığı için oğlumdan utanıyorum.
- Tom never acted like he was ashamed of me.
- Tom asla benden utanmış gibi davranmadı.
- You should be ashamed of yourselves after the way you treated Tom.
- Tom'a davranış şeklinizden sonra kendinizden utanmalısınız.
- You should be ashamed of your conduct.
- Davranışından utanmalısın.
- You have nothing to be ashamed of.
- Utanacak bir şey yok.
- He is ashamed of his father being poor.
- Babasının fakir olmasından utanıyor.
- Tom ought to be ashamed of himself.
- Tom kendinden utanmalı.
- You should be ashamed of yourself for treating me this way!
- Bana böyle davrandığın için kendinden utanmalısın!
- He was ashamed of the grades he got.
- Aldığı notlardan utanıyordu.
- I was ashamed of my brother.
- Kardeşimden utanıyordum.
- She was ashamed of herself for her carelessness.
- Dikkatsizliği sebebiyle kendinden utanıyordu.
- It's not something anyone would be ashamed of.
- Bu kimsenin utanacağı bir şey değil.
- She was ashamed of herself for her carelessness.
- Dikkatsizliği yüzünden kendinden utanıyordu.
- She is ashamed of what she's done.
- Yaptığı şeyden utanıyor.
- They should be ashamed of themselves.
- Kendilerinden utanmaları gerekir.
- I am ashamed of myself.
- Ben, kendimden utanıyorum.
- I am ashamed of my poor English.
- Zayıf İngilizcemden utanıyorum.
- That's nothing to be ashamed of.
- Bunda utanılacak bir şey yok.
- Tom told Mary that she should be ashamed of herself.
- Tom Mary'ye kendinden utanması gerektiğini söyledi.
- I haven't done anything to be ashamed of.
- Utanılacak hiçbir şey yapmadım.
- It's not something anyone would be ashamed of.
- Bu herhangi birinin utanacağı bir şey değil.
- I am ashamed of my conduct.
- Davranışımdan utanıyorum.
- Don't be ashamed of who you are.
- Olduğun kişiden utanma.
- You two should be ashamed of yourselves.
- Siz ikiniz kendinizden utanmalısınız.
- It's nothing to be ashamed of.
- O utanılacak bir şey değil.
- I am ashamed of having been rude to her.
- Ona kaba davrandığım için utanıyorum.
- Don't be ashamed of who you are.
- Kim olduğundan utanma.
- Tom is ashamed of his body.
- Tom vücudundan utanıyor.
- Dan should be ashamed of what he told me.
- Dan bana söylediklerinden utanmalı.
- You should be ashamed of your stupidity.
- Aptallığından utanmalısın.
- Don't be ashamed of being poor.
- Fakir olmaktan utanmayın.
- I am ashamed of myself.
- Kendimden utanıyorum.
Show More (99)
|
