|
- Tom will be asleep.
- Tom uyuyacak.
- Someone broke in while he was asleep.
- O uyurken biri zorla girmiş.
- The child was asleep in bed.
- Çocuk yatağında uyuyordu.
- The girls were asleep.
- Kızlar uyuyordu.
- I'll be asleep by the time you get here.
- Sen buraya gelinceye kadar uyuyacağım.
- I'll be asleep by the time you get here.
- Sen gelene kadar uyumuş olurum.
- He was asleep during the lesson.
- O, ders sırasında uyuyordu.
- The children were asleep upstairs.
- Çocuklar yukarıda uyuyorlardı.
- Dan's children were asleep upstairs.
- Dan'in çocukları üst katta uyuyorlardı.
- Both of the children are asleep.
- Çocukların ikisi de uyuyor.
- Tom was asleep when I got home.
- Eve geldiğimde Tom uyuyordu.
- Tom will probably be asleep.
- Tom muhtemelen uyuyor olacak.
- Tom was just pretending to be asleep.
- Tom da tam uyuyor numarası yapıyordu.
- Tom is asleep in bed.
- Tom yatakta uyuyor.
- Tom is just pretending to be asleep.
- Tom sadece uyuyor gibi davranıyor.
- Someone broke into Tom's house while he was asleep.
- Tom uyurken biri evine girmiş.
- She was only pretending to be asleep.
- Aslında sadece uyuyor görünüyordu.
- The dog is asleep.
- Köpek uyuyor.
- Tom and Mary are asleep.
- Tom ve Mary uyuyor.
- Sami was asleep on the living room sofa.
- Sami oturma odasındaki kanepede uyuyordu.
- Tom is asleep on the cot in the back room.
- Tom arka odadaki portatif karyolada uyuyor.
- Almost all of the passenger in the bus were asleep when the accident happened.
- Kaza olduğunda otobüsteki yolcuların neredeyse tamamı uyuyordu.
- I couldn't tell whether Tom was asleep or not.
- Tom'un uyuyup uyumadığını anlayamadım.
- You should've been asleep hours ago.
- Saatler önce uyumuş olman gerekirdi.
- Tom was asleep in his room.
- Tom odasında uyuyordu.
- He pretended to be asleep.
- O uyuyormuş gibi davrandı.
- I don't think Tom will be asleep.
- Tom'un uyuyacağını sanmıyorum.
- You were asleep.
- Uyuyordun.
- Tom is asleep in bed, isn't he?
- Tom yatakta uyuyor, değil mi?
- A boy is asleep in bed.
- Bir çocuk yatakta uyuyor.
- The children were asleep upstairs.
- Çocuklar üst katta uyuyordu.
- Tom said he thought Mary would be asleep when he got home.
- Tom eve geldiğinde Mary'nin uyuyor olacağını düşündüğünü söyledi.
- We thought you were asleep.
- Uyuduğunu sanıyorduk.
- Tom is just pretending to be asleep.
- Tom sadece uyuyormuş gibi yapıyor.
- The child pretended that it was asleep.
- Çocuk, uyuyormuş gibi numara yaptı.
- We found that everyone was asleep.
- Herkesin uyuduğunu gördük.
- Tom was asleep.
- Tom uyuyordu.
- The children are asleep upstairs.
- Çocuklar üst katta uyuyor.
- Sami was asleep in bed.
- Sami yatakta uyuyordu.
- Tom was asleep on the couch when I got home.
- Eve geldiğimde Tom kanepede uyuyordu.
- The dog was asleep on the mat.
- Köpek paspasın üzerinde uyuyordu.
- Tom said Mary was asleep when he got home.
- Tom eve geldiğinde Mary uyuyordu dedi.
- I wonder whether Tom is asleep.
- Acaba Tom uyuyor mu?
- Both dogs are asleep.
- İki köpek de uyuyor.
- Tom is supposed to be asleep.
- Tom'un uyuyor olması gerekiyordu.
- Tom is asleep, but Mary isn't.
- Tom uyuyor ama Mary uyumuyor.
- He thought Tom was asleep.
- O, Tom'un uyuduğunu sandı.
- Tom's parents were asleep when he got home.
- Tom eve geldiğinde ailesi uyuyordu.
- Tom was just pretending to be asleep.
- Tom uyuyor numarası yapıyordu sadece.
- Tom was asleep half the time.
- Tom yarım saat uyudu.
- I suspect that Tom is asleep.
- Tom'un uyuduğundan şüpheleniyorum.
- Tom was asleep when he was shot.
- Tom vurulduğunda uyuyordu.
- I figured Tom was asleep.
- Tom'un uyuduğunu düşündüm.
- Tom must've been asleep.
- Tom uyuyor olmalıydı.
- Tom is asleep upstairs, isn't he?
- Tom yukarıda uyuyor, değil mi?
- She pretended to be asleep during the debate.
- Tartışma sırasında uyuyormuş gibi yaptı.
- I thought you were asleep.
- Uyuduğunu sanıyordum.
- Tom and Mary are asleep in bed.
- Tom ve Mary yatakta uyuyorlar.
- Tom said he thought Mary was asleep.
- Tom, Mary'nin uyuduğunu sandığını söyledi.
- Tom was asleep when I left.
- Ben ayrıldığımda Tom uyuyordu.
- I was asleep from one to four this afternoon.
- Bu öğleden sonra saat birden dörde kadar uyudum.
- You should've been asleep hours ago.
- Saatler önce uyumalıydın.
- The dog was asleep on the mat.
- Köpek paspasta uyuyordu.
- The baby is asleep.
- Bebek uyuyor.
- Tom is asleep now.
- Tom şu an uyuyor.
- I pretended to be asleep.
- Ben uyuyor numarası yaptım.
- I thought Tom was asleep.
- Tom'un uyuduğunu sanıyordum.
- Tom will probably be asleep.
- Tom muhtemelen uyuyacak.
- Tom was asleep in bed, snoring slightly.
- Tom yatakta uyuyordu ve hafifçe horluyordu.
- It's obvious that Tom is just pretending to be asleep.
- Tom'un uyuyormuş gibi yaptığı çok açık.
- Tom is asleep upstairs, isn't he?
- Tom üst katta uyuyor, değil mi?
- Tom was asleep in the hammock, snoring quietly.
- Tom hamakta uyuyordu, sessizce horluyordu.
- We did that while you were asleep.
- Bunu siz uyurken yaptık.
- You're supposed to be asleep!
- Senin uyuyor olman gerekiyordu!
- Tom didn't know how long he'd been asleep.
- Tom ne kadar zamandır uyuduğunu bilmiyordu.
- Tom is asleep in the next room.
- Tom yan odada uyuyor.
- Tom is asleep now, isn't he?
- Tom şu an uyuyor, değil mi?
- Tom looked like he was asleep.
- Tom uyuyor gibi görünüyordu.
- Tom must be asleep.
- Tom uyuyor olmalı.
- I do like watching him when he is asleep.
- O uyurken onu izlemekten hoşlanıyorum.
- Tom is likely to be asleep.
- Tom muhtemelen uyuyordur.
- Tom realized Mary was asleep.
- Tom, Mary'nin uyuduğunu fark etti.
- Mary thought that Tom was asleep.
- Mary, Tom'un uyuduğunu sanıyordu.
- Tom came over while you were asleep.
- Sen uyurken Tom geldi.
- The passengers were asleep in their cabins when the ship hit a huge iceberg.
- Gemi büyük bir buzdağına çarptığında yolcular kamaralarında uyuyorlardı.
- Tom's parents were asleep when he got home.
- O, eve vardığında Tom'un ebeveynleri uyuyordu.
- My parents are asleep.
- Ebeveynlerim uyuyor.
- Tom realized that Mary was asleep.
- Tom, Mary'nin uyuduğunu fark etti.
- Tom is asleep on the sofa.
- Tom kanepede uyuyor.
- I'll be asleep by the time you get home.
- Sen eve dönene kadar uyuyacağım.
- You're supposed to be asleep.
- Uyuyor olman gerekiyordu.
- Somebody broke into Tom's house while he was asleep.
- Birisi Tom uyurken evine girmiş.
- Everyone was asleep.
- Herkes uyuyordu.
- Tom probably won't be asleep.
- Tom muhtemelen uyumayacak.
- Tom said I looked like I was asleep.
- Tom uyuyor gibi göründüğümü söyledi.
- Tom was asleep at that time.
- Tom o zaman uyuyordu.
- Tom isn't likely to be asleep.
- Tom muhtemelen uyumayacak.
- He was asleep during the lesson.
- Ders sırasında uyuyordu.
- Tom pretended to be asleep.
- Tom uyuyormuş gibi yaptı.
- My dog often pretends to be asleep.
- Köpeğim sık sık uyuyormuş gibi yapar.
- Tom was asleep in his quarters.
- Tom odasında uyuyordu.
- Everybody is asleep.
- Herkes uyumuş.
- The children are asleep upstairs.
- Çocuklar üst katta uyuyorlar.
- They were asleep.
- Onlar uyuyorlardı.
- She was asleep.
- O uyuyordu.
- Tom is asleep, but Mary is awake.
- Tom uyuyor ama Mary uyanık.
- Tom is asleep now.
- Tom şimdi uyuyor.
- I thought Tom was asleep, so I tiptoed out of the room.
- Tom'un uyuduğunu sandım, o yüzden sessizce odadan çıktım.
- Tom said he didn't think Mary was asleep.
- Tom, Mary'nin uyuduğunu sanmadığını söyledi.
- Sami was asleep on the couch.
- Sami kanepenin üzerinde uyuyordu.
- Sami was asleep on the living room sofa.
- Sami, oturma odası kanepesinde uyuyordu.
- Tom was asleep when the doorbell rang.
- Kapı çaldığında Tom uyuyordu.
- You should be asleep.
- Uyuyor olmalısın.
- Tom noticed that Mary was asleep.
- Tom, Mary'nin uyuduğunu fark etti.
- Tom was asleep in front of the TV.
- Tom TV'nin önünde uyuyordu.
- I don't think Tom was asleep.
- Tom'un uyuduğunu sanmıyorum.
- They'll be asleep.
- Uyuyacaklar.
- She pretended to be asleep.
- O uyuyormuş gibi yaptı.
- Tom didn't know how long he'd been asleep.
- Tom ne kadar süredir uyuduğunu bilmiyordu.
- A burglar broke in while he was asleep.
- O uyurken hırsız girmiş.
- Tom thought Mary was asleep, but she was awake.
- Tom Mary'nin uyuduğunu sanıyordu ama Mary uyanıktı.
- Tom is unlikely to still be asleep.
- Tom hâlâ muhtemelen uyumayacak.
- Tom has his eyes closed and is pretending to be asleep.
- Tom gözlerini kapattı ve uyuyormuş gibi yapıyor.
- He seems to be asleep.
- Uyuyormuş gibi duruyor.
- Layla was asleep in her bedroom.
- Layla yatak odasında uyuyordu.
- Tom was asleep when I left.
- Ben çıktığımda Tom uyuyordu.
- I think Tom is asleep.
- Bence Tom uyuyor.
- They are asleep.
- Uyuyorlar.
- My dog often pretends to be asleep.
- Köpeğim çoğunlukla uyuyor numarası yapıyor.
- The city is asleep.
- Şehir uyuyor.
- Tom was asleep when we got home.
- Eve geldiğimizde Tom uyuyordu.
- Tom is asleep on the couch.
- Tom kanepede uyuyor.
- Tom is pretending to be asleep.
- Tom uyuyormuş gibi davranıyor.
- Tom could be asleep.
- Tom uyuyor olabilirdi.
- The children are asleep.
- Çocuklar uyuyor.
- Tom is likely to be asleep.
- Tom muhtemelen uyuyor.
- Tom was asleep in front of the TV.
- Tom televizyonun önünde uyuyordu.
- My children are asleep.
- Çocuklarım uyuyor.
- While you are asleep, the bodily functions slow down and body temperature falls.
- Uyurken vücut fonksiyonları yavaşlar ve vücut ısısı düşer.
- You'll be asleep by the time your father gets home.
- Baban eve gelene kadar uyumuş olacaksın.
- She pretended to be asleep during the debate.
- O, tartışmada uyuyor gibi yaptı.
- Tom is asleep in his chair.
- Tom sandalyesinde uyuyor.
- Tom should've been asleep.
- Tom uyuyor olmalıydı.
- Tom was asleep on the bunk.
- Tom ranzada uyuyordu.
- Tom was asleep at that time.
- Tom o sırada uyuyordu.
- Tom said he didn't think Mary was asleep.
- Tom, Mary'nin uyuduğunu düşünmediğini söyledi.
- I thought Tom would be asleep by now.
- Tom'un şimdiye kadar uyumuş olacağını sanıyordum.
- Tom is asleep in his room.
- Tom odasında uyuyor.
- I wonder whether Tom is asleep.
- Tom'un uyuyup uyumadığını merak ediyorum.
- Tom is asleep.
- Tom uyuyor.
- I was asleep when Mark arrived.
- Mark geldiğinde uyuyordum.
- Has anyone ever told you that you stop breathing when you are asleep?
- Hiç kimse size uyurken nefesinizin kesildiğini söyledi mi?
- Tom is asleep in his bedroom.
- Tom yatak odasında uyuyor.
- Someone broke into Tom's house while he was asleep.
- O uyurken birisi Tom'un evine zorla girdi.
- I could see Tom was asleep.
- Tom'un uyuduğunu görebiliyordum.
- Tom is asleep now, isn't he?
- Tom şu anda uyuyor, değil mi?
- Everybody is asleep.
- Herkes uyuyor.
- Somebody broke into Tom's house while he was asleep.
- Tom uyurken birisi onun evine zorla girdi.
- A boy is asleep in bed.
- Yatakta bir oğlan uyuyor.
- I think Tom is only pretending to be asleep.
- Tom'un sadece uyuyor gibi davrandığını düşünüyorum.
- A burglar broke in while he was asleep.
- O uyurken içeri bir hırsız girdi.
- I'll be asleep by the time you get home.
- Sen eve gelene kadar ben uyumuş olurum.
- My wife is asleep on the couch, but her snoring is disturbing my sleep.
- Karım kanepede uyuyor ama horlaması uykumu bölüyor.
- Tom knew that Mary was asleep.
- Tom, Mary'nin uyuduğunu biliyordu.
- Tom was asleep by the time Mary got home.
- Mary eve geldiğinde Tom uyuyordu.
- He thought Tom was asleep.
- Tom'un uyuduğunu sanıyordu.
- Tom was asleep when we got home.
- Tom eve geldiğimizde uyuyordu.
- Tom is supposed to be asleep.
- Tom'un uyuması gerekiyor.
- Pinocchio closed his eyes and pretended to be asleep.
- Pinokyo gözlerini kapadı ve uyuyormuş gibi yaptı.
- I thought Tom was asleep, so I tiptoed out of the room.
- Tom'un uyuduğunu sandım ve sessizce odadan çıktım.
- She was asleep.
- Uyuyordu.
- Tom pretended he was asleep.
- Tom uyuyormuş gibi yaptı.
- He’s been asleep for ten hours now.
- On saattir uyuyor.
- While you are asleep, the bodily functions slow down and body temperature falls.
- Siz uyurken bedensel işlevler yavaşlar ve vücut sıcaklığı düşer.
- Tom has been asleep for three hours.
- Tom üç saattir uyuyor.
- The little boy was asleep in his bed.
- Küçük çocuk yatağında uyuyordu.
- Tom said Mary was asleep by the time he got home.
- Tom eve geldiğinde Mary'nin uyuduğunu söyledi.
- Tom said Mary was asleep.
- Tom, Mary'nin uyuduğunu söyledi.
- Tom is pretending to be asleep.
- Tom uyuyor numarası yapıyor.
- It's called the American Dream because you have to be asleep to believe it.
- Buna Amerikan Rüyası deniyor çünkü inanmak için uyuyor olmanız gerekiyor.
- Not all of them are asleep.
- Onların hepsi uyumuyor.
- Sami's wife and baby were asleep in the next room.
- Sami'nin karısı ve bebeği yan odada uyuyordu.
- Tom is asleep upstairs.
- Tom üst katta uyuyor.
- I thought Tom would be asleep by now.
- Tom'un şimdiye kadar uyuyacağını düşündüm.
- Tom was asleep when the doorbell rang.
- Tom zil çaldığında uyuyordu.
- I had to wait until Tom was asleep.
- Tom uyuyana kadar beklemek zorundaydım.
- Tom is asleep, but Mary is awake.
- Tom uyuyor; ama Mary uyanık.
- It looks like Tom is asleep.
- Tom uyuyor gibi görünüyor.
- Tom may be asleep.
- Tom uyuyor olabilir.
- My parents are asleep.
- Ailem uyuyor.
- Tom is asleep on his bunk.
- Tom ranzasında uyuyor.
- The kids are asleep.
- Çocuklar uyuyorlar.
- He was at the meeting, to be sure, but he was asleep.
- Eminim toplantıdaydı ama uyuyordu.
- Everybody is asleep.
- Herkes uyumakta.
- Tom said that Mary was asleep.
- Tom, Mary'nin uyuduğunu söyledi.
- I do like watching him when he is asleep.
- Uyurken onu izlemeyi seviyorum.
- Sami was asleep on the couch.
- Sami kanepede uyuyordu.
- I couldn't tell whether Tom was asleep or not.
- Tom'un uyuyup uyumadığını söyleyemedim.
- Tom is asleep, isn't he?
- Tom uyuyor, değil mi?
- Tom thought that Mary was asleep.
- Tom, Mary'nin uyuduğunu düşündü.
- Tom will already be asleep when we arrive.
- Vardığımızda Tom çoktan uyumuş olacak.
- I know that Tom is asleep.
- Tom'un uyuduğunu biliyorum.
- Tom is unlikely to still be asleep.
- Tom'un hâlâ uyuyor olma ihtimali yok.
- Tom and Mary are asleep in bed.
- Tom ve Mary yatakta uyuyor.
- Tom is asleep on the bench.
- Tom bankta uyuyor.
- They were asleep.
- Uyuyorlardı.
- Tom told me that he thought Mary was asleep.
- Tom bana Mary'nin uyuduğunu düşündüğünü söyledi.
- We did that while you were asleep.
- Bunu sen uyurken yaptık.
- All of the boys are asleep in the next room.
- Bütün çocuklar yan odada uyuyor.
- The child pretended that it was asleep.
- Çocuk uyuyor numarası yaptı.
- Tom is asleep on the cot in the back room.
- Tom arka odadaki karyolada uyuyor.
- Layla was asleep in her bedroom.
- Leyla yatak odasında uyuyordu.
- Both Tom and I were asleep.
- Tom da ben de uyuyorduk.
- Tom is asleep in Mary's arms.
- Tom, Mary'nin kollarında uyuyor.
- Both Tom and I were asleep.
- Hem Tom hem de ben uyuyorduk.
- I think everyone is asleep.
- Sanırım herkes uyuyor.
- Tom closed his eyes and pretended to be asleep.
- Tom gözlerini kapattı ve uyuyormuş gibi yaptı.
- She was only pretending to be asleep.
- Sadece uyuyormuş gibi yapıyordu.
- I had to wait until Tom was asleep.
- Tom uyuyana kadar beklemem gerekti.
- Tom was asleep half the time.
- Tom zamanın yarısında uyuyordu.
- It sounds like everyone is asleep.
- Herkes uyuyor gibi görünüyor.
- Tom said Mary was asleep when he got home.
- Tom eve geldiğinde Mary'nin uyuduğunu söyledi.
- You were asleep by the time I got home.
- Ben eve geldiğimde sen uyuyordun.
- The kids are asleep.
- Çocuklar uyuyor.
- We thought you were asleep.
- Uyuduğunu düşündüm.
- Tom didn't know that Mary was asleep.
- Tom, Mary'nin uyuduğunu bilmiyordu.
- He pretended to be asleep.
- Uyuyormuş gibi yaptı.
- You were asleep by the time I got home.
- Ben eve geldiğim zaman uyuyordun.
- I pretended to be asleep.
- Uyuyormuş gibi yaptım.
- Tom thought that Mary was asleep.
- Tom Mary'nin uyuduğunu düşünüyordu.
- Tom seemed to be asleep.
- Tom uyuyor gibiydi.
- Almost all of the passenger in the bus were asleep when the accident happened.
- Kaza olduğunda neredeyse otobüsteki yolcuların hepsi uyuyordu.
- Tom isn't likely to be asleep.
- Tom'un uyuyor olma ihtimali yok.
- Tom is asleep in his bed.
- Tom yatağında uyuyor.
Show More (234)
|
