|
- It wouldn't be fair to Tom.
- Bu Tom için adil olmazdı.
- It wouldn't be fair to her.
- Onun için adil olmazdı.
- I don't think it would be fair.
- Ben bunun adil olacağını sanmıyorum.
- Tom didn't think that was fair.
- Tom bunun adil olduğunu düşünmüyordu.
- I always try to be fair.
- Her zaman adil olmaya çalışırım.
- Tom says this can't be fair.
- Tom bunun adil olamayacağını söylüyor.
- I always try to be fair.
- Ben her zaman adil olmaya çalışırım.
- We simply want things to be fair.
- Her şeyin adil olmasını istiyoruz.
- Tom is likely to be fair.
- Tom muhtemelen adil olacak.
- I've always been fair.
- Ben her zaman adil oldum.
- Who said life is fair?
- Hayatın adil olduğunu kim söyledi?
- Tom will probably be fair.
- Tom muhtemelen adil olacaktır.
- Tom needs to be fair.
- Tom'un adil olması gerekiyor.
- Laws ought to be fair.
- Yasalar adil olmalı.
- They should also be fair to others.
- Onlar da başkalarına adil olmalıdır.
- I'm trying to be fair.
- Adil olmaya çalışıyorum.
- Tom admitted that he hadn't been fair.
- Tom, adil olmadığını itiraf etti.
- Would it be fair to the others?
- Diğerleri için adil olur mu?
- Tom will probably be fair.
- Tom muhtemelen adil olacak.
- That wouldn't be fair.
- Bu adil olmazdı.
- I think Tom is fair.
- Tom'un adil olduğunu düşünüyorum.
- I don't think it would be fair.
- Bunun adil olacağını sanmıyorum.
- A teacher must be fair with his students.
- Bir öğretmen öğrencilerine karşı adil olmalıdır.
- That would be fair.
- Bu adil olurdu.
- Tom needs to be fair.
- Tom adil olmalı.
- I felt it was fair.
- Adil olduğunu düşündüm.
- We have to be fair here.
- Biz burada adil olmak zorundayız.
- I felt it was fair.
- Ben bunun adil olduğunu hissettim.
- I want to try to be fair.
- Adil olmaya çalışmak istiyorum.
- Would it be fair to the others?
- Başkaları için adil olur muydu?
- It wouldn't be fair to him.
- Onun için adil olmazdı.
- Tom told me that he'd be fair.
- Tom bana adil olacağını söyledi.
- That would be fair.
- Bu adil olur.
- Laws ought to be fair.
- Kanunlar adil olmalı.
- It wouldn't be fair to you.
- Senin için adil olmazdı.
- It wouldn't be fair to him.
- Ona karşı adil olmazdı.
- I think this is fair.
- Bunun adil olduğunu düşünüyorum.
- Tom has to be fair.
- Tom adil olmak zorunda.
- It wouldn't be fair to you.
- Bu senin için adil olmaz.
- It wouldn't be fair to them.
- Onlar için adil olmazdı.
- To be fair, he is a sensible person.
- Adil olmak gerekirse, o mantıklı bir insan.
- It wouldn't be fair.
- Adil olmazdı.
- That just wouldn't be fair.
- Bu hiç adil olmaz.
- Tom has always been fair.
- Tom her zaman adil olmuştur.
- It wouldn't be fair.
- Bu adil olmazdı.
- We must be fair.
- Adil olmalıyız.
- We have to be fair here.
- Burada adil olmak zorundayız.
- You should always be fair.
- Her zaman adil olmalısın.
- A teacher must be fair with his students.
- Bir öğretmen öğrencilerine karşı adil olmalı.
- Do you think that was fair?
- Onun adil olduğunu düşünüyor musun?
- I don't think it was fair.
- Bunun adil olduğunu sanmıyorum.
- It wouldn't be fair to her.
- Ona karşı adil olmazdı.
- A referee must be fair to both teams.
- Bir hakem iki takıma da adil olmalıdır.
Show More (51)
|