| 1 |
be patient |
sabırlı olmak |
v. |
|
- I can't be patient any longer.
- Artık sabırlı olamam.
- I think we just have to be patient.
- Bence biz sabırlı olmalıyız.
- I can't be patient any longer.
- Ben artık sabırlı olamam.
- Tom has learned to be patient.
- Tom sabırlı olmayı öğrendi.
- You must be patient.
- Sabırlı olmalısın.
- We have to be patient.
- Sabırlı olmak zorundayız.
- Tom told Mary to be patient.
- Tom, Mary'e sabırlı olmasını söyledi.
- You just have to be patient.
- Sadece sabırlı olmalısın.
- My advice is to be patient.
- Benim tavsiyem sabırlı olmaktır.
- One must be patient with children.
- İnsan çocuklara karşı sabırlı olmalı.
- Tom knows he has to be patient.
- Tom sabırlı olması gerektiğini biliyor.
- I think Tom is patient.
- Tom'un sabırlı olduğunu düşünüyorum.
- I'll be patient.
- Ben sabırlı olacağım.
- Try to be patient with others.
- Başkalarıyla sabırlı olmaya çalış.
- Tom knows he has to be patient.
- Tom sabırlı olmak zorunda olduğunu biliyor.
- I love her because she is patient.
- Sabırlı olduğu için onu seviyorum.
- I think we have to be patient.
- Sabırlı olmak zorunda olduğumuzu düşünüyorum.
- Please, be patient with me!
- Lütfen, bana karşı sabırlı olun!
- We just have to be patient here.
- Burada sabırlı olmalıyız.
- We have to be patient here.
- Burada sabırlı olmalıyız.
- Try to be patient with others.
- Başkalarına karşı sabırlı olmaya çalışın.
- We need to be patient.
- Sabırlı olmamız gerekiyor.
- He has learned to be patient.
- Sabırlı olmayı öğrendi.
- We need everyone to be patient.
- Herkesin sabırlı olmasını istiyoruz.
- I know I need to be patient.
- Sabırlı olmam gerektiğini biliyorum.
- My advice is to be patient.
- Benim tavsiyem sabırlı olman.
- We need everyone to be patient.
- Herkesin sabırlı olmasına ihtiyacımız var.
- Be patient with others.
- Başkalarına sabırlı olun.
- We urge you to be patient.
- Sabırlı olmanı ısrarla tavsiye ediyoruz.
- Tom said we should be patient.
- Tom sabırlı olmamız gerektiğini söyledi.
- You have to be patient.
- Sabırlı olmalısın.
- A good teacher must be patient with his students.
- İyi bir öğretmen öğrencilerine karşı sabırlı olmalıdır.
- A good teacher must be patient with his pupils.
- İyi bir öğretmen, öğrencilerine karşı sabırlı olmalıdır.
- Tom told Mary to be patient.
- Tom, Mary'ye sabırlı olmasını söyledi.
- We have to be patient here.
- Burada sabırlı olmak zorundayız.
- Be patient with me.
- Bana karşı sabırlı olun.
- You just have to be patient.
- Sadece sabırlı olmak zorundasın.
- You'll just have to be patient.
- Sabırlı olman gerekecek.
- Tom said that Mary was patient.
- Tom, Mary'nin sabırlı olduğunu söyledi.
- Above all, be patient.
- Her şeyden önce, sabırlı olun.
- Tom said Mary just has to be patient.
- Tom, Mary'nin sabırlı olması gerektiğini söyledi.
- One must be patient with children.
- Çocuklara karşı sabırlı olunmalıdır.
- Be patient with them.
- Onlara karşı sabırlı olun.
- You have to be patient.
- Sabırlı olmak zorundasın.
- Be patient with others.
- Başkalarına karşı sabırlı olun.
- Why don't we be patient?
- Neden sabırlı olmuyoruz?
- We just have to be patient here.
- Burada sabırlı olmak zorundayız.
- I've been patient my whole life.
- Hayatım boyunca sabırlı oldum.
- Please be patient with me.
- Lütfen bana karşı sabırlı olun.
- We urge you to be patient.
- Sabırlı olmanızı tavsiye ederiz.
- You need to be patient.
- Sabırlı olmalısın.
- We'll be patient.
- Sabırlı olacağız.
- We need everyone to be patient.
- Herkesin sabırlı olması gerekiyor.
- We just have to be patient.
- Sadece sabırlı olmak zorundayız.
- We'll be patient.
- Biz sabırlı olacağız.
- I'm being patient.
- Ben sabırlı oluyorum.
- Tom begged us to be patient.
- Tom sabırlı olmamız için bize yalvardı.
- Tom asked Mary to be patient.
- Tom, Mary'den sabırlı olmasını istedi.
- Tom told us to be patient.
- Tom bize sabırlı olmamızı söyledi.
- Be patient with Tom.
- Tom'a karşı sabırlı olun.
- Tom told us to be patient.
- Tom, bize sabırlı olmamızı söyledi.
- We need everyone to be patient.
- Sabırlı olmak için herkese ihtiyacımız var.
- I think we have to be patient.
- Bence sabırlı olmalıyız.
- I'll be patient.
- Sabırlı olacağım.
- We need to be patient.
- Sabırlı olmamız gerekir.
Show More (62)
|
| 2 |
be patient |
sabırlı ol |
interj. |
|
- Just be patient.
- Sabırlı ol.
- Please be patient with me today.
- Lütfen bugün bana karşı sabırlı ol.
- Come on, Tom, be patient.
- Hadi Tom, sabırlı ol.
- Be patient with him.
- Ona karşı sabırlı ol.
- Come on, Tom, be patient.
- Hadi, Tom, sabırlı ol.
- Please be patient with me.
- Lütfen bana karşı sabırlı ol.
- Be patient with them.
- Onlara karşı sabırlı ol.
- Be patient with us.
- Bize karşı sabırlı ol.
- Be patient with Tom.
- Tom'a karşı sabırlı ol.
- Be patient with me.
- Bana karşı sabırlı ol.
- Now be patient.
- Şimdi sabırlı ol.
- Be patient with her.
- Ona karşı sabırlı ol.
Show More (11)
|
| 3 |
be patient |
sabretmek |
v. |
|
- I've been patient all week.
- Bütün hafta sabrettim.
Show More (-2)
|
| 4 |
be patient |
sabır göstermek |
v. |
|
- Tom is patient with me.
- Tom bana karşı sabır gösteriyor.
Show More (-2)
|
