|
- We're sorry to say that this house has been sold.
- Bu evin satıldığını üzülerek söylüyoruz.
- A large quantity of air-conditioners has been sold since the temperature is high.
- Sıcaklık yüksek olduğu için çok miktarda klima satıldı.
- A number of tickets are sold in advance.
- Biletlerin bir kısmı önceden satıldı.
- The famous oil painting was sold at the auction for 2 million dollars.
- Ünlü yağlı boya resim açık artırmada 2 milyon dolara satıldı.
- Her house was sold for ten thousand dollars.
- Onun evi on bin dolara satıldı.
- That is sold at hardware stores.
- O hırdavat dükkanında satılır.
- We're sorry to say that this house has been sold.
- Bu evin satıldığını söylemekten üzüntü duyuyoruz.
- Both companies were sold.
- Her iki şirket de satıldı.
- Flowers are sold there.
- Orada çiçek satılıyor.
- The Mongolian dinosaur was sold in New York for a million dollars.
- Moğolistanlı dinozor, New York'ta bir milyon dolara satılmıştı.
- His house was sold for $10,000.
- Onun evi 10,000 dolara satıldı.
- Foreign books are sold at the shop.
- Mağazadaki yabancı kitaplar satılıyor.
- Half her goods were sold cheap.
- Onun mallarının yarısı ucuza satıldı.
- Last year, the company was sold to private investors.
- Şirket geçen yıl özel yatırımcılara satıldı.
- That was being sold at a dollar store.
- Bu bir milyoncuda satılıyordu.
- Milk used to be sold in glass bottles.
- Süt cam şişelerde satılırdı.
- The apples are sold by the dozen.
- Elmalar düzineyle satılır.
- This painting has already been sold.
- Bu resim şimdiden satıldı.
- Several teas are sold here.
- Burada çeşitli çaylar satılıyor.
- Seat cushions are sold separately.
- Koltuk minderi ayrı olarak satılır.
- Shoes are sold in pairs.
- Ayakkabılar çift olarak satılır.
- Nothing has been sold yet.
- Henüz hiçbir şey satılmadı.
- Half her goods were sold cheap.
- Mallarının yarısı ucuza satıldı.
- If a for-profit company doesn't charge you for its product, you are the product that is being sold.
- Kâr odaklı bir şirket ürün için sizden para almıyorsa satılan ürün sizsinizdir.
- The house has been sold.
- Ev satıldı.
- All the old journals have been sold.
- Bütün eski gazeteler satıldı.
- I wanted to buy that painting, but it had already been sold to somebody else.
- O tabloyu almak istedim ama çoktan başkasına satılmıştı.
- This is the best amp currently being sold.
- Şu anda satılan en iyi amfi bu.
- Birth control was still illegal in Canada in 1967; condoms were sold only for the prevention of disease.
- 1967'de Kanada'da doğum kontrolü hala yasa dışıydı; prezervatifler sadece hastalıkları önlemek için satılıyordu.
- Butter is sold by the pound.
- Tereyağı kilo ile satılır.
- Newspapers are sold in the kiosk.
- Gazeteler büfede satılıyor.
- The pencils are sold in dozens.
- Kalemler düzinelerce satılıyor.
- Apples are sold by the dozen.
- Elmalar düzine ile satılıyor.
- In the nineteenth century, many Africans were sold as slaves in the United States.
- 19. Yüzyıl'da birçok Afrikalı Amerika'da köle olarak satıldı.
- Fresh produce is sold at an open-air market.
- Açık hava marketinde taze ürün satılmaktadır.
- All the old journals have been sold.
- Bütün eski dergiler satıldı.
- His house was sold for ten thousand dollars.
- Onun evi on bin dolara satıldı.
- Stamps are sold here.
- Pullar burada satılır.
- This book is sold here.
- Bu kitap burada satılıyor.
- Tom says the house has been sold.
- Tom evin satıldığını söylüyor.
- This is the best amp currently being sold.
- Bu şu anda satılan en iyi amplifikatör.
- Only girls' shoes are sold here.
- Burada sadece kız ayakkabıları satılır.
- The house was sold for one million dollars.
- Ev bir milyon dolara satıldı.
- Batteries are sold separately.
- Piller ayrı olarak satılır.
- Foreign books are sold at the shop.
- Dükkânda yabancı kitaplar satılıyor.
- It's unlikely to be sold in Boston.
- Boston'da satılması pek mümkün değil.
- Both companies were sold.
- İki şirket de satıldı.
- That is sold at hardware stores.
- Hırdavatçılarda satılıyor.
- Apples are sold by the dozen.
- Elmalar düzine ile satılır.
- Pencils are sold by the dozen.
- Kurşun kalemler düzine ile satılırlar.
- His house was sold for $10,000.
- Evi 10,000 dolara satıldı.
- Seat cushions are sold separately.
- Koltuk minderleri ayrı satılıyor.
- The famous oil painting was sold at the auction for 2 million dollars.
- Ünlü yağlıboya tablo müzayedede 2 milyon dolara satıldı.
- The Mongolian dinosaur was sold in New York for a million dollars.
- Moğol dinozoru New York'ta bir milyon dolara satıldı.
- Only girls' shoes are sold here.
- Burada sadece kız çocuğu ayakkabıları satılıyor.
- His house was sold for ten thousand dollars.
- Evi on bin dolara satıldı.
- I wanted to buy that painting, but it had already been sold to somebody else.
- Bu resmi satın almak istedim, ama zaten bir başkasına satılmıştı.
- A bento is a small meal made of boiled rice and seaweed, that is sold in cheap wooden boxes.
- Ucuz tahta kutularda satılan Bento, haşlanmış pirinç ve deniz yosunundan yapılan ufak porsiyonlu bir yemektir.
- The last books were sold a week ago.
- Son kitaplar bir hafta önce satıldı.
- The caricatures that are sold in Montmartre are of good quality.
- Montmartre'da satılan karikatürler çok kaliteli.
- It is sold by the pound.
- Kiloyla satılıyor.
- Flour is sold by the pound.
- Un kiloyla satılır.
- The pencils are sold in dozens.
- Kurşun kalemler düzine halinde satılıyor.
- Salt is sold by weight.
- Tuz kilo ile satılır.
- Flowers are sold there.
- Çiçekler orada satılıyor.
- Beer is sold by the pint.
- Bira yarım litrelik satılır.
- This painting has already been sold.
- Bu tablo çoktan satıldı.
- Fresh produce is sold at an open-air market.
- Taze ürünler açık hava pazarında satılıyor.
- This book sells very well, ie it is sold to many people.
- Bu kitap çok iyi satıyor, yani birçok kişiye satılıyor.
- Batteries are sold separately.
- Piller ayrı satılıyor.
- A number of tickets are sold in advance.
- Birkaç bilet peşin olarak satıldı.
- All the tickets have been sold.
- Bütün biletler satıldı.
- In the nineteenth century, many Africans were sold as slaves in the United States.
- On dokuzuncu Yüzyıl'da, birçok Afrikalı Birleşik Devletler'de köle olarak satıldı.
- Everything in this room needs to be sold.
- Bu odadaki her şeyin satılması gerekiyor.
- I wanted to buy my neighbor's cottage, but it had already been sold when I got there.
- Komşumun yazlığını satın almak istedim ama oraya gittiğimde çoktan satılmıştı.
- Rice is sold by the kilogram.
- Pirinç kilo ile satılır.
- If a for-profit company doesn't charge you for its product, you are the product that is being sold.
- Kâr amacı güden bir şirket ürünü için sizden ücret talep etmiyorsa, satılan ürün sizsinizdir.
- I wanted to buy my neighbor's cottage, but it had already been sold when I got there.
- Komşumun yazlığını satın almak istedim, ama ben oraya vardığımda çoktan satılmıştı.
- Butter is sold by the pound in the USA.
- ABD'de tereyağı kilo ile satılır.
- Milk is sold by the pint.
- Süt yarım litrelik satılır.
- Tomatoes are sold by the pound.
- Domatesler kiloyla satılır.
- This cloth is sold by the yard.
- Bu kumaş yarda ile satılır.
- Pencils are sold by the dozen.
- Kurşun kalemler düzine ile satılıyor.
- Gasoline is sold by the liter.
- Benzin litre ile satılır.
- Rice is sold by the kilogram.
- Pirinç kilogram ile satılıyor.
- All the old magazines have been sold.
- Bütün eski dergiler satıldı.
- Milk was sold in glass bottles.
- Süt cam şişelerde satılırdı.
- Her house was sold for ten thousand dollars.
- Evi on bin dolara satıldı.
- Stamps are sold here.
- Pullar burada satılıyor.
Show More (86)
|