bleed from (somewhere) - English Turkish Sentences
English Turkish
bleed from (somewhere) (bir yeri) kanamak v.
  • Tom saw two men lying on the floor, bleeding from gunshot wounds.
  • Tom yerde yatan iki adam gördü, kurşun yaralarından dolayı kanıyorlardı.
  • Layla was bleeding from the head.
  • Leyla'nın başı kanıyordu.
Show More (-1)