|
- We are lucky to have two committed men, both of whom realise the importance of science.
- Her ikisi de bilimin öneminin farkında olan iki kararlı adama sahip olduğumuz için şanslıyız.
- Both of them, however, held very closely to the time that they were allocated.
- Ancak her ikisi de kendilerine tahsis edilen zamana çok sıkı bir şekilde bağlı kalmışlardır.
- Both of these are concerned with whether we fulfil our promises.
- Bunların her ikisi de verdiğimiz sözleri yerine getirip getirmediğimizle ilgilidir.
- Both refer to legal bases and to the Legal Service, both of which are sources of doubt.
- Her ikisi de şüphe kaynağı olan yasal dayanaklara ve Hukuk Hizmetlerine atıfta bulunmaktadır.
- Why is the Commission tabling two texts both of which intend to impose restraints on advertising?
- Komisyon neden her ikisi de reklamlara kısıtlama getirmeyi amaçlayan iki metni masaya yatırıyor?
- Both of these committees come into very close contact with the individual European citizen.
- Bu komitelerin her ikisi de Avrupa vatandaşı bireylerle çok yakın temas halindedir.
- Furthermore, consumers benefit from food safety and transparency, both of which are particularly important.
- Ayrıca, tüketiciler gıda güvenliği ve şeffaflıktan faydalanmaktadır ve her ikisi de özellikle önemlidir.
- Both of these should be essential stages in the process of drawing up common immigration and asylum policies.
- Bunların her ikisi de ortak göç ve sığınma politikalarının oluşturulması sürecinde temel aşamalar olmalıdır.
- Both of these nations fought one another for decades.
- Bu ulusların her ikisi de on yıllar boyunca birbirleriyle savaştı.
- I guess both of us know that we shouldn't be doing this.
- Sanırım her ikimiz de bunu yapmamıza gerek olmadığını biliyoruz.
- Both of my parents are still living.
- Ebeveynlerimin her ikisi de hâlâ hayatta.
- When I woke up this morning, both of my parents had gone to work.
- Bu sabah uyandığımda, ebeveynlerimin her ikisi de işe gitmişti.
- Both of the students passed all their tests.
- Öğrencilerin her ikisi de bütün testlerini geçti.
- Both of them started crying.
- Onların her ikisi de ağlamaya başladı.
- Both of his parents are well.
- Anne ve babasının her ikisi de iyi.
- Both of us are very fond of curry and steak.
- Her ikimiz de köri ve bifteğe çok düşkünüz.
- Both of them are at home.
- Onların her ikisi de evde.
- Shut up, the both of you.
- Her ikiniz de çenenizi kapatın.
- Come here, the both of you.
- Her ikiniz de buraya gelin.
- Both of them are in the room.
- Onların her ikisi de odadalar.
- Both of his parents are well.
- Anne ve babasının her ikisi de iyiler.
- Both of my parents died when I was five.
- Ben beş yaşındayken ebeveynlerimin her ikisi de öldü.
- Both of my parents have passed away.
- Ebeveynlerimin her ikisi de vefat ettiler.
- I guess both of us are a little sleepy.
- Sanırım her ikimiz de biraz uykuluyuz.
- Both of the rooms are open.
- Odaların her ikisi de açık.
- I guess both of us don't really speak French all that well.
- Sanırım her ikimiz de gerçekten o kadar iyi Fransızca konuşmuyoruz.
- Both of my parents can speak French.
- Ebeveynlerimin her ikisi de Fransızca konuşabilir.
- Both of us were travelling on the same train by chance.
- Tesadüfen her ikimiz de aynı trende seyahat ediyorduk.
- Both of these horses were trained by Tom.
- Bu atların her ikisi de Tom tarafından eğitildi.
- I think both of them are right.
- Sanırım onların her ikisi de haklı.
- Both of my sisters are not married.
- Kardeşlerimin her ikisi de evli değildir.
- I guess both of us were lying.
- Sanırım her ikimiz de yalan söylüyorduk.
- Both of them were not present at the meeting.
- Onların her ikisi de toplantıda yoktu.
- Both of them are kind and honest.
- Her ikisi de nazik ve dürüst.
- Both of us began to smile almost at the same time.
- Her ikimiz de hemen hemen aynı anda gülümsemeye başladık.
- Both of them are busy.
- Onların her ikisi de meşgul.
- Both of us are from Australia.
- Her ikimiz de Avustralyalıyız.
- Both of them are aware of what has happened.
- Her ikisi de ne olduğunun farkındaydı.
- Both of them are kind and honest.
- Onların her ikisi de nazik ve dürüst.
- The Brown twins, both of whom got recently married, held a party.
- Her ikisi de yenilerde evlenmiş olan Brown ikizleri bir parti düzenledi.
- Both of them are hungry.
- Her ikisi de aç.
- Both of the brothers are still living.
- Erkek kardeşlerin her ikisi de hâlâ yaşıyor.
- Both of my parents are dead.
- Ebeveynlerimin her ikisi de öldü.
- Both of her parents are doctors.
- Anne ve babasının her ikisi de doktordur.
- Both of them arrived at the same moment.
- Onların her ikisi de aynı anda geldiler.
- Both of us plan to attend your party.
- Her ikimiz de partinize katılmayı planlıyoruz.
- Both of them are aware of what has happened.
- Onların her ikisi de ne olduğunun farkında.
- Both of Tom's daughters are quite beautiful.
- Tom'un kızlarının her ikisi de oldukça güzeldir.
- Both of us plan to be at your party.
- Her ikimiz de senin partinde olmayı planlıyoruz.
- Both of my brothers are married.
- Erkek kardeşlerimin her ikisi de evlidir.
- Both of Tom's parents died when he was very young.
- Tom'un ebeveynlerinin her ikisi de o çok küçükken öldü.
- Both of us are from Tampa.
- Her ikimiz de Tampa'lıyız.
- Both of my sisters are teachers.
- Kız kardeşlerimin her ikisi de öğretmen.
- I guess both of us want to leave.
- Sanırım her ikimiz de gitmek istiyoruz.
- Both of the doors are open.
- Kapıların her ikisi de açık.
Show More (52)
|
