|
- We gladly brag about that with undisguised pride.
- Bu konuda gizlemediğimiz bir gururla övünmekten memnunuz.
- He bragged about it.
- O bununla övündü.
- Tom bragged about what he'd done.
- Tom yaptığı şeyle övündü.
- He brags about owning an expensive car.
- O pahalı bir araba sahibi olma hakkında övünüyor.
- It is often the case that people who brag about their intelligence are actually not very intelligent.
- Genellikle durum şöyledir; zekalarıyla övünen insanlar gerçekte pek de öyle olmazlar.
- He brags about owning an expensive car.
- Pahalı bir arabaya sahip olmakla övünüyor.
- She brags about how well she can cook.
- Ne kadar iyi yemek pişirdiği hakkında övünür.
- Tom is bragging about his new car.
- Tom yeni arabasıyla övünüyor.
- Tom bragged about how well he could play chess.
- Tom ne kadar iyi satranç oynadığıyla övünürdü.
- It's not nice to brag about your accomplishments.
- Başarılarınla övünmen hoş değil.
- My father brags about never having had a traffic accident.
- Babam hiç trafik kazası geçirmemiş olmakla övünür.
- Don't brag about how fast your car can go.
- Arabanın ne kadar hızlı gittiğiyle övünme.
- Tom bragged about how fast his car was.
- Tom arabasının ne kadar hızlı olduğuyla övünüyordu.
- Tom bragged about it.
- Tom bununla övünüyor.
- I heard Tom bragging about how much money he made.
- Tom'un ne kadar çok para kazandığıyla övündüğünü duydum.
- It is often the case that people who brag about their intelligence are actually not very intelligent.
- Zekalarıyla övünen insanların aslında pek de zeki olmadıkları sıkça görülen bir durumdur.
- Tom bragged about how fast his car was.
- Tom arabasının ne kadar hızlı olduğu hakkında övündü.
- It's not nice to brag about your accomplishments.
- Başarılarınız hakkında övünmek hoş değil.
- Every time he meets me, he brags about his car.
- Benimle her karşılaştığında arabasıyla övünür.
- Sami even bragged about how he fooled his wife.
- Sami karısını nasıl kandırdığıyla bile övündü.
- Don't brag about how fast your car can go.
- Arabanın ne kadar hızlı gidebileceği hakkında övünme.
- Bob bragged about his big boat.
- Bob büyük teknesiyle övünüyordu.
- Tom bragged about his new phone.
- Tom yeni telefonuyla övünüyordu.
- Tom was getting tired of hearing Mary bragging about winning the race.
- Tom, Mary'nin yarışı kazanmakla övündüğünü duymaktan bıkmıştı.
- Every time he meets me, he brags about his car.
- Benimle ne zaman karşılaşsa arabası hakkında övünür.
- She brags about how well she can cook.
- Ne kadar iyi yemek yaptığıyla övünüyor.
- She bragged about it.
- O bu konuda övündü.
- Tom bragged about what happened in Boston.
- Tom Boston'da olanlarla övündü.
- Tom started bragging about his new car.
- Tom yeni arabası hakkında övünmeye başladı.
- Tom bragged about what happened in Boston.
- Tom Boston'da ne olduğu hakkında övündü.
Show More (27)
|