broadband - English Turkish Sentences
English Turkish
broadband geniş bant n., adj.
  • Without broadband we will not deliver fully Lisbon.
  • Geniş bant olmadan Lizbon'u tam anlamıyla gerçekleştiremeyiz.
  • Priority must be given to the development of broadband Internet access to rural and peripheral regions.
  • Kırsal ve çevre bölgelere geniş bant internet erişiminin geliştirilmesine öncelik verilmelidir.
  • With broadband we are on line the whole time.
  • Geniş bant ile her zaman bağlantıdayız.
Show More (5)
broadband genişbant n., adj.
  • I am also extremely disappointed at the slow development of broadband.
  • Genişbantın yavaş gelişmesi de beni son derece hayal kırıklığına uğrattı.
  • The advance of broadband critically depends on the availability of suitable content.
  • Genişbantın ilerlemesi kritik olarak uygun içeriğin mevcudiyetine bağlıdır.
  • The advance of broadband critically depends on the availability of suitable content.
  • Genişbantın ilerlemesi kritik bir şekilde uygun içeriğin mevcudiyetine bağlıdır.
Show More (0)