busty - English Turkish Sentences
English Turkish
busty iri göğüslü adj.
  • The busty woman was ignoring all the attention.
  • İri göğüslü kadın tüm ilgiyi görmezden geliyordu.
Show More (-2)
busty büyük memeli adj.
  • Mary's character was a busty amazon.
  • Mary'nin karakteri büyük memeli bir kadın savaşçıydı.
Show More (-2)