cam - English Turkish Sentences
English Turkish
window cam n.
  • Side window was broken, there's this skinny kid in the parlor making off with my camera.
  • Yan cam kırılmıştı, salonda sıska bir çocuk da kameramı almış kaçıyordu.
  • They broke the car's window and took the bag.
  • Arabanın camını kırıp çantayı aldılar.
  • The thief smashed the window.
  • Hırsız camı kırmış.
Show More (222)
glass cam n.
  • Different materials such as paper, metal, glass and plastic must compete on an environmental quality basis.
  • Kağıt, metal, cam ve plastik gibi farklı malzemeler çevresel kalite bazında rekabet etmelidir.
  • Soft drinks can be wrapped in cardboard, metal, glass, plastic or a combination of these.
  • Alkolsüz içecekler karton, metal, cam, plastik ya da bunların bir kombinasyonuna sarılabilir.
  • Because first prize is an antique glass angel, hand-blown thousands of years ago.
  • Çünkü birincilik ödülü binlerce yıl önce elle üflenmiş antika bir cam melek.
Show More (77)
pane cam n.
  • Who broke that pane of glass?
  • O camı kim kırdı?
  • Who broke that pane of glass?
  • O cam bölmeyi kim kırdı?
Show More (-1)