|
- In the country of the Tuaregs, people drink camel milk.
- Tuareglerin ülkesinde insanlar deve sütü içer.
- If you go near a camel, you risk being bitten.
- Eğer bir deveye yaklaşırsanız, ısırılmayı göze alırsınız.
- Our journey by camel was quite an experience.
- Deve ile yolculuğumuz oldukça ilginç bir deneyimdi.
- A camel is tall, but a giraffe is taller.
- Deve uzun, ama zürafa daha uzun.
- Layla was bitten by a camel.
- Layla bir deve tarafından ısırıldı.
- Layla has never seen a camel in her life.
- Leyla hayatında hiç deve görmedi.
- The camel can go a long time without water and food.
- Deve su ve yiyecek olmadan uzun süre dayanabilir.
- Our journey by camel was quite an experience.
- Deveyle yolculuğumuz harika bir deneyimdi.
- A long caravan of camel was heading to the West.
- Uzun bir deve kervanı Batıya doğru gidiyordu.
- He knows how to ride a camel.
- Deveye nasıl binileceğini biliyor.
- A camel is tall, but a giraffe is taller.
- Deve uzundur, ama zürafa ondan da uzundur.
- She rode a camel.
- O bir deveye bindi.
- My dream is to cross the Silk Road on a camel.
- Hayalim İpek Yolu'nu bir deve üzerinde geçmek.
- Layla rode Sami's camel.
- Leyla, Sami'nin devesine bindi.
- This is Tom's camel.
- Bu Tom'un devesi.
- She rode a camel.
- Deveye binerdi.
- A baby camel is smaller than a young camel.
- Yavru deve, genç deveden daha küçüktür.
- Camel archers are very powerful.
- Deve okçuları çok güçlüdür.
- A camel is tall, but a giraffe is taller.
- Deve uzundur, ama zürafa daha uzundur.
- It is easier for a camel to pass through the eye of a needle than for a rich man to enter the kingdom of God.
- Bir devenin bir iğnenin deliğinden geçmesi bir zengin kişinin Tanrı'nın krallığına girmesinden daha kolaydır.
- My dream is to cross the Silk Road on a camel.
- Hayalim, İpek Yolu'nu bir deve üzerinde geçmektir.
- It is easier for a camel to pass through the eye of a needle than for a rich man to enter the kingdom of God.
- Bir devenin iğne deliğinden geçmesi, zengin bir adamın Tanrı'nın krallığına girmesinden daha kolaydır.
- This brush is made from camel hair.
- Bu fırça deve kılından yapılmış.
- Layla couldn't ride a camel.
- Layla deveye binemiyordu.
- Tom rode a camel.
- Tom bir deveye bindi.
- The camel marches while the dogs bark.
- Köpekler havlarken develer yürürler.
- Layla rode Sami's camel.
- Layla, Sami'nin devesine bindi.
- Layla couldn't ride a camel.
- Leyla bir deveye binemezdi.
- If you go near a camel, you risk being bitten.
- Eğer bir deveye yaklaşırsanız, ısırılma riskiniz var.
- The camel marches while the dogs bark.
- Köpekler havlarken deve yürür.
- Layla has never seen a camel in her life.
- Layla ömründe hiç deve görmedi.
- The camel is the ship of the Sahara.
- Deve, Sahra'nın gemisidir.
- Layla was bitten by a camel.
- Leyla bir deve tarafından ısırıldı.
- Do you see that cloud that almost looks like a camel?
- Neredeyse bir deve gibi görünen o bulutu görüyor musun?
- A camel is tall, but a giraffe is taller.
- Bir deve uzundur, ama bir zürafa daha uzundur.
Show More (32)
|
