Turkish - English Sentences
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Sentences
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Hide
Details
Clear
History :
finger-prints
maple-leaf viburnum
spin rocket
thermal shunt
allocated shares
History
English
Turkish
1
candor
açık sözlülük
n.
I appreciate your
candor.
Açık sözlülüğünüzü
takdir ediyorum.
Thank you for your
candor.
Açık sözlülüğünüz
için teşekkürler.
I appreciate your
candor.
Açık sözlülüğünü
takdir ediyorum.
You don't always have to say what's on your mind; sometimes tact trumps
candor.
Aklınızdan geçenleri her zaman söylemek zorunda değilsiniz; bazen nezaket
açık sözlülüğe
üstün gelir.
Show More (1)
2
candor
açık yüreklilik
n.
I'm going to speak to you with utmost
candor
so I want you to take everything I'm about to say at face value.
Sizinle son derece
açık yüreklilikle
konuşacağım, bu nedenle söyleyeceğim her şeyi olduğu gibi kabul etmenizi istiyorum.
Show More (-2)