caricature - English Turkish Sentences
English Turkish
caricature karikatür n.
  • Let us not forget Afghanistan, which today is beginning to look like a caricature, a caricature of the US imperium.
  • Bugün bir karikatüre, ABD imparatorluğunun bir karikatürüne benzemeye başlayan Afganistan'ı da unutmayalım.
  • Indeed, we take the view that it is something of a caricature.
  • Aslında, bunun bir karikatür olduğu görüşündeyiz.
  • In fact, what is left is a caricature in which José María Aznar, the Spanish Prime Minister, plays the leading role.
  • Aslında geriye kalan, İspanya Başbakanı José María Aznar'ın başrolü oynadığı bir karikatürdür.
Show More (5)
caricature karikatürünü çizmek v.
  • He drew amusing caricatures of politicians.
  • Politikacıların eğlenceli karikatürlerini çizdi.
  • He drew amusing caricatures of politicians.
  • Siyasilerle ilgili gırgır karikatürler çizerdi.
  • He drew amusing caricatures of politicians.
  • Politikacıların eğlenceli karikatürlerini çizerdi.
Show More (3)