|
- She played a beautiful melody on the cello.
- Kadın, çellosuyla güzel bir melodi çaldı.
- Tom used to play the cello.
- Tom eskiden çello çalardı.
- Tom and I both play the cello.
- Tom ve ben ikimiz de çello çalıyoruz.
- The cello is a string instrument.
- Çello bir yaylı çalgıdır.
- Olga has been playing the cello since she was 8 years old.
- Olga sekiz yaşından beri çello çalıyor.
- Tom plays the cello with one of the local orchestras.
- Tom yerel orkestralardan birinde çello çalıyor.
- The cellos need to play together.
- Çelloların birlikte çalması gerekiyor.
- The cellos need to play together.
- Çellolar birlikte çalmalı.
- I play the cello.
- Ben çello çalıyorum.
- Tom used to play the cello.
- Tom çello çalardı.
- Tom will buy a new cello.
- Tom yeni bir çello alacak.
- I didn't know Tom could play the cello.
- Tom'un çello çalabildiğini bilmiyordum.
- I didn't know he wrote a cello concerto.
- Çello konçertosu yazdığını bilmiyordum.
- When did you buy this cello?
- Bu çelloyu ne zaman aldın?
- Tom has gotten pretty good at playing the cello.
- Tom çello çalmada oldukça iyi oldu.
- I thought you said your cello was in the car.
- Çellonun arabada olduğunu söylediğini sandım.
- Tom doesn't play the cello as well as Mary does.
- Tom, Mary kadar iyi çello çalamıyor.
- I told you not to play your cello late at night, but you did and now the neighbors have complained.
- Gece geç saatlerde çello çalmayın demiştim ama çaldınız ve şimdi komşular şikayetçi.
- Her parents decided that she would play the cello.
- Ailesi onun çello çalmasına karar verdi.
- When did you buy this cello?
- Bu çelloyu ne zaman satın aldın?
- I want to learn how to play the cello.
- Çello çalmayı öğrenmek istiyorum.
- I spend about three hours a week practicing the cello.
- Haftada yaklaşık üç saatimi çello pratiği yaparak geçiririm.
- Can you play the cello?
- Çello çalabilir misin?
- Both Tom and Mary play the cello.
- Hem Tom hem de Mary çello çalıyor.
- Tom has gotten pretty good at playing the cello.
- Tom çello çalmakta oldukça iyi hale geldi.
- Tom doesn't play the cello as well as Mary.
- Tom Mary kadar iyi çello çalmaz.
- I wish that I could play the cello.
- Keşke çello çalabilseydim.
- He plays cello exceptionally well.
- O son derece iyi çello çalar.
- Tom doesn't play the cello as well as Mary.
- Tom, Mary kadar iyi çello çalamıyor.
- Tom is going to buy a new cello.
- Tom yeni bir çello alacak.
- Both Tom and Mary play the cello.
- Hem Tom hem de Mary çello çalmaktadır.
- I spend about three hours a week practicing the cello.
- Haftada yaklaşık üç saatimi çello çalışarak geçiriyorum.
- This video will interest everyone who likes classical music, especially those who like the cello.
- Bu video klasik müzik seven herkesin ilgisini çekecek, özellikle de çello sevenlerin.
- Tom doesn't play the cello as well as Mary does.
- Tom Mary'nin çaldığı kadar iyi çello çalmıyor.
- He plays cello exceptionally well.
- Son derece iyi çello çalıyor.
- I am interested in the cello and the piano.
- Çello ve piyano ile ilgileniyorum.
- Olga has been playing the cello since she was 8 years old.
- Olga 8 yaşından beri çello çalıyor.
- Tom and I both play the cello.
- Tom ve ben ikimiz de çello çalarız.
Show More (35)
|
