|
- Surely one of the first things that the executive should be able to do is to change the rules governing its own staff.
- Yürütmenin yapabilmesi gereken ilk şeylerden biri elbette kendi personelini düzenleyen kuralları değiştirmektir.
- This showed that it is possible to admit to a mistake and then change the rules.
- Bu, bir hatayı kabul etmenin ve ardından kuralları değiştirmenin mümkün olduğunu gösterdi.
- We cannot change the rules and we cannot deny it to them.
- Kuralları değiştiremeyiz ve bunu onlara inkar edemeyiz.
- The first is to convince the United Nations not to change the rules once the game has begun.
- Birincisi, Birleşmiş Milletler'i oyun başladıktan sonra kuralları değiştirmemeye ikna etmektir.
- They changed the rule.
- Kuralları değiştirdiler.
- We're changing the rules.
- Kuralları değiştiriyoruz.
- We didn't change the rules.
- Biz kuralları değiştirmedik.
- Let's change the rules.
- Kuralları değiştirelim.
- They've changed the rules.
- Onlar kuralları değiştirdiler.
- I had to change the rules.
- Kuralları değiştirmek zorunda kaldım.
- We haven't changed the rules.
- Biz kuralları değiştirmedik.
- Tom is going to change the rules.
- Tom kuralları değiştirecek.
- We haven't changed the rules.
- Kuralları değiştirmedik.
- Tom has changed the rules.
- Tom kuralları değiştirdi.
- We didn't change the rules.
- Kuralları değiştirmedik.
- We must change the rules.
- Kuralları değiştirmeliyiz.
- I had to change the rules.
- Kuralları değiştirmek zorundaydım.
- They've changed the rules.
- Kuralları değiştirdiler.
- We must change the rules.
- kuralları degiştirmeliyiz.
Show More (16)
|
